18
hiçbir şekilde strese girmeyin. stres ve heyecan konusunda herkes bunu söyler ama öyle.
hayatımda 1 kere girdim bu tarz dönüm noktası diye büyütülen sınavlara. ikinci denemeyi hiç yapmadım. ilk ve orta öğretim sınavları, lise için girdiğimiz ve üniversite. hatta ehliyet sınavı bile. evet bunlara 1 kere girdim. hiçbirine de ciddi anlamda kafa yormadan...babam ile girdiğim iddialar sonucunda içimde yetiştirdiğim hırsın yardımı oldu. evet bunu gizleyemem.
kalifiye jurnal'i bilir misin kardeş? sana onun bir hikayesini anlatayım;
öss denilen zımbırtıya gireceğim günün bir öncesi doğal olarak cumartesi idi. yazlıktayız...
baba ve dostları okey'e dönüyorlar. çerezler falan yeme içme gırla. ''verin bi masa yeaaa bana da '' dedim. istedim vermediler. geçtim salona, çıktım sedirin üstüne, açtım bacaklarımı. altımdan geçen fener... diye tempo tuttum. acıbadem olayı falan da yoktu o dönemler. neyse, ne alaka şimdi?
bir süre uyuklamışım...
sonra kalkmışım...
'' vay mınıkoya. hass sikimanjöraa'' diyerekten bahçeye fırladım. saat 23:58 !
vay ben öleydim, ertesi gün sınav var olm. şu haline bak! derken koşuverdim babaların yanına. sabah burdan çıkarız yola dedi. olmaz baba bi banyo falan derken evde eşyalar falan rahat kem küm hık mık... ( yazlık çekmeköy'de olduğu için sabah yola çıkma olayını yadırgamayın. istanbul'un içinde.)
çıktık yola. vardık eve. hazırlık falan derken bütün sene çözmediğim konuların testlerini aldım elime, girdim yatağa. saat 02:00 ! uyku gelmiyor. uyuklamıştım ya hani diğer mekanda. olmuyor işte. neyse, aldım elime yaprak testleri, çok yapraktan sorulardı..! çözmeden attım. saat olmuş 3 bu arada. derken bir de baktım 04:00..!
arkadas dedim kendi kendime, senin gireceğin sınava da başlarım diyerekten not yazdım ufak bir kağıda. çıktım evden dışarı. oldu mu saat 05:00 ! dolaştım falan, ehliyetim yoktu ama aldım yine de arabayı. hani polis falan çevirse de keşke sebebim olsa, sınava girmesem falan diyorum. zaten girsem de bu uykusuzluk ile bir şey yapamam falan düşünceleri sarmış her zerremi. bir süre sonra döndüm eve, not yazdığım kağıdı yırrttım ve yatağa girdim. hayret, sınava 1 saat kala annem uyandırdı.
kadın bilmiyor ki gece neler yaşadım. bu sebeple kızıyor bana, '' oğlum hayatının en önemli sınavına gireceksin ama hala uyanamıyorsun.'' anneeaaa didim, ben gece uyuyamadım didim... vay dağlar başıma dedi. olsun bişşşi olmaz dedi.
uzadı bu muhabbet ama kısaca geçiyorum işte gittik okula. 1 gram uykusuzluk ve moral bozukluğu hissetmedim. çıktım sınavdan.
sonrasında ise bir yerleri kazandığımın haberi geldi işte açıklandığı gün. korkmayın renkdaşlarım. saplayın gitsin. ya olmazsa diye de düşünmedim. olmaz ise de canınız sağolsun yahu. olacak bir şey varsa zaten gelip sizi buluyor. insanlar çok büyütür bunu. büyükleriniz vesaire... koyverin gitsin kardeşceğizlerim.
en olmadı 3. kez girersiniz. yine de kazanırsınız bir şekilde.
şimdi ehliyet sınavına girerken yaşadıklarımı da anlatmak isterdim ama kötü kötü bakıyorsunuz di mi? sezdim ben onu. tamam anlatmayacağım yahu.
fakat babanızla bir anlaşma yapın. her doğru cevabınıza 5 lira versin. 100 doğru cevap: hooop 500 lira mortingen şıtrayzee. ve ben bir sözel öğrencisi olduğum halde sayısal bile yapmıştım para kazancımı arttırmak için.
haydi bakalım...
hayatımda 1 kere girdim bu tarz dönüm noktası diye büyütülen sınavlara. ikinci denemeyi hiç yapmadım. ilk ve orta öğretim sınavları, lise için girdiğimiz ve üniversite. hatta ehliyet sınavı bile. evet bunlara 1 kere girdim. hiçbirine de ciddi anlamda kafa yormadan...babam ile girdiğim iddialar sonucunda içimde yetiştirdiğim hırsın yardımı oldu. evet bunu gizleyemem.
kalifiye jurnal'i bilir misin kardeş? sana onun bir hikayesini anlatayım;
öss denilen zımbırtıya gireceğim günün bir öncesi doğal olarak cumartesi idi. yazlıktayız...
baba ve dostları okey'e dönüyorlar. çerezler falan yeme içme gırla. ''verin bi masa yeaaa bana da '' dedim. istedim vermediler. geçtim salona, çıktım sedirin üstüne, açtım bacaklarımı. altımdan geçen fener... diye tempo tuttum. acıbadem olayı falan da yoktu o dönemler. neyse, ne alaka şimdi?
bir süre uyuklamışım...
sonra kalkmışım...
'' vay mınıkoya. hass sikimanjöraa'' diyerekten bahçeye fırladım. saat 23:58 !
vay ben öleydim, ertesi gün sınav var olm. şu haline bak! derken koşuverdim babaların yanına. sabah burdan çıkarız yola dedi. olmaz baba bi banyo falan derken evde eşyalar falan rahat kem küm hık mık... ( yazlık çekmeköy'de olduğu için sabah yola çıkma olayını yadırgamayın. istanbul'un içinde.)
çıktık yola. vardık eve. hazırlık falan derken bütün sene çözmediğim konuların testlerini aldım elime, girdim yatağa. saat 02:00 ! uyku gelmiyor. uyuklamıştım ya hani diğer mekanda. olmuyor işte. neyse, aldım elime yaprak testleri, çok yapraktan sorulardı..! çözmeden attım. saat olmuş 3 bu arada. derken bir de baktım 04:00..!
arkadas dedim kendi kendime, senin gireceğin sınava da başlarım diyerekten not yazdım ufak bir kağıda. çıktım evden dışarı. oldu mu saat 05:00 ! dolaştım falan, ehliyetim yoktu ama aldım yine de arabayı. hani polis falan çevirse de keşke sebebim olsa, sınava girmesem falan diyorum. zaten girsem de bu uykusuzluk ile bir şey yapamam falan düşünceleri sarmış her zerremi. bir süre sonra döndüm eve, not yazdığım kağıdı yırrttım ve yatağa girdim. hayret, sınava 1 saat kala annem uyandırdı.
kadın bilmiyor ki gece neler yaşadım. bu sebeple kızıyor bana, '' oğlum hayatının en önemli sınavına gireceksin ama hala uyanamıyorsun.'' anneeaaa didim, ben gece uyuyamadım didim... vay dağlar başıma dedi. olsun bişşşi olmaz dedi.
uzadı bu muhabbet ama kısaca geçiyorum işte gittik okula. 1 gram uykusuzluk ve moral bozukluğu hissetmedim. çıktım sınavdan.
sonrasında ise bir yerleri kazandığımın haberi geldi işte açıklandığı gün. korkmayın renkdaşlarım. saplayın gitsin. ya olmazsa diye de düşünmedim. olmaz ise de canınız sağolsun yahu. olacak bir şey varsa zaten gelip sizi buluyor. insanlar çok büyütür bunu. büyükleriniz vesaire... koyverin gitsin kardeşceğizlerim.
en olmadı 3. kez girersiniz. yine de kazanırsınız bir şekilde.
şimdi ehliyet sınavına girerken yaşadıklarımı da anlatmak isterdim ama kötü kötü bakıyorsunuz di mi? sezdim ben onu. tamam anlatmayacağım yahu.
fakat babanızla bir anlaşma yapın. her doğru cevabınıza 5 lira versin. 100 doğru cevap: hooop 500 lira mortingen şıtrayzee. ve ben bir sözel öğrencisi olduğum halde sayısal bile yapmıştım para kazancımı arttırmak için.
haydi bakalım...