türk takımlarının avrupa kupaları ön eleme sendromu

aslında galatasaray'ın kimliğinde olmayan sendromdur. çok uzun yıllar galatasaray'ın tırnaklarıyla kazıya kazıya neredeyse her ön elemeyi geçmeyi başardığı dominant bir durum vardı. ki bu uğurda manchester united'ları bile harcayıp avrupa kupalarına format değiştirtmiş bir takım hüviyetinden bahsediyoruz. hafızam beni yanıltmıyorsa galatasaray tarihinde ön elemeyi geçemediğimiz ilk eşleşme o malum tromsö faciasıdır. zaten bu ön eleme goygoyu yine yanlış bilmiyorsam 90'ların başlarında ortaya çıkmış ve bizim tee 2005-2006 sezonundaki tromsö eşleşmesine kadar da hiç fire vermeden geldiğimiz bir eleme usulü olmuştur. sonrasında irili ufaklı başka facialara da maalesef şahit olduk tabii. masela steaua bükreş'e şampiyonlar ligi ön eleme'sini hediye edişimiz geliyor aklıma ya da berbat bir sezonun habercisi gibi olan karpaty lviv başka bir örnek, yakın tarihte de gene sıkıntılı bir psv ve rangers eşleşmeleri falan fişman. yine de 90'ların ilk yarısından başlayarak 2020'lerin ilk yarısına geldiğimiz bu 30 yıllık sürecin geniş ölçekli ön eleme performansına baktığınızda galatasaray'ın hiç de öyle sendrom yaşayacak bir pozisyonda olmadığı ayan beyan ortaya çıkacaktır.

edit: österömjöjöjköjköjksunds'u unutmuşum evet.