1392
bakın üstüne basa basa belirtiyorum sözüm meclisten dışarı.
hakkında yazılan bazı şeylere gerçekten hayretler içinde kaldığım oyuncu. (bakın bu sözlükten hiç kimseye bu sözleri söylemiyorum tekrar belirteyim.)
twitter'da kendisi hakkında görüş bildiren gerçekten çok enteresan bir tayfa keşfettim. kendisinin roma'daki hiçbir maçını izlememiş, yaşadığı şeyleri kulaktan dolma bilgilerle bilen, galatasaray'a gelmeden önce oynamama sebebinin bu sezonun ilk yarısında sakat olması olduğunu sanan bi tayfa var. kendisinin kronik sakat olduğunu, galatasaray'a kitlendiğini söylüyor ve zani kardeşimizin derbiden önce "iyileştiğini" söylüyorlar. kart cezalısı olduğunu bile bilmiyorlar!
hadi o tayfa büyük ihtimalle kara propaganda yürüten bir rakip taraftar topluluğu. bir de şu var: galatasaray'lı olup da kendisinin acilen satılması gerektiğini savunan bir topluluk. bakın bunu kaynak yaratmak için vs. isteyen insanlara tek bir çift sözüm yok. bunu kötü oyuncu olduğunu düşünenler için söyleyenler ise beni taraftar olarak resmen hayal kırıklığına uğratıyor.
arkadaşlar, madem kötü oyuncu, neden italya milli takımı sezon başından beri düzenli oynamıyor olmasına rağmen bu arkadaşı çağırıyor? adamların ihtiyacı mı var kötü oyuncuya. hadi madem kötü oyuncu, neden galatasaray transferde birçok büyük kulüple yarıştı? bunlar kötü oyuncuyu mu istiyorlar. mademki kendisi kötü oyuncu, geçen sene konferans ligi'ne nasıl damga vurdu? şimdi bu kötü oyuncu olan arkadaş, galatasaray'da daha ilk 11'deki herkesin ismini öğrenmeden nasıl 82 dakikada bir gol katkısı yaptı?
bazen gerçekten hayal kırıklığına uğruyorum. nicolo zaniolo, bu topraklara fazla bir futbolcudur. kendisi futbolu gayet tabii bilen, rüştünü ispatlamış, geçen sene mou hocanın elinde altına dönmüş bir çocuk. yaşadığı bunalımlar ve maç eksiğini kimse görmüyor gibi kendisine burun kıvıranlar görüyorum. arkadaşlar, 23 yaşındaki zaniolo'ya kimsenin burun kıvırma lüksü yok çünkü kendisini düzenli oynarken, takıma oturmuşken kimse görmedi. kendisine burun kıvırmak en amiyane deyimiyle şımarıklık maalesef.
henüz takıma asla alışamamışken, düzenli forma almıyorken, sistemi tam olarak çözememişken birkaç maç sahaya sonradan atıldı ve herkes ama herkes kendisinden en doğru kararları versin, doğru pasları atsın, takımdaki oyuncularla anlaşsın vs. işleri bekledi. benzer bir durum bundan 2 sene önce gedson fernandes takıma katıldığı zaman da yaşanmıştı. ki kendisi düzenli olarak oynayıp sezon sonuna doğru bu lafları söyleyen herkesi pişman ve mest ettiğinde aslında performans olarak %60'ına ancak çıkmıştı. daha sonra geçen seneki yönetimin beceriksizliği sonucu beşiktaş'a kaptırıldı. sanıyorum ki son oynanan ve bizim için hoş bir sonuç çıkmayan beşiktaş maçında gedson'un performansını o ilk geldiği maçlarda beğenmeyenler ağzı açık izlemiştir.
bu çocuk bu takıma alışana kadar beklemek zorundayız. her şeye rağmen 82 dakikada bir gol katkısı verdi düzensiz enteresan süre alarak oynamasına rağmen. adamın attığı paslardan, çalımlardan, yaptığı vuruşlardan, aygıra benzeyen fiziğinden koşusundan bile topçunun tillahı olduğunu anlıyoruz fakat hala diyorlar ki yok efendim pas vermedi, tek top yapmadı, gereksiz çalıma girdi. beklentileri doğru ayarlaması lazım insanların, bu çocuk gelip direkt doğruları yapacak konumda, formda olsa zaten 40m euro karşılığında arsenal'e falan gider. sen bu çocuğu bu yaşta alabiliyorsan zaten bil ki bir süre alıştırıp sonra oturtman lazım. aynı gedson olayı gibi işte, henüz 2 sene önce örneğini görmüşüz hala aynı şeyi yapıyorlar.
şu an herkesin beğendiği kerem, kendisinin eleştirildiği şeyler yüzünden en çok eleştirilen topçuydu belki de. bugün geldiği noktada çok daha az eleştiri alıyor çünkü kendini epey geliştirdi. düşünün, ilk asistini 19. haftada yapan kerem asist krallığında zirvede, icardi'yle ikili olup asistlere başlaması bu kadar sürdü çünkü. düşünün hali hazırda 3 yıldır takımda olan kerem'in bile sezon içinde bir şeylere alışması gerekiyor. biz kerem'e kredi veriyoruz (ki vermeliyiz onu da sonuna kadar desteklerim), kendini avrupa'da kabul ettirmiş zanioloyu 350 dakika falan görüp siliyoruz öyle mi?
bana göre bu tavır saçmalıktan başka bir şey değil, kendisi mutlu, okan hoca sisteme doğru şekilde dahil ederse bugün hiç düşünmeden satılsın diyen insanları mahcup edecek.
