6197
hala daha geçmişe bugünün dinamikleriyle cevap vererek aklanmaya çalışılan, bir dönemin gol kralı ve müthiş golcüsü.
kısaca tekrar anlatalım, çünkü hafızalar insanları yanıltıyor, artık herkesin konsensus sağladığı bir konu var. gomis'in müthiş performans gösterdiği bir sezonda şampiyon oluyoruz, kendisi takımı ben şampiyon yaptım diyor, bu sebeple kontratının daha ilk senesinde zam istiyor, takımın en yüksek maaşı bende olmalı diyor, kendisi bu görüşme yapılırken tam tamına 33 (otuzüç) yaşında, maaşı bonuslar olmadan 3,35 milyon avro, zaten takımın en çok kazananlarından ve günün sonunda yöneticiler takım içi huzurun bozulacağını gerekçe göstererek kendisini reddediyor ve gomis bonservis kazandırarak bir avrupa kulübüne değil bir suudi kulübüne transfer oluyor. çünkü avrupa'da bizden başka kimse ona 3,35 milyon avro dahi vermez, vermedi.
sonrasında gs, uzun yıllar santrafor bölgesinde sorunlar yaşıyor, sorunları aşmak için doğal olarak transferler yapılıyor ve büyük kısmı hayal kırıklığı ile sonuçlanıyor.
bir kısım taraftarımız da 2023 yılında olmamıza rağmen, halen, o gün (2018) zam yapılsaydı transferlere harcanacak kayıp milyonlarımız olmayacaktı gibi medyum vari, neye hizmet ettiğini bilemediğim, tarihin akışına aykırı, anakronik görüşlerini paylaşıyorlar.
bugün bile kulüp yönetimini gomisvari şekilde köşeye sıkıştıran kim olursa gomis'e yapılan tarifenin aynısının yapılması doğru olacaktır. gomis işine geldiğinde profesyonelleşen, işine gelmediğinde sözleşmesi olmasına rağmen sorun çıkaran, şampiyonluk yolunda son bir kaç maçımızda kendisine ihtiyaç duyulunca takımını satan, evet sattı hepimizin gözünün içine baka baka hem de, bir antiprofesyoneldir.
gomis'in takımı satması sebebiyle şampiyon olamasaydık da şey mi diyecektiniz : okan buruk, gomis'i çok az oynattı, gomis de haklı olarak takımı sattı. buruk oynatsaydı, bugün şampiyonduk, milyon milyon avrolarımız vardı...
gümis, galatasaray'dan kazanması gerekenin çok ama çok fazlasını kazanmıştır, umarım bir daha yollarımız kesişmez.
kısaca tekrar anlatalım, çünkü hafızalar insanları yanıltıyor, artık herkesin konsensus sağladığı bir konu var. gomis'in müthiş performans gösterdiği bir sezonda şampiyon oluyoruz, kendisi takımı ben şampiyon yaptım diyor, bu sebeple kontratının daha ilk senesinde zam istiyor, takımın en yüksek maaşı bende olmalı diyor, kendisi bu görüşme yapılırken tam tamına 33 (otuzüç) yaşında, maaşı bonuslar olmadan 3,35 milyon avro, zaten takımın en çok kazananlarından ve günün sonunda yöneticiler takım içi huzurun bozulacağını gerekçe göstererek kendisini reddediyor ve gomis bonservis kazandırarak bir avrupa kulübüne değil bir suudi kulübüne transfer oluyor. çünkü avrupa'da bizden başka kimse ona 3,35 milyon avro dahi vermez, vermedi.
sonrasında gs, uzun yıllar santrafor bölgesinde sorunlar yaşıyor, sorunları aşmak için doğal olarak transferler yapılıyor ve büyük kısmı hayal kırıklığı ile sonuçlanıyor.
bir kısım taraftarımız da 2023 yılında olmamıza rağmen, halen, o gün (2018) zam yapılsaydı transferlere harcanacak kayıp milyonlarımız olmayacaktı gibi medyum vari, neye hizmet ettiğini bilemediğim, tarihin akışına aykırı, anakronik görüşlerini paylaşıyorlar.
bugün bile kulüp yönetimini gomisvari şekilde köşeye sıkıştıran kim olursa gomis'e yapılan tarifenin aynısının yapılması doğru olacaktır. gomis işine geldiğinde profesyonelleşen, işine gelmediğinde sözleşmesi olmasına rağmen sorun çıkaran, şampiyonluk yolunda son bir kaç maçımızda kendisine ihtiyaç duyulunca takımını satan, evet sattı hepimizin gözünün içine baka baka hem de, bir antiprofesyoneldir.
gomis'in takımı satması sebebiyle şampiyon olamasaydık da şey mi diyecektiniz : okan buruk, gomis'i çok az oynattı, gomis de haklı olarak takımı sattı. buruk oynatsaydı, bugün şampiyonduk, milyon milyon avrolarımız vardı...
gümis, galatasaray'dan kazanması gerekenin çok ama çok fazlasını kazanmıştır, umarım bir daha yollarımız kesişmez.
