Kariyer Sonu1642
galatasaray'ın 5 nisan 2010 tarihi itibariyle, 2009-2010 sezonunu çöpe atmasındaki sorumlulardan biridir, sen-ben olacak halimiz yok. bu takım başarısız olduysa ve sen bu takımın teknik direktörüysen, sorumlulardan birisin demektir. buna kesinlikle lafım yok.
amma velakin; madalyonun öteki yüzüne baktığımızda o kadar çok kabahati olan insan görürüz ki; hoca, devede kulak gibi kalır. sene başındaki performansıyla dudak ısırtırken şimdilerde sinirden dudak ısırtanları, sol ayağı olmamasına rağmen topu inatla sola çekip dan-dun vurmaya çalışanları, takımdaki negatif elektriği bir türlü dindiremeyen yaşça büyük abileri, burun tıkanıklığı ile kendilerine gelen bir futbolcuyu 3 ay oynayamaz hale getiren sağlık kurulunu da eleştirelim, kantarın topuzunu kaçırmadan.
rijkaard; yanlışlar yapıyor. yanlış isimlere güveniyor, ısrar ediyor. oynatmaya çalıştığı futbol, elindeki malzemeye uygun değil. kendisi de bunun farkında ama hiçbirimizde sabır yok, -buna ben de dahil.- takımın üzerinde öylesine karabulutlar var ki, kulübenin arkasındaki taraftarlarla dahi polemiğe girebilecek kadar gergin. bu gibi durumlarda takım kaptanının sazı eline alarak arkadaşlarını tek vücud haline getirmesi gerek; ne yazık ki arda henüz bunu yapabilecek olgunlukta değil.
eğer güzel şeyler yaşayacaksak, ki inanıyorum; varsın 1 senemiz çöpe gitsin mühim değil. rijkaard bizim için doğru isim, bu sene işler hem onun hem de bizim istediğimiz gibi gitmedi. ama bu hep böyle gidecek diye bir kaide yok.
rijkaard'ı eleştirenleri biraz daha ciddiye almak için, yerlerine düşündükleri isimleri de duymak önemli. abdullah avcı mı bize istediğimiz oyunu oynatacak, badem gözlü gerets mi yoksa fatih terim mi? emin olun, şu anda en doğrusu rijkaard'a tam destek vererek onun arkasında olmak.
en başta dediğim gibi, hocanın da hataları var. ona olan kırgınlığımı, son günlerin popüler bir parçasıyla bitirip yazıyı noktalıyorum.
söylesene bize hoca takım niye oynamıyor?
amma velakin; madalyonun öteki yüzüne baktığımızda o kadar çok kabahati olan insan görürüz ki; hoca, devede kulak gibi kalır. sene başındaki performansıyla dudak ısırtırken şimdilerde sinirden dudak ısırtanları, sol ayağı olmamasına rağmen topu inatla sola çekip dan-dun vurmaya çalışanları, takımdaki negatif elektriği bir türlü dindiremeyen yaşça büyük abileri, burun tıkanıklığı ile kendilerine gelen bir futbolcuyu 3 ay oynayamaz hale getiren sağlık kurulunu da eleştirelim, kantarın topuzunu kaçırmadan.
rijkaard; yanlışlar yapıyor. yanlış isimlere güveniyor, ısrar ediyor. oynatmaya çalıştığı futbol, elindeki malzemeye uygun değil. kendisi de bunun farkında ama hiçbirimizde sabır yok, -buna ben de dahil.- takımın üzerinde öylesine karabulutlar var ki, kulübenin arkasındaki taraftarlarla dahi polemiğe girebilecek kadar gergin. bu gibi durumlarda takım kaptanının sazı eline alarak arkadaşlarını tek vücud haline getirmesi gerek; ne yazık ki arda henüz bunu yapabilecek olgunlukta değil.
eğer güzel şeyler yaşayacaksak, ki inanıyorum; varsın 1 senemiz çöpe gitsin mühim değil. rijkaard bizim için doğru isim, bu sene işler hem onun hem de bizim istediğimiz gibi gitmedi. ama bu hep böyle gidecek diye bir kaide yok.
rijkaard'ı eleştirenleri biraz daha ciddiye almak için, yerlerine düşündükleri isimleri de duymak önemli. abdullah avcı mı bize istediğimiz oyunu oynatacak, badem gözlü gerets mi yoksa fatih terim mi? emin olun, şu anda en doğrusu rijkaard'a tam destek vererek onun arkasında olmak.
en başta dediğim gibi, hocanın da hataları var. ona olan kırgınlığımı, son günlerin popüler bir parçasıyla bitirip yazıyı noktalıyorum.
söylesene bize hoca takım niye oynamıyor?
