resim
Gheorghe Hagi
Görev:Teknik Direktör
Takım:FCV Farul
Yaş:59
Uyruk:Romanya
  • 6242
    messi'nin 29-30 yaşlarında galatasaray'a geldiğini düşünün. her maç bir sihirbazlık yaptığını, takım arkadaşlarının topu ona verip önünden çekildiklerini, ligin altını üstüne getirdiğini hayal edin. işte hagi'nin galatasaray'da oynadığı dönem tam olarak budur ve ancak bu bahsettiğim hayalle eşdeğerdir.

    bıraktığı maçta bile (2000-2001 sezonunda olduğunu biliyorum, tam tarihini hatırlamıyorum ama bir trabzon maçı olduğunu hatırlıyorum) 30-40 metreden muazzam bir gol atmış ve biz galatasaraylıların üzüntüsünü "bu adam nasıl futbolu bırakır" diye düşündürterek iki katına çıkarmıştır. "futbol oynamaktan değil antrenman yapmaktan yoruldum o yüzden bırakıyorum" demesi dün gibi aklımda.

    guardiola'ya şu anda mı daha çok taktik çalışıyorsunuz yoksa barcelona döneminde mi daha çok taktik çalışıyordunuz diye sordular, "şu anda daha çok çalışıyorum çünkü barcelona'yı yönetirken messi bizim için oynuyordu" diye cevap verdi. hagi'nin durumu da birebir aynıdır. uefa kupasını alabildik çünkü dünyanın en iyi oyuncularından biri, futbol sahasının tartışmasız sihirbazlarından biri bizim için oynuyordu.

    bıraktığında 12 yaşında bir çocuk olmama rağmen çok üzüldüğümü hatırlıyorum. ilk formam kendisinin 10 numaralı formasıydı, o bıraktığında bir süre üzüntüden o formayı giymek istemediğimi hatırlıyorum.

    öyle bir figürdü ki kendisi takimdayken ve bıraktıktan uzun yıllar sonra bile galatasaray 10 numarayı onun gibi taşıyabilecek bir futbolcu aradı. buna en çok yaklastigimiz dönem sneijder'in oynadığı dönemdi, o zaman bile hagi'yi canlı canlı izlemiş bizler için sneijder asla hagi gibi değildi. öyle bir oyuncuydu ki fenerbahçe kendisinin galatasaray'da oynadığı ikinci sezondan itibaren taa 2010'lu yıllara kadar kendi hagisini bulmak için uğraştı, alex asla hagi değildi ancak onlarin da bir hagileri olmasına en çok yaklaştıkları dönem alex'in oynadığı dönemdi.

    rahmetli babam kendisi futbolu biraktiktan sonra yavaş yavaş futbola olan ilgisini kaybetti. eskiden her maçı izleyen adam belli başlı avrupa maçları ve derbiler haricinde maçlarin sadece skorlarını takip eder oldu. hagi'den sonra beraber izlediğimiz her maçta, her frikik olduğunda "ah hagi olacaktı ki o topun başında" diye hayıflanırdı.

    hagi böyle bir futbolcudur. galatasaray'da gecirdigi son üç sezonu kanlı canlı takip edebildim, yaşım ancak yetti, bugün bile hagi ismini duyduğumda burnumun direği sızlar çünkü onun gibisinin belki 50 belki 100 yılda bir bu topraklara yolunun ancak düşeceğini bilirim. son 20 yıldaki aktif futbolcular arasında (tamamını kastediyorum) kendisinin monaco'ya attığı golü (ki kendisinin imza gollerinden biridir, defaatle benzer golleri atmıştır) atabilecek bir futbolcu daha yoktur.

    kendisiyle ilgili sabaha kadar yazar, sabaha kadar konuşurum ama her seferinde içimde asla dolmayan büyük bir özlem kabarır. yolu bahtı hep açık olsun. dünya futboluna bugüne kadar gelmiş en yetenekli 10 oyuncudan biridir ve ne mutlu ki kariyerinin en güzel en verimli zamanlarını bizimle geçirmiş, bizim efsanemiz olmuştur. bir yerlere hala fatih hocayla beraber heykelinin dikilmemiş olması bizim ayıbımızdır.

    not: kendisini kanlı canlı izlemiş insanlar şu yazdıklarımda tek bir abartı nokta olmadığını çok iyi biliyorlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın