• 965
    real madrid ile beraber yönetim tarzına hayran olduğum bir diğer kulüp. ama bir tanesini tercih edeceksek olsam bayern münih derim. almanya'nın açık ara en büyüğü olduklarını almanya içerisindeki rakiplerine hissettirdikleri gibi; bayern münih gerçeğini bütün avrupa futboluna da kabul ettiriyorlar. 50 sene üst üste şampiyon olsa, bir sonraki sezon 51.sini isteyecek kadar başarıya odaklı mekanik bir kulüpten bahsediyoruz. 10 sene üst üste şampiyon oldular ama 11.sezonda şampiyonluk yarışında ufak bir geriye düşme yaşadıklarında nagelsmann ile yolları ayırdılar. "nagelsmann çok genç, en az iki sezon daha şans verilmeliydi" veya "bu yapılan mobbing'tir" diyerek duygusala bağlayacak veya kararın arkasından üzülecek bir tane taraftarları olduğunu da sanmıyorum. lewandowski'den sonra, nagelsmann'dan sonra veya yarın başka bir isimden sonra karalar bağlayacak/oturup ağlayacak bir kulüp asla değiller. bizim taraftarımız emre taşdemir gibi kulüp tarihinde hiçbir önemi olmayan bir futbolcu için "emeği var, aman kadro dışı bırakılmasın. yoksa mobbing olur" diye dursun; bayern münih bütün unsurlarıyla birlikte rasyonel, kararlı ve hiçbir zaman duygusalılğa sapmayacak kadar akıllı bir kulüp. bizde var olan "onun emeği var", "bu kötü de olsa kalmalı", "nerede kaldı vefa?" gibi yaklaşımları almanca olarak bir kez bile dile getirmiş olabileceklerini sanmıyorum. akıllarının ucundan dahi geçmemiştir. bir gün galatasaray'ın da böyle yönetilen bir kulüp olmasını ve tabiri caizse mekanikleşmesini çok isterim. içinde bulunduğumuz ülke ve ülkemizin her alanında etkiye ve kararları etkileyen bir güce sahip olan duygusallık sebebiyle çok zor ama bu konuda hala ümidimi kaybetmiş değilim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın