767
galatasaray'a karşı nefrete varacak ve bizim taraftarca, kaynağı çözülemeyen duygularının sebebinin yüksek ihtimal 1992-93 sezonu olduğu teknik direktör.
1992-93 sezonuna beşiktaş, gordon milne yönetiminde 3 sezon üst üste şampiyon olarak girmişti. daha önce bunu 4 kez başarmış bir takım yoktu. rıza da o takımın değişmez parçalarından birisiydi. galatasaray o sezon beşiktaş'a ilk darbeyi ligin ilk yarısındaki maçta vurdu. 5 aralık 1992 beşiktaş galatasaray maçı'nda karl-heinz feldkamp'ın takımı, beşiktaş'ın 48 maçlık yenilmezlik serisine son verdi. bence rıza için ilk darbe burada geldi. 50 maça çok yaklaşmışlardı. ikinci darbe sezon sonundaydı. muhtemelen rıza çalımbay, o sezonun son maçı 30 mayıs 1993 ankaragücü galatasaray maçı'nda galatasaray'ın şike yaptığını, 4 yıllık üst üste şampiyon olma unvanını ellerinden aldığımızı düşünüyor. bence bu 2 olaydan dolayı, hemen o anda bir antipati geliştirmedi, ancak yıllar geçtikçe ve galatasaray önemli unvanlara sahip olunca, o sezonun bir dönüm noktası olduğunu düşünerek kendi kendini doldurdu. tabii o sezon bir de inönü stadyumu'nda, beşiktaş önünde kaldırdığımız türkiye kupası var.
dolayısıyla ben kendisinin galatasaray'a olan antipatisinin, zaman geçtikçe kademeli olarak gelişen ve kendi futbolculuğuna dayanan kökleri olduğunu düşünüyorum.
1992-93 sezonuna beşiktaş, gordon milne yönetiminde 3 sezon üst üste şampiyon olarak girmişti. daha önce bunu 4 kez başarmış bir takım yoktu. rıza da o takımın değişmez parçalarından birisiydi. galatasaray o sezon beşiktaş'a ilk darbeyi ligin ilk yarısındaki maçta vurdu. 5 aralık 1992 beşiktaş galatasaray maçı'nda karl-heinz feldkamp'ın takımı, beşiktaş'ın 48 maçlık yenilmezlik serisine son verdi. bence rıza için ilk darbe burada geldi. 50 maça çok yaklaşmışlardı. ikinci darbe sezon sonundaydı. muhtemelen rıza çalımbay, o sezonun son maçı 30 mayıs 1993 ankaragücü galatasaray maçı'nda galatasaray'ın şike yaptığını, 4 yıllık üst üste şampiyon olma unvanını ellerinden aldığımızı düşünüyor. bence bu 2 olaydan dolayı, hemen o anda bir antipati geliştirmedi, ancak yıllar geçtikçe ve galatasaray önemli unvanlara sahip olunca, o sezonun bir dönüm noktası olduğunu düşünerek kendi kendini doldurdu. tabii o sezon bir de inönü stadyumu'nda, beşiktaş önünde kaldırdığımız türkiye kupası var.
dolayısıyla ben kendisinin galatasaray'a olan antipatisinin, zaman geçtikçe kademeli olarak gelişen ve kendi futbolculuğuna dayanan kökleri olduğunu düşünüyorum.