• 756
    böylesine dişli bir rakibe karşı erken dakikada öne geçmemize rağmen 12 dakikada 3 gol yiyerek 3-1 geri düştüğümüz maç oldu. o dakikalardaki şaşkınlığımız ve takımın içine girdiği panik hali maalesef olumsuz etkiledi bizi. öyle ki her oyuncu saçma sapan pas hataları yapmaya başlamıştı. buna rağmen ilk yarı sonunda farkı 1'e indirmemiz, ikinci yarıya da daha inançlı ve motive başlamamızı sağladı.

    birkaç husus var değinmek istediğim:

    1) ilk yarı sonundaki penaltı, ayan beyan penaltı olmasına rağmen sırf var'da izleme tavsiyesi için bile en az 3 dk beklendi. bu kadar net bir penaltı için bu kadar 'gri pozisyon' yaklaşımı yapılması fazlasıyla tuhaf. aynı pozisyon fenerbahçe'ye olsa hakemin var'a bile gitmeden direkt penaltı vereceğini hepimiz biliyoruz. var'ı en kötü ve en işlevsiz şekilde kullanan ülke olabiliriz, bunu bir kez daha gördük ve ne tesadüf ki yine galatasaray maçı.

    2) 2. yarıda tek kale oynamış olabiliriz, karagümrük 3-3 olana kadar yarı sahasından dahi çıkamadı. buna rağmen beraberlik sonrasında maçın son 15 dakikalık bölümünde maalesef hiç üretken olamadık. mata, torreira, kerem, rashica ve bekler arasında yapılan paslaşmalarda topu bir türlü ceza sahasına sokamadık veya şut dahi denemedik.

    3) nelsson galatasaray'daki en kötü maçını oynamış olabilir. ilk golde diagne ile koşuya başlamakta geç kalktı ve sonrasında da yetişemedi. yediğimiz 2. golde de ön direğe hareketlenen borini'yi unuttu ve uyuyakaldı.

    ayrıca fenerbahçe'ye karşı gram top oynamayan ve skor katkısı yapamayan borini, içine messi kaçmış gibi oynadı ve 2 de gol attı. tebrik ediyorum kendisini...

    sonuç olarak topun bu kadar rakibi sevdiği, muslera'nın hata yaptığı, 12 dakikada 3 gol yediğimiz ve 2 fark geri düştüğümüz maçta 1 puan çıkarmış olmamız, kötünün iyisi. nazar boncuğu olsun, yolumuza devam edelim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın