2
bu konu özelinde endişem var, dün de dile getirmiştim ama kapsamlı bir değerlendirme yapıldığında korkulacak bir durum olmadığını düşünüyorum.
konuyu ali koç'un kulüpler birliği başkanı olarak yaptığı açıklama özelinde değerlendirmek gerekir öncelikle. "7 kulüp bir görüşü, 4 kulüp bir başka görüşü savundu" dedi. bu cümle içerisindeki vurgusunda da fenerbahçe'nin de o 4 kulübün içerisinde olduğunu belli etti. federasyon'un kararı doğrultusunda devam edilmesini isteyen bir galatasaray ve fenerbahçe gerçeği var ortada. iki takım da sahada kazandıkları 6 puanı sildirmek istemiyorlar. ayrıca mazaret sunup dün toplantıya katılmayan kulüpler, bu konuda beşiktaş'ın tarafında değiller. bu pek çok spor kanalında dile getirildi. beşiktaş'ın bu konuya dair önemli fedailerinden sercan dikme bile bunu kabul etti. ali koç 31 mart tarihine kadar o kulüplerden yazılı beyan istediklerini de dün dile getirdi. kümülatif olarak değerlendirildiğinde aslında beşiktaş'tan taraf olanlar çoğunlukta değil, azınlıkta. karşı olanların sayısal çoğunluğunun yanı sıra, galatasaray'ın ve fenerbahçe'nin aynı çizgide olduğu bir konu hakkında tff'den farklı bir karar çıkması çok zor. burada beşiktaş'tan sonra tepki gösterilmesi gereken kulüp de hatay'dır. ali koç'un söylemine göre görüş belirtmek istememişler. hatay kulübünün yönetimsel bazlı nötr yaklaşımı, kendi futbolcularının emeklerine hakarettir. volkan demirel'in teknik direktör olarak o kulübe verdiği emeğe hakarettir. her şeyden önemlisi, 5 şubat akşamı kasımpaşa'ya karşı hatay'ın galibiyet golünü atan ve ertesi gün depremde vefat eden christian atsu'ya hakarettir. beşiktaş'ın talebine en büyük direnci hatay kulübü göstermeliydi ama etliye sütlüye karışmamayı tercih eden bir tutumları var.
meselenin bir de tescil boyutu söz konusu. hatay ve antep takımlarının 6 şubat sabahına kadar oynanan bütün maçları tff tarafından tescil edildi. sonuçlar doğrultusunda puan durumları oluştu, cezalılar oluştu, gol bazlı takım ve futbolcu özelinde veriler oluştu ve en önemlisi federasyon bu sonuçlar doğrultusunda kulüplere maç başı ödemeler yaptı. konu sadece maçları geçersiz saymak, puanları silmek değil. galatasaray örneğin sezonun ilk yarısında antep'i arena'da 2-1 yendi ama maçın ilk yarısında haksız bir kırmızı kartla abdülkerim'i kaybetti. diğer maçlarda da buna benzer pek çok şey yaşandı; hatay ve antep takımları 20'er tane lig maçı oynadılar ve her maçın kendi içerisinde bir hikayesi oluştu. o hikaye de içinde bulunulan haftalarda lige şekil verdi. hatay ve antep maçlarının sonuçları doğrultusunda, hatay ve antep de dahil olmak üzere, bütün kulüpler federasyon'dan ödeme aldılar. bu ödemeler ne olacak maçlar geçersiz sayıldığında? gol sayıları ne olacak? görülen sarı ve kırmızı kartlar ne olacak? bu kadar bilinmezin içerisine, sırf beşiktaş'ın menfaatine diye, ligi sokmak çok mantıksız. federasyon da burada geçmişteki emsal kararlar doğrultusunda bir karar verdi 1,5 ay önce aslında. aldıkları bir kararın kulüpler birliği masasında oylamaya açılmasına sessiz kalmaları çok büyük bir hataydı ama umarım bundan sonra aldıkları kararın arkasında durmayı başarabilirler.
konuyu ali koç'un kulüpler birliği başkanı olarak yaptığı açıklama özelinde değerlendirmek gerekir öncelikle. "7 kulüp bir görüşü, 4 kulüp bir başka görüşü savundu" dedi. bu cümle içerisindeki vurgusunda da fenerbahçe'nin de o 4 kulübün içerisinde olduğunu belli etti. federasyon'un kararı doğrultusunda devam edilmesini isteyen bir galatasaray ve fenerbahçe gerçeği var ortada. iki takım da sahada kazandıkları 6 puanı sildirmek istemiyorlar. ayrıca mazaret sunup dün toplantıya katılmayan kulüpler, bu konuda beşiktaş'ın tarafında değiller. bu pek çok spor kanalında dile getirildi. beşiktaş'ın bu konuya dair önemli fedailerinden sercan dikme bile bunu kabul etti. ali koç 31 mart tarihine kadar o kulüplerden yazılı beyan istediklerini de dün dile getirdi. kümülatif olarak değerlendirildiğinde aslında beşiktaş'tan taraf olanlar çoğunlukta değil, azınlıkta. karşı olanların sayısal çoğunluğunun yanı sıra, galatasaray'ın ve fenerbahçe'nin aynı çizgide olduğu bir konu hakkında tff'den farklı bir karar çıkması çok zor. burada beşiktaş'tan sonra tepki gösterilmesi gereken kulüp de hatay'dır. ali koç'un söylemine göre görüş belirtmek istememişler. hatay kulübünün yönetimsel bazlı nötr yaklaşımı, kendi futbolcularının emeklerine hakarettir. volkan demirel'in teknik direktör olarak o kulübe verdiği emeğe hakarettir. her şeyden önemlisi, 5 şubat akşamı kasımpaşa'ya karşı hatay'ın galibiyet golünü atan ve ertesi gün depremde vefat eden christian atsu'ya hakarettir. beşiktaş'ın talebine en büyük direnci hatay kulübü göstermeliydi ama etliye sütlüye karışmamayı tercih eden bir tutumları var.
meselenin bir de tescil boyutu söz konusu. hatay ve antep takımlarının 6 şubat sabahına kadar oynanan bütün maçları tff tarafından tescil edildi. sonuçlar doğrultusunda puan durumları oluştu, cezalılar oluştu, gol bazlı takım ve futbolcu özelinde veriler oluştu ve en önemlisi federasyon bu sonuçlar doğrultusunda kulüplere maç başı ödemeler yaptı. konu sadece maçları geçersiz saymak, puanları silmek değil. galatasaray örneğin sezonun ilk yarısında antep'i arena'da 2-1 yendi ama maçın ilk yarısında haksız bir kırmızı kartla abdülkerim'i kaybetti. diğer maçlarda da buna benzer pek çok şey yaşandı; hatay ve antep takımları 20'er tane lig maçı oynadılar ve her maçın kendi içerisinde bir hikayesi oluştu. o hikaye de içinde bulunulan haftalarda lige şekil verdi. hatay ve antep maçlarının sonuçları doğrultusunda, hatay ve antep de dahil olmak üzere, bütün kulüpler federasyon'dan ödeme aldılar. bu ödemeler ne olacak maçlar geçersiz sayıldığında? gol sayıları ne olacak? görülen sarı ve kırmızı kartlar ne olacak? bu kadar bilinmezin içerisine, sırf beşiktaş'ın menfaatine diye, ligi sokmak çok mantıksız. federasyon da burada geçmişteki emsal kararlar doğrultusunda bir karar verdi 1,5 ay önce aslında. aldıkları bir kararın kulüpler birliği masasında oylamaya açılmasına sessiz kalmaları çok büyük bir hataydı ama umarım bundan sonra aldıkları kararın arkasında durmayı başarabilirler.