1766
16 mayıs 2023 istanbulspor galatasaray maçından başlayıp genel bir eleştiri yazacağım.
bu maç özelinde maçın ilk 20 dakikasında takım rakibe baskı kurmuşken 3 tane auta çıkan şut, iki tane isabetsiz orta kullandı. bu ortalarda ceza sahasındaki adamımız çok müsaitti. bunlar olur, olabilir ama futbol öyle bir şey ki, ilerleyen dakikalarda takım yorulmaya başlayıp zemin de ağırlaşınca o fırsatlar aranıyor. maç krize girebiliyor. takım güçlüyken ve rakibi ablukaya almışken bu tip hareketler sırıtıyor. bundan da öte şu var. sezon genelini konuşacak olursak, sezonun ilk yarısında iyi olduğu zamanlarda bile temaslı oyun oynamıyordu. yerde kalıyordu. savaşçı oyuncu açığını torreira ve stoperlere bindiriyoruz. hepsinden öte dün akşam enteresan bir an yaşandı. torreira, savunmacıların arasına girip oyun kurmak için top çıkarmak üzereydi. savunmacılar kenara doğru açıldı fakat baskı altındalardı. oliviera ise rakip kaleye arkası dönük bizim kaleye doğru yaklaşıyordu. en müsait adam oydu çünkü ona baskı kuracak adam baya gerideydi. yani topu alıp rahatlıkla dağıtabilirdi. ancak torreira kendisine topu atmak üzereyken o baskı altındaki savunmacılarımızı gösterdi ama en müsait kendisi olduğu için torreira doğal olarak ona attı. gayet rahat pozisyonda panik yapıp tek top ile kanata pas atmak istedi ve taca attı. diğer her şeyi bir kenara bırakırsak sadece bu "kaçak güreşmeleri" bile galatasaray orta sahasında daha fazla devam etmemesi gerektiğini gösteriyor. bir orta saha sadece ince işler yapıyor diye takımda tutulmaz. yanındaki torreira ince, kalın, sert, yumuşak, tatlı, tuzlu, acı ne varsa gözünü karartıp yapıyor. gözünü budaktan sakınmıyor. aynı zamanda ince işleri de gayet iyi yapıyor. hatta rakip ceza sahasına daldığı an mutlaka bizim adımıza olumlu bir aksiyon çıkarıyor. gelelim oliviera'ya. aldığı topu bekletmeden half space'e indirmek bir orta saha için ekstra bir özellik değil, ince iş tabir edilecek bir şey değil. zaten yapması gereken iş. gözü okşayabilir ama abartılacak bir durum değil. nitekim gelecek sezon için bir şekilde yönetimin gönderebilmesi ve yerine çok daha iyisini ve yedeğini alabilmesi gerekiyor. aksi halde ligde bile yetersizken avrupa'da özlediğimiz galatasaray'a çok uzak kalırız. bizi üzerler.
bu maç özelinde maçın ilk 20 dakikasında takım rakibe baskı kurmuşken 3 tane auta çıkan şut, iki tane isabetsiz orta kullandı. bu ortalarda ceza sahasındaki adamımız çok müsaitti. bunlar olur, olabilir ama futbol öyle bir şey ki, ilerleyen dakikalarda takım yorulmaya başlayıp zemin de ağırlaşınca o fırsatlar aranıyor. maç krize girebiliyor. takım güçlüyken ve rakibi ablukaya almışken bu tip hareketler sırıtıyor. bundan da öte şu var. sezon genelini konuşacak olursak, sezonun ilk yarısında iyi olduğu zamanlarda bile temaslı oyun oynamıyordu. yerde kalıyordu. savaşçı oyuncu açığını torreira ve stoperlere bindiriyoruz. hepsinden öte dün akşam enteresan bir an yaşandı. torreira, savunmacıların arasına girip oyun kurmak için top çıkarmak üzereydi. savunmacılar kenara doğru açıldı fakat baskı altındalardı. oliviera ise rakip kaleye arkası dönük bizim kaleye doğru yaklaşıyordu. en müsait adam oydu çünkü ona baskı kuracak adam baya gerideydi. yani topu alıp rahatlıkla dağıtabilirdi. ancak torreira kendisine topu atmak üzereyken o baskı altındaki savunmacılarımızı gösterdi ama en müsait kendisi olduğu için torreira doğal olarak ona attı. gayet rahat pozisyonda panik yapıp tek top ile kanata pas atmak istedi ve taca attı. diğer her şeyi bir kenara bırakırsak sadece bu "kaçak güreşmeleri" bile galatasaray orta sahasında daha fazla devam etmemesi gerektiğini gösteriyor. bir orta saha sadece ince işler yapıyor diye takımda tutulmaz. yanındaki torreira ince, kalın, sert, yumuşak, tatlı, tuzlu, acı ne varsa gözünü karartıp yapıyor. gözünü budaktan sakınmıyor. aynı zamanda ince işleri de gayet iyi yapıyor. hatta rakip ceza sahasına daldığı an mutlaka bizim adımıza olumlu bir aksiyon çıkarıyor. gelelim oliviera'ya. aldığı topu bekletmeden half space'e indirmek bir orta saha için ekstra bir özellik değil, ince iş tabir edilecek bir şey değil. zaten yapması gereken iş. gözü okşayabilir ama abartılacak bir durum değil. nitekim gelecek sezon için bir şekilde yönetimin gönderebilmesi ve yerine çok daha iyisini ve yedeğini alabilmesi gerekiyor. aksi halde ligde bile yetersizken avrupa'da özlediğimiz galatasaray'a çok uzak kalırız. bizi üzerler.
