72
2022 yazında dursun aydın özbek'i başkan seçen, hatta o seçime girebilsin diye seçimli genel kurulu erteleyen galatasaray genel kurulu'nun olmamasını beklediği hatalar zinciri.
hatta bazı ağır topların off record sohbetlerde artık olmayacak diye pazarladığı hatalar zinciri...
ne bir başarı, ne bir liyakat, ne de bir proje... bu adamın başkan seçilmesinin tek sebebi akp'nin kurumlar üzerinden galatasaray'a bedel ödetmesi olayından yaka silkilmesiydi.
haziran ortasına kadar yönetimsiz kalmak uğruna seçim sürecinin ertelenmesi, bu erteleme sonrası esamesi bile okunmayan dursun aydın özbek'in aday oluvermesi, başkan olur diye beklenen erden timur gibi bir adamın dursun aydın özbek'in pr elemanı gibi toplantı toplantı gezmesi ve nihayetinde bu abimizin bir kez daha başkan seçilmesi...
kasedi biraz daha geriye sararsak, ünal aysal gibi bir adama verilmeyen yetkilerin ilk döneminde bu abimize verilmesi...
bütün bu hikayenin altında yatan tek şey genel kurulun ideolojiyi de, fikri-vicdani özgürlüğü de, etik değerleri de bir kenara bırakıp galatasaray'ın hakkının artık yenmemesi uğruna bir barış eli uzatmaktı.
gelinen noktada kaleye 50 metre mesafede kendini bırakan oyuncu için son adam diye yorum yapıp kırmızı kart çeken hakem için "düdük astırsak ne olacak" diyen bir galatasaray karşısında kendi maaşlı elemanını merkez hakem komitesi başkanı atayan bir fenerbahçe var.
bilmemkaç maçını penaltı ve kırmızı kart bonusuyla çözen fenerbahçe iken, var'a gidip rakibe kırmızı kart gösterilmesi gereken pozisyonları mhk eliyle durdurulurken, hakem hatası olmadan puan kaybettiği maç neredeyse yokken 4 tane gerizekalının ikinci adamın son uzvu diye saçmaladığı bir pozisyonun tarihte ilk defa açıklanan kayıtları yüzünden kollanıyor diye borazan çalınan bir galatasaray var.
yazıklar olsun gerçekten.
türkiye'nin aydınlık yüzü(!) galatasaray'ın potansiyeli hem ayranını yollara döküp hem de totoyu eleğe çevirtmekten fazlasına muktedir olmalıydı...
hatta bazı ağır topların off record sohbetlerde artık olmayacak diye pazarladığı hatalar zinciri...
ne bir başarı, ne bir liyakat, ne de bir proje... bu adamın başkan seçilmesinin tek sebebi akp'nin kurumlar üzerinden galatasaray'a bedel ödetmesi olayından yaka silkilmesiydi.
haziran ortasına kadar yönetimsiz kalmak uğruna seçim sürecinin ertelenmesi, bu erteleme sonrası esamesi bile okunmayan dursun aydın özbek'in aday oluvermesi, başkan olur diye beklenen erden timur gibi bir adamın dursun aydın özbek'in pr elemanı gibi toplantı toplantı gezmesi ve nihayetinde bu abimizin bir kez daha başkan seçilmesi...
kasedi biraz daha geriye sararsak, ünal aysal gibi bir adama verilmeyen yetkilerin ilk döneminde bu abimize verilmesi...
bütün bu hikayenin altında yatan tek şey genel kurulun ideolojiyi de, fikri-vicdani özgürlüğü de, etik değerleri de bir kenara bırakıp galatasaray'ın hakkının artık yenmemesi uğruna bir barış eli uzatmaktı.
gelinen noktada kaleye 50 metre mesafede kendini bırakan oyuncu için son adam diye yorum yapıp kırmızı kart çeken hakem için "düdük astırsak ne olacak" diyen bir galatasaray karşısında kendi maaşlı elemanını merkez hakem komitesi başkanı atayan bir fenerbahçe var.
bilmemkaç maçını penaltı ve kırmızı kart bonusuyla çözen fenerbahçe iken, var'a gidip rakibe kırmızı kart gösterilmesi gereken pozisyonları mhk eliyle durdurulurken, hakem hatası olmadan puan kaybettiği maç neredeyse yokken 4 tane gerizekalının ikinci adamın son uzvu diye saçmaladığı bir pozisyonun tarihte ilk defa açıklanan kayıtları yüzünden kollanıyor diye borazan çalınan bir galatasaray var.
yazıklar olsun gerçekten.
türkiye'nin aydınlık yüzü(!) galatasaray'ın potansiyeli hem ayranını yollara döküp hem de totoyu eleğe çevirtmekten fazlasına muktedir olmalıydı...