585
kendisinin yere atması çok abartılan futbolcu. şimdi ben arda güler'i her zaman çok yetenekli diye tanımladığım için buradan bana bir eleştiri gelebilir aklamaya çalışıyorsun diye ama inanın ki derdim o değil.
arda kendisinin yere atan ne ilk oyuncu ne de son olacak. tabii sözlükte bazı yazarlar ısrarla reddetse de türk futbolunun yetenek potansiyeli olarak en özel oyuncularından biri olması sebebi ile üzerine çok düşüldüğü için yaşı da çok genç olduğu için kendini yere atması bu kadar fazla büyüdü ancak çözümü bireylerin ahlakından beklemek bence sonuç doğurmaz. var diye bir sistem var, yani normal şartlarda var'ın hakkı ile uygulandığı hiçbir ülkede, ıq'su düşük biri değilse bir oyuncu kendini yere atmayı düşünmez bile. çünkü hakem penaltıyı verir, var çağırır, gider bakar döner ve penaltıyı iptal edip kendisini atan oyuncuya sarı karı verir. ancak bizim ülkemizde sistemin kendisi bozuk olduğundan sistemi düzeltmekten umudu kestiğimizden bireylerden umuyoruz bir şeyleri.
bir hukuk ülkesinde ''başa çalmayacak biri gelsin'' diye bir hayal, bir umut olmaz. başa gelen çalarsa cezası kesilir ve yerine yeniş biri gelir. bizim gibi ülkelerde ise ''çalmayacak birini'' bekler durursun, sistemin çalmaya müsaade etmeyecek hale getirilmesi ile ilgilenilmez ama pek. o hep beyhude bir çaba olarak algılanır ki bu çalmayı meşrulaştıran bir sistemden bile daha kötü bir şeydir bence.
arda kendisinin yere atan ne ilk oyuncu ne de son olacak. tabii sözlükte bazı yazarlar ısrarla reddetse de türk futbolunun yetenek potansiyeli olarak en özel oyuncularından biri olması sebebi ile üzerine çok düşüldüğü için yaşı da çok genç olduğu için kendini yere atması bu kadar fazla büyüdü ancak çözümü bireylerin ahlakından beklemek bence sonuç doğurmaz. var diye bir sistem var, yani normal şartlarda var'ın hakkı ile uygulandığı hiçbir ülkede, ıq'su düşük biri değilse bir oyuncu kendini yere atmayı düşünmez bile. çünkü hakem penaltıyı verir, var çağırır, gider bakar döner ve penaltıyı iptal edip kendisini atan oyuncuya sarı karı verir. ancak bizim ülkemizde sistemin kendisi bozuk olduğundan sistemi düzeltmekten umudu kestiğimizden bireylerden umuyoruz bir şeyleri.
bir hukuk ülkesinde ''başa çalmayacak biri gelsin'' diye bir hayal, bir umut olmaz. başa gelen çalarsa cezası kesilir ve yerine yeniş biri gelir. bizim gibi ülkelerde ise ''çalmayacak birini'' bekler durursun, sistemin çalmaya müsaade etmeyecek hale getirilmesi ile ilgilenilmez ama pek. o hep beyhude bir çaba olarak algılanır ki bu çalmayı meşrulaştıran bir sistemden bile daha kötü bir şeydir bence.
