1367
2017-2018 sezonundaki cédric carrasso tarzı çok tecrübeli ve maç ritmine ihtiyaç duymayacak kadar çok maça kariyerinde çıkmış bir yabancı veya türk kalecimiz olsa idi elimizde, ben de düşünürdüm muslera'yı ilk 11'in dışında bırakmayı. ama bugün mümkün değil. okan çünkü oynadıkça form tutan, oynadıkça açılan bir kaleci. uzun süre oynamayıp sonra forma verildiğinde, sudan çıkmış balığa dönüyor sahada. muslera'da görüp eleştirdiğimiz şeyleri, muslera'dan çok daha fazla yapacağından şüphem yok. muslera'nın yapmadığı hataları yapma potansiyeli de fazlasıyla mevcut. ayrıca 27 yaşında olmasına rağmen okan'ın ürkek bir duruşu (muhtemelen karakteri de öyle) var sahada; son 5 hafta mental olarak bu kadar zayıf birine "giy kaleci kazağını, kale senin" demek, fenerbahçe'ye "şampiyonluğun hayırlı olsun" mektubunu göndermekle eş değer bir anlam taşır.
muslera ile ilgili sezon sonuna alınması gereken bir karar olduğu gibi, okan kocuk'la da ilgili sezon sonu alınması gereken bir karar var. karakteri veya kaleciliği çok mesele değil aslında. asıl mesele galatasaray gibi bir takımda olması gereken yedek kaleci profiline uymaması. galatasaray'ın yedek kalecisinin form tutmak için maç ritmine ihtiyaç duymayan tecrübede biri olması lazım, bunu yıllardır söylüyorum. bugünkü şartlar özelinde düşünüldüğünde ilk 11 için elbette ki muslera ve okan eş değer isimler değiller ve sezon mutlaka muslera ile bitirilmeli. netice ne olursa olsun.
muslera ile ilgili sezon sonuna alınması gereken bir karar olduğu gibi, okan kocuk'la da ilgili sezon sonu alınması gereken bir karar var. karakteri veya kaleciliği çok mesele değil aslında. asıl mesele galatasaray gibi bir takımda olması gereken yedek kaleci profiline uymaması. galatasaray'ın yedek kalecisinin form tutmak için maç ritmine ihtiyaç duymayan tecrübede biri olması lazım, bunu yıllardır söylüyorum. bugünkü şartlar özelinde düşünüldüğünde ilk 11 için elbette ki muslera ve okan eş değer isimler değiller ve sezon mutlaka muslera ile bitirilmeli. netice ne olursa olsun.
