• 217
    boşa nefesini harcamaması gereken yazar. belli ki bir laf zoruna gitmiş, sinirlenip döşemiş giriyi. bu ülke hepimizin. vatandaşlığın varsa, bu ülkeyle bir bağ hissediyorsan, iktisadi bir bağın varsa bu ülke senindir, benimdir, hepimizindir. bu kadar net.

    ancak gurbetçi dendiği zaman bizim milletin ayarları bozuluyor. ciddi yatırım da yapmış olsan türkiye'ye adam yerine konulmuyorsun. avrupa gettolarında işsizlik maaşı alıp, leasingle eniştenin üzerine merso çekip turlayanlar kategorisine giriyorsun. bunun 60lardan beri amcaoğluna hava atmak için, yurtdışında sahip olmadığı kimliği ve türkiye'de yüceltilmek için yazın gelen tiplerin yaptığı antin kuntin hareketlerle çok ilgisi var. ayrıca euro maaş alıp günde 8 saat çalışıp türkiye'de iş beğenmiyorlar diyen tiplerle de alakası çok. aynı adama türkiye'de aynı parayı ver, haftanın 6 günü çalıştır, çalışmaz asla ama ahkam keser. millet böyle böyle illallah etti yurt dışındaki güruhtan. ben de yurt dışındayım, avrupa'da yaşıyorum. üç beş tane insan dışında burada yetişmiş türklerle bağım olamıyor, adamların kafasına ulaşmam çok zor. sebebi de yukarıda saydıklarım. çok sağlam insanlar yok mu var, onların da çoğu zaten eğitimli ya da dünyayı görmüş yalamış yutmuş insanlar.

    bütün bunların üzerine zaten dolmuş olan türkiye'deki insanlar yurt dışına çıkıp kendini ekonomik olarak rahatlatmış insanlara tamamen kavgadan kaçmış gözüyle bakıyor. sabahtan akşama kadar cips yiyip, klavye başında ömrünü de tüketse, sanki en büyük vatansevermiş, en çilekeşmiş gibi, müsteşar havalarında çıkıp ahkam kesebiliyor insanlar. herkesin hayat rotası bambaşka. ama bunu gel de anlat.

    türkiye 2002'den beri öyle bir hal aldı ki, ya bizdensin ya onlardan mantığı oluştu artık hemen her şeyde. hakem hata yapar satılık, sen iha översin yalakasın, simge ali sami yen'de şarkısını söyler beşiktaşlılar çemkirir vs vs... modern bir ortaçağ senaryosu gibi farklı olaylarda farklı cadı arıyor millet yakacak. yaklaşık 8 senedir yurt dışında olduğum bu serüvende, artık yurda dönüp baktığımda insanların bu barut gibi hallerine laf anlatacak takatim kalmıyor.

    mesele artık diyalog boyutundan çoktan çıkmış. ben yakın çevrem dışında asla detay vermiyorum ya da yakınmıyorum yaşantım hakkında, zira yanlış anlaşılıyor, laflarımı farklı yere çekiyor insanlar. yakınsam oraya gelmelerini istemediğimi düşünüyorlar. çok mutlu olduğumu söylediğim zamanlar oldu, onda da hava attım sandılar. ben de bıraktım artık anlatmayı. yazara da tavsiyem bu yönde olur. anladığım kadarıyla yaşça benden büyük. ancak birey olarak kitlelerle baş edemeyiz. türkiye dışında yaşayan türkler, doğru temsil edilmek isteniyorsa örgütlenmek durumundalar. yoksa bugün olduğu gibi ben bütün yatırımımı türkiye'de yaptım desen de, bağ mı bağışladın tepkisini verecek insanlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın