405
gheorghe haginin sağ ayaklısına ne denir sorusunun cevabıdır.
inanılmaz benzer tarzda oyun stilleri vardı. attıkları frikikler, uzun paslar, yorulduklarında oynadıkları pozisyonun daha da gerisine kendilerini atarak attıkları ölümcül paslar, bunlara birer örnektir.
aralarında farklar da var tabii.
beckham daha ayağa ve net paslar atarken, hagi daha hızlı ve oyuncunun önüne doğru pas atardı.
orta konusuna gelirsek, hagi'nin ortaları da çok sertti. çünkü hagi için oyundaki hız herşeydi. beckham ise daha yavaş ve net ortalarla asist arıyordu.
tabii bu durumdan, hakan şükür şikayetçiydi. boy avantajıyla daha yavaş ve isabetli ortalar onun için daha net gol fırsatlarıydı. ama hagi'nin bu ortaları, sadece hakan'ı tehdit olmaktan çıkarıyor, okan suat arif gibi bücürler bile bu hızlı ortalarla kafa golü atabiliyordu.
uzaktan şutlar ve frikiklerdeyse, hagi topun hızını arttırırken attığı toplar öldürücü noktalardan cayabilirdi. beckham ise daha yüksek oranda öldürücü noktaya, biraz daha yavaş atardı. tabii böyle deyince, beckham'ın şutlarının da yavaş olduğunu düşünmeyin.
aralarındaki farkın hagi yönüne biraz daha avantajlı olduğu konu ise, çalım yeteneğiydi. gheorghe hagi'nin en belirgin çalımı, 'dur, kalk' çalımlarıydı. bu öyle bir silahtı ki, roberto carlos gibi hızlı bir adamı bile geçebiliyordu.
yani beckham'ın magazin figürü olmasından dolayı 'balon' olduğunu iddaa edenler, kendisini acaba izlemiş mi diye düşünmeden edemiyor insan.
ayrıca ikisinin de en temel özelliği zalimlikleriydi. bu adamlar maça çıktıklarında ilk iş kaleciye baskı yaparlardı. önce 30 metreden sert bir şut ilk uyarı olurdu. eğer kaleci bu durumu sürdürürse, ardından daha abartılı bir mesafeden şut gelirdi.
bütün bunlarla kaleci çizgisine yapıştırıldıktan sonra, asıl zalimlikleri başlardı. kendi takım arkadaşlarına yaparlardı zalimliklerini. 60 - 70 metre uzun paslar gelirdi bek pozisyonundan. top bunların her ayağına geldiğinde defans arkasına koşu yapmak da zor zanaat olsa gerek. kendi takımlarının forvet, kanat ve beklerinin suyunu çıkarırlardı. tabii rakip defansların da.
kısacası bu adamlar kendi takımlarının zalim krallarıydı. sahadaki kalan 21 oyuncunun da korkulu rüyası.
bursa bandosunun yarım kalan o şarkısı:
https://youtu.be/0ph0yDlyX5Y?t=148
kaleciyi biraz daha kale çizgisine yakınlaştırdıktan sonra atılan pas:
https://youtu.be/0ph0yDlyX5Y?t=243
zalim kral kalecinin hala daha dersini almadığını düşünüyor:
https://youtu.be/0ph0yDlyX5Y?t=322
kendi bekinin önüneki çizgide dinleniyor zalim kral:
https://youtu.be/0ph0yDlyX5Y?t=350
öldürücü darbe:*
https://youtu.be/0ph0yDlyX5Y?t=426
ne kadar benzer olduklarını anlamak için, beckham'ın oyun stilini gösterebileceğimiz video:
https://youtu.be/1uOGtz2JUoA
inanılmaz benzer tarzda oyun stilleri vardı. attıkları frikikler, uzun paslar, yorulduklarında oynadıkları pozisyonun daha da gerisine kendilerini atarak attıkları ölümcül paslar, bunlara birer örnektir.
aralarında farklar da var tabii.
beckham daha ayağa ve net paslar atarken, hagi daha hızlı ve oyuncunun önüne doğru pas atardı.
orta konusuna gelirsek, hagi'nin ortaları da çok sertti. çünkü hagi için oyundaki hız herşeydi. beckham ise daha yavaş ve net ortalarla asist arıyordu.
tabii bu durumdan, hakan şükür şikayetçiydi. boy avantajıyla daha yavaş ve isabetli ortalar onun için daha net gol fırsatlarıydı. ama hagi'nin bu ortaları, sadece hakan'ı tehdit olmaktan çıkarıyor, okan suat arif gibi bücürler bile bu hızlı ortalarla kafa golü atabiliyordu.
uzaktan şutlar ve frikiklerdeyse, hagi topun hızını arttırırken attığı toplar öldürücü noktalardan cayabilirdi. beckham ise daha yüksek oranda öldürücü noktaya, biraz daha yavaş atardı. tabii böyle deyince, beckham'ın şutlarının da yavaş olduğunu düşünmeyin.
aralarındaki farkın hagi yönüne biraz daha avantajlı olduğu konu ise, çalım yeteneğiydi. gheorghe hagi'nin en belirgin çalımı, 'dur, kalk' çalımlarıydı. bu öyle bir silahtı ki, roberto carlos gibi hızlı bir adamı bile geçebiliyordu.
yani beckham'ın magazin figürü olmasından dolayı 'balon' olduğunu iddaa edenler, kendisini acaba izlemiş mi diye düşünmeden edemiyor insan.
ayrıca ikisinin de en temel özelliği zalimlikleriydi. bu adamlar maça çıktıklarında ilk iş kaleciye baskı yaparlardı. önce 30 metreden sert bir şut ilk uyarı olurdu. eğer kaleci bu durumu sürdürürse, ardından daha abartılı bir mesafeden şut gelirdi.
bütün bunlarla kaleci çizgisine yapıştırıldıktan sonra, asıl zalimlikleri başlardı. kendi takım arkadaşlarına yaparlardı zalimliklerini. 60 - 70 metre uzun paslar gelirdi bek pozisyonundan. top bunların her ayağına geldiğinde defans arkasına koşu yapmak da zor zanaat olsa gerek. kendi takımlarının forvet, kanat ve beklerinin suyunu çıkarırlardı. tabii rakip defansların da.
kısacası bu adamlar kendi takımlarının zalim krallarıydı. sahadaki kalan 21 oyuncunun da korkulu rüyası.
bursa bandosunun yarım kalan o şarkısı:
https://youtu.be/0ph0yDlyX5Y?t=148
kaleciyi biraz daha kale çizgisine yakınlaştırdıktan sonra atılan pas:
https://youtu.be/0ph0yDlyX5Y?t=243
zalim kral kalecinin hala daha dersini almadığını düşünüyor:
https://youtu.be/0ph0yDlyX5Y?t=322
kendi bekinin önüneki çizgide dinleniyor zalim kral:
https://youtu.be/0ph0yDlyX5Y?t=350
öldürücü darbe:*
https://youtu.be/0ph0yDlyX5Y?t=426
ne kadar benzer olduklarını anlamak için, beckham'ın oyun stilini gösterebileceğimiz video:
https://youtu.be/1uOGtz2JUoA