6
az olmasının sebebi yayın gelirlerinin düşmesi ile alakalıdır.
ama bu düşüş sadece ihale bedeli ile alakalı değildir. bu gün evimde yayıncı kuruluş üyeliği için ödediğim miktar ful paket için engelli indirimi ile birlikte 245,00tl.
bundan 10 yıl önce ödediğim miktar is ful paket olmayan versiyon için maç yayınları, diğer spor yayınları, sinema paketi ve hatta yetişkin kanalları dahil 110,00tl'ydi. o da en fazla fiyatlama.
digitürk önce kanal listesinden yetişkin kanallarını çıkarttı, buradan gelen geliri kaybetmesinin yanısıra bu geliri futboldan da karşılayamadı.
sonra netflix, amazon prime, başta olmak üzere yabancı dizi tekelini de buralara kaptırdı.
gelinen noktada şampiyonlar ligi'ni aldığı bir dönem bulunmasına rağmen fiyatları yükseltemedi ve bu gün tekrar avrupa liglerini de acun'a kaptırdı.
tek gelirleri spor yayınları kaldı ve bu gelirle hem platform'un hem de kanalların ve projelerin finansmanı gerekiyor.
bu sebepten 10 yıl önceki maç yayınları bu günkinden çok daha kaliteli.
tek ürün satan bir işletmenin o üründe en iyisi olması gerekirken sattığı ürün o kadar da iyi olmayınca taraftar o fiyatı vermeyecektir.
ayrıca korsan yayın artışı, fiyatı aşağıya baskıladı.
eskisi gibi insanlar ticari üyelikler de almayınca az paranın döndüğü bir yayın havuzu oluştu.
burada mesele topyekün zihniyet değişimi gerektirmekte.
belki yayın haklarını komple açık kanal'a verip reklamlar'la havuzu beslemek lazım gelebilir.
bu süreçte açık kanal yayınları ve youtube'u aktif kullanma ile içerik geliştiricilerin ve kulüplerin yayınları kullanımına da izin verilmesi ligin katma değerini arttıracaktır.
bunlar bizim hakem hatalı videomuza dahi telif atmışlardı.
neticede adaletin ve özgürlüğün olmadığı bir ülkede yaşadığımızı unutmayalım.
özgürlük ve adaletin olmadığı yerlerde hizmetin değeri ucuzlar, kalite için gereken yatırımı da kimse yapmaz.
10 yıl önce dolar kuru 2 bile değildi, bu gün 20'nin üzerinde.
asgari ücret 10 yıl önce 799'tlydi, bu gün 8.500,00tl.
alım gücü bakımından dahi ödenen miktarlar gerilemişken yayın hakları konusunda fiyatın bu seviyede olması normal.
bunun dışında federasyonun verdiği başarı primi ise tamamen saçmalık. çünkü bu ligi bu seviyeye getiren bizzat federasyonun ta kendisi.
şikecileri düşürme, ırkçı sınırlar koy, rekabete etki edecek mhk ve hakem atamaları yap, varı eyyam için kullan. yöneticin kulüp başkanlarından biri ile teknikdirektörünü göndermesi için tehditkar konuşsun, son yıl fikstür ayarlaması ile şampiyonu önceden belirlemeye kalkış, ve daha birsürü usulsüzlük yap. sonra verdiğin başarı primi kuş kadar bir şey olsun.
bizahmet o federasyon düzgün ödemeler yapsın da kulüplerin mali yapısı düzelsin. kulüplerin mali yapısı düzelsin ki rekabet artsın, rekabet artsın ki ligin marka değeri yükselsin. ligin marka değeri yükselsin ki avrupada başarılı olabilecek takımlar kurulsun avrupada başarı hikayeleri yazılsın ki problem çözülsün.
ama bu düşüş sadece ihale bedeli ile alakalı değildir. bu gün evimde yayıncı kuruluş üyeliği için ödediğim miktar ful paket için engelli indirimi ile birlikte 245,00tl.
bundan 10 yıl önce ödediğim miktar is ful paket olmayan versiyon için maç yayınları, diğer spor yayınları, sinema paketi ve hatta yetişkin kanalları dahil 110,00tl'ydi. o da en fazla fiyatlama.
digitürk önce kanal listesinden yetişkin kanallarını çıkarttı, buradan gelen geliri kaybetmesinin yanısıra bu geliri futboldan da karşılayamadı.
sonra netflix, amazon prime, başta olmak üzere yabancı dizi tekelini de buralara kaptırdı.
gelinen noktada şampiyonlar ligi'ni aldığı bir dönem bulunmasına rağmen fiyatları yükseltemedi ve bu gün tekrar avrupa liglerini de acun'a kaptırdı.
tek gelirleri spor yayınları kaldı ve bu gelirle hem platform'un hem de kanalların ve projelerin finansmanı gerekiyor.
bu sebepten 10 yıl önceki maç yayınları bu günkinden çok daha kaliteli.
tek ürün satan bir işletmenin o üründe en iyisi olması gerekirken sattığı ürün o kadar da iyi olmayınca taraftar o fiyatı vermeyecektir.
ayrıca korsan yayın artışı, fiyatı aşağıya baskıladı.
eskisi gibi insanlar ticari üyelikler de almayınca az paranın döndüğü bir yayın havuzu oluştu.
burada mesele topyekün zihniyet değişimi gerektirmekte.
belki yayın haklarını komple açık kanal'a verip reklamlar'la havuzu beslemek lazım gelebilir.
bu süreçte açık kanal yayınları ve youtube'u aktif kullanma ile içerik geliştiricilerin ve kulüplerin yayınları kullanımına da izin verilmesi ligin katma değerini arttıracaktır.
bunlar bizim hakem hatalı videomuza dahi telif atmışlardı.
neticede adaletin ve özgürlüğün olmadığı bir ülkede yaşadığımızı unutmayalım.
özgürlük ve adaletin olmadığı yerlerde hizmetin değeri ucuzlar, kalite için gereken yatırımı da kimse yapmaz.
10 yıl önce dolar kuru 2 bile değildi, bu gün 20'nin üzerinde.
asgari ücret 10 yıl önce 799'tlydi, bu gün 8.500,00tl.
alım gücü bakımından dahi ödenen miktarlar gerilemişken yayın hakları konusunda fiyatın bu seviyede olması normal.
bunun dışında federasyonun verdiği başarı primi ise tamamen saçmalık. çünkü bu ligi bu seviyeye getiren bizzat federasyonun ta kendisi.
şikecileri düşürme, ırkçı sınırlar koy, rekabete etki edecek mhk ve hakem atamaları yap, varı eyyam için kullan. yöneticin kulüp başkanlarından biri ile teknikdirektörünü göndermesi için tehditkar konuşsun, son yıl fikstür ayarlaması ile şampiyonu önceden belirlemeye kalkış, ve daha birsürü usulsüzlük yap. sonra verdiğin başarı primi kuş kadar bir şey olsun.
bizahmet o federasyon düzgün ödemeler yapsın da kulüplerin mali yapısı düzelsin. kulüplerin mali yapısı düzelsin ki rekabet artsın, rekabet artsın ki ligin marka değeri yükselsin. ligin marka değeri yükselsin ki avrupada başarılı olabilecek takımlar kurulsun avrupada başarı hikayeleri yazılsın ki problem çözülsün.