882
çalıştığı kulüp ile arasında inanılmaz bir bağ ve benzerlik olan teknik direktörümsü.
(bkz: fenerbahçe/#3566096) şurada belirtmeye çalıştığım psikolojik vahametin ete kemiğe bürünmüş halidir.
fenerbahçe bir insan olsa idi, bu yüksek ihtimal ile kendisi olurdu.
daha önce değindim lakin söz konusu rakip takım olduğunda psikolojik betimlemeler yapmadan kendilerini anlatmaktan, yorumlamaktan ve itin avreti mahalli bölgeleri ile muhatap etmeden duramıyorum. af buyurun kendisi ile fenerbahçe arasındaki benzerliği bir parça dillendireyim. bu şahsın içinde bulunduğu durumun başlıca tanımı; kibir. özellikle depresyon hastalığında beliren; '' abartıcı, aşırı genellemeci, indirgemeci '' tutum algılamalarında öne çıkan en büyük dezevantaj ve yaşam içerisinde önlerine çıkan en büyük problem. sürekli kendi taraftarlarını, futbolcularını, yöneticilerini ve utanmasa türkiye topraklarını dahi aşağılamaya çalıştığı birçok demeci olduğundan sağır sultan dahi haberdar. birde dönüp kendisine methiyeler düzen taraftarlarına bakalım. son yirmi yıldır söylemlerine, eylemlerine göz atalım. karşıt görüşlü her kesimden insanı ekseriyetle maddi ve eğitime dayalı statülere ayırmak ve bunu belirtmek kaydı ile aşağılama girişiminde bulunmak, geldikleri aileden ve sosyal çevreden kopuk, gerekirse fanatiği oldukları kurumu kabullendirebilmek adına bilinçdışı düzeyde tavırlar takınmak, kendilerine ' siz ' denilmesinden haz duyup, diyalog esnasında ' sen ' demek ile küçültücü olduklarına inanmak, çevrelerine sürekli ben, ben, ben, ben diye direktifler yağdırmaya çalışmak ve evrensel bir büyüklük algısı yaratma çabası ile yanıp tutuşmak ve nice ruhsal problem ile harmanlanmış davranış. ben kendilerini ve futbol takımı teknik direktörlerini sabaha dek tanımlarım, hiç dert değil lakin ne bu sözlükte rakip takım değerlerine bu denli mesai harcayacak kadar boş vakti olan yazarlar var, ne de onların bu halinden keyif alacak kadar aciz insanlar. umuyorum kendilerini bir an önce toparlar, bizimle rekabet edebilecek düzeyde insanlar ve organizasyon ile karşımıza çıkarlar.
(bkz: fenerbahçe/#3566096) şurada belirtmeye çalıştığım psikolojik vahametin ete kemiğe bürünmüş halidir.
fenerbahçe bir insan olsa idi, bu yüksek ihtimal ile kendisi olurdu.
daha önce değindim lakin söz konusu rakip takım olduğunda psikolojik betimlemeler yapmadan kendilerini anlatmaktan, yorumlamaktan ve itin avreti mahalli bölgeleri ile muhatap etmeden duramıyorum. af buyurun kendisi ile fenerbahçe arasındaki benzerliği bir parça dillendireyim. bu şahsın içinde bulunduğu durumun başlıca tanımı; kibir. özellikle depresyon hastalığında beliren; '' abartıcı, aşırı genellemeci, indirgemeci '' tutum algılamalarında öne çıkan en büyük dezevantaj ve yaşam içerisinde önlerine çıkan en büyük problem. sürekli kendi taraftarlarını, futbolcularını, yöneticilerini ve utanmasa türkiye topraklarını dahi aşağılamaya çalıştığı birçok demeci olduğundan sağır sultan dahi haberdar. birde dönüp kendisine methiyeler düzen taraftarlarına bakalım. son yirmi yıldır söylemlerine, eylemlerine göz atalım. karşıt görüşlü her kesimden insanı ekseriyetle maddi ve eğitime dayalı statülere ayırmak ve bunu belirtmek kaydı ile aşağılama girişiminde bulunmak, geldikleri aileden ve sosyal