1234
kelime oyunu diye bir yarışma vardı, burada 19 mayıs mıydı, 23 nisan mıydı hatırlamıyorum bir grup genç öğrenci katılmıştı. hepsi heyecanlı hırslı. bir tane çocuk çıktı, ilk 3 soruda müthiş çuvalladı. bilemedi edemedi, yanlış cevap verdi negatif puana düştü. ondan sonra çocuğun oturuşu değişti. bariz bir şekilde "ben zaten bu yarışmayı sallamıyorum ki" havasında yan oturarak ve afedersiniz ağzını yaya yaya gevşek gevşek konuşarak, soruları kafadan atarak bitirmişti.
komik dursa da inceden anlamıştım onu, "çabaladı ama olmadı" dedirtmemek için "beceremedi" dedirtmemek için aslında dümdüz becerememesine rağmen farklı bir imaj çizerek belki de ertesi gün okulda dalga geçilmesinin önüne geçmeye, enseyi karartmamaya çalışmıştı.
sene başında yere göğe koyulamayan jorge jesus da burada öyle tokatlar yedi ki, öyle zor durumlarda kaldı ki, bana kalırsa sonlara doğru iyice "abi ben zaten çok umursamıyorum" ki modu açtı. yarın bir gün brezilya'ya, portekiz'e döndüğünde belki kafayı biraz dik tutabilmek için aptal aptal açıklamalar, komik duruma düşürecek bahaneler uydurdu.
üzerine gitmeyelim, he dayı he diyerek geçelim. ama ya buna güvenen taraftarlar. e müstehak diyelim.
komik dursa da inceden anlamıştım onu, "çabaladı ama olmadı" dedirtmemek için "beceremedi" dedirtmemek için aslında dümdüz becerememesine rağmen farklı bir imaj çizerek belki de ertesi gün okulda dalga geçilmesinin önüne geçmeye, enseyi karartmamaya çalışmıştı.
sene başında yere göğe koyulamayan jorge jesus da burada öyle tokatlar yedi ki, öyle zor durumlarda kaldı ki, bana kalırsa sonlara doğru iyice "abi ben zaten çok umursamıyorum" ki modu açtı. yarın bir gün brezilya'ya, portekiz'e döndüğünde belki kafayı biraz dik tutabilmek için aptal aptal açıklamalar, komik duruma düşürecek bahaneler uydurdu.
üzerine gitmeyelim, he dayı he diyerek geçelim. ama ya buna güvenen taraftarlar. e müstehak diyelim.