hakkında yazılan bazı şeylere gerçekten hayretler içinde kaldığım oyuncu. (bakın bu sözlükten hiç kimseye bu sözleri söylemiyorum tekrar belirteyim.)
twitter'da kendisi hakkında görüş bildiren gerçekten çok enteresan bir tayfa keşfettim. kendisinin roma'daki hiçbir maçını izlememiş, yaşadığı şeyleri kulaktan dolma bilgilerle bilen, galatasaray'a gelmeden önce oynamama sebebinin bu sezonun ilk yarısında sakat olması olduğunu sanan bi tayfa var. kendisinin kronik sakat olduğunu, galatasaray'a kitlendiğini söylüyor ve zani kardeşimizin derbiden önce "iyileştiğini" söylüyorlar. kart cezalısı olduğunu bile bilmiyorlar!
hadi o tayfa büyük ihtimalle kara propaganda yürüten bir rakip taraftar topluluğu. bir de şu var: galatasaray'lı olup da kendisinin acilen satılması gerektiğini savunan bir topluluk. bakın bunu kaynak yaratmak için vs. isteyen insanlara tek bir çift sözüm yok. bunu kötü oyuncu olduğunu düşünenler için söyleyenler ise beni taraftar olarak resmen hayal kırıklığına uğratıyor.
arkadaşlar, madem kötü oyuncu, neden italya milli takımı sezon başından beri düzenli oynamıyor olmasına rağmen bu arkadaşı çağırıyor? adamların ihtiyacı mı var kötü oyuncuya. hadi madem kötü oyuncu, neden galatasaray transferde birçok büyük kulüple yarıştı? bunlar kötü oyuncuyu mu istiyorlar. mademki kendisi kötü oyuncu, geçen sene konferans ligi'ne nasıl damga vurdu? şimdi bu kötü oyuncu olan arkadaş, galatasaray'da daha ilk 11'deki herkesin ismini öğrenmeden nasıl 82 dakikada bir gol katkısı yaptı?
bazen gerçekten hayal kırıklığına uğruyorum. nicolo zaniolo, bu topraklara fazla bir futbolcudur. kendisi futbolu gayet tabii bilen, rüştünü ispatlamış, geçen sene mou hocanın elinde altına dönmüş bir çocuk. yaşadığı bunalımlar ve maç eksiğini kimse görmüyor gibi kendisine burun kıvıranlar görüyorum. arkadaşlar, 23 yaşındaki zaniolo'ya kimsenin burun kıvırma lüksü yok çünkü kendisini düzenli oynarken, takıma oturmuşken kimse görmedi. kendisine burun kıvırmak en amiyane deyimiyle şımarıklık maalesef.
henüz takıma asla alışamamışken, düzenli forma almıyorken, sistemi tam olarak çözememişken birkaç maç sahaya sonradan atıldı ve herkes ama herkes kendisinden en doğru kararları versin, doğru pasları atsın, takımdaki oyuncularla anlaşsın vs. işleri bekledi. benzer bir durum bundan 2 sene önce gedson fernandes takıma katıldığı zaman da yaşanmıştı. ki kendisi düzenli olarak oynayıp sezon sonuna doğru bu lafları söyleyen herkesi pişman ve mest ettiğinde aslında performans olarak %60'ına ancak çıkmıştı. daha sonra geçen seneki yönetimin beceriksizliği sonucu beşiktaş'a kaptırıldı. sanıyorum ki son oynanan ve bizim için hoş bir sonuç çıkmayan beşiktaş maçında gedson'un performansını o ilk geldiği maçlarda beğenmeyenler ağzı açık izlemiştir.
bu çocuk bu takıma alışana kadar beklemek zorundayız. her şeye rağmen 82 dakikada bir gol katkısı verdi düzensiz enteresan süre alarak oynamasına rağmen. adamın attığı paslardan, çalımlardan, yaptığı vuruşlardan, aygıra benzeyen fiziğinden koşusundan bile topçunun tillahı olduğunu anlıyoruz fakat hala diyorlar ki yok efendim pas vermedi, tek top yapmadı, gereksiz çalıma girdi. beklentileri doğru ayarlaması lazım insanların, bu çocuk gelip direkt doğruları yapacak konumda, formda olsa zaten 40m euro karşılığında arsenal'e falan gider. sen bu çocuğu bu yaşta alabiliyorsan zaten bil ki bir süre alıştırıp sonra oturtman lazım. aynı gedson olayı gibi işte, henüz 2 sene önce örneğini görmüşüz hala aynı şeyi yapıyorlar.
şu an herkesin beğendiği kerem, kendisinin eleştirildiği şeyler yüzünden en çok eleştirilen topçuydu belki de. bugün geldiği noktada çok daha az eleştiri alıyor çünkü kendini epey geliştirdi. düşünün, ilk asistini 19. haftada yapan kerem asist krallığında zirvede, icardi'yle ikili olup asistlere başlaması bu kadar sürdü çünkü. düşünün hali hazırda 3 yıldır takımda olan kerem'in bile sezon içinde bir şeylere alışması gerekiyor. biz kerem'e kredi veriyoruz (ki vermeliyiz onu da sonuna kadar desteklerim), kendini avrupa'da kabul ettirmiş zanioloyu 350 dakika falan görüp siliyoruz öyle mi?
bana göre bu tavır saçmalıktan başka bir şey değil, kendisi mutlu, okan hoca sisteme doğru şekilde dahil ederse bugün hiç düşünmeden satılsın diyen insanları mahcup edecek.
