4709
kendisini fm diliyle anlatmak istiyorum.
bir oyuncunun yüksek potansiyelli olması 3-4 oyundur bir şey ifade etmiyor artık. dinamik potansiyel diye bir şey çıkardılar ve oyuncunun potansiyeline erişmesini birçok farklı unsura bağlı hale getirdiler. eski oyunlarda bir oyuncunun potansiyeli yüksekse oyunun algoritmasına göre onu zaten hemen büyük kulüpler kapar ve oyuncu dünya yıldızı olurdu.
artık öyle değil. oyuncunun kararlılığı, çalışkanlığı gibi unsurların yanı sıra antrenman tesislerinin kalitesi, idmanların kalitesi, antrenörlerin kalitesi, maç oynama sıklığı vs. gibi günümüzde de geçerli olan bir sürü bileşen eklendi.
zamanında üç büyüklerin altyapısından yetişip de yitip giden birçok genci hatırlayın. kerem resmen bunlara tepki olarak doğmuş gibi bir kariyere sahip oldu şimdiden. alt liglerden gelip, galatasaray'da oynaması bir şey değil. önemli olan süreklilik ve kerem bunu başardı.
yeteneklerine güvenip yan gelip yatmıyor. kendini geliştirme konusunda neler yaptığını bilmiyorum ama kesinlikle antrenmanlarda yan gelip yatan birinin ulaşabileceği bir konumda değil şu an.
buralara kadar gelmek kararlılık, çalışkanlık, azim, hırs, profesyonellik ister.
buraları okuyorsa belki bana kızacak ama marcao'dan yediği şamarın kariyerinde kırılma noktası olduğunu düşünüyorum. 22 yaşında, geleceğin yıldızı olarak bakılan ve sırf bu yüzden tembelliğe, şımarıklığa doğru kaymaya meyilli olacakken o olaydan sonra saha içindeki hareketlerine de çeki düzen vermiş birisi olarak sıfır sorun ile karşımıza çıktı.
nette bir video dolaşıyor hani. barcelonalı dembele'nin kaçırdığı bir gol sonrası futbolun seyrinin değiştiği, barcelona'nın elenmesi, messi'nin gitmesi, liverpool'un şamp ligi şampiyonu olması vs gibi bir sürü olay dembele'nin o kaçırdığı kolay gole bağlanıyor ya hani. işte marcao'nun şamarının da şımarık bir yıldız adayı olmaya giden bir gencin, türkiye'nin en iyi oyuncusu olmaya giden bir yola doğru kaymasına sebep olmasını umuyorum.
bir oyuncunun yüksek potansiyelli olması 3-4 oyundur bir şey ifade etmiyor artık. dinamik potansiyel diye bir şey çıkardılar ve oyuncunun potansiyeline erişmesini birçok farklı unsura bağlı hale getirdiler. eski oyunlarda bir oyuncunun potansiyeli yüksekse oyunun algoritmasına göre onu zaten hemen büyük kulüpler kapar ve oyuncu dünya yıldızı olurdu.
artık öyle değil. oyuncunun kararlılığı, çalışkanlığı gibi unsurların yanı sıra antrenman tesislerinin kalitesi, idmanların kalitesi, antrenörlerin kalitesi, maç oynama sıklığı vs. gibi günümüzde de geçerli olan bir sürü bileşen eklendi.
zamanında üç büyüklerin altyapısından yetişip de yitip giden birçok genci hatırlayın. kerem resmen bunlara tepki olarak doğmuş gibi bir kariyere sahip oldu şimdiden. alt liglerden gelip, galatasaray'da oynaması bir şey değil. önemli olan süreklilik ve kerem bunu başardı.
yeteneklerine güvenip yan gelip yatmıyor. kendini geliştirme konusunda neler yaptığını bilmiyorum ama kesinlikle antrenmanlarda yan gelip yatan birinin ulaşabileceği bir konumda değil şu an.
buralara kadar gelmek kararlılık, çalışkanlık, azim, hırs, profesyonellik ister.
buraları okuyorsa belki bana kızacak ama marcao'dan yediği şamarın kariyerinde kırılma noktası olduğunu düşünüyorum. 22 yaşında, geleceğin yıldızı olarak bakılan ve sırf bu yüzden tembelliğe, şımarıklığa doğru kaymaya meyilli olacakken o olaydan sonra saha içindeki hareketlerine de çeki düzen vermiş birisi olarak sıfır sorun ile karşımıza çıktı.
nette bir video dolaşıyor hani. barcelonalı dembele'nin kaçırdığı bir gol sonrası futbolun seyrinin değiştiği, barcelona'nın elenmesi, messi'nin gitmesi, liverpool'un şamp ligi şampiyonu olması vs gibi bir sürü olay dembele'nin o kaçırdığı kolay gole bağlanıyor ya hani. işte marcao'nun şamarının da şımarık bir yıldız adayı olmaya giden bir gencin, türkiye'nin en iyi oyuncusu olmaya giden bir yola doğru kaymasına sebep olmasını umuyorum.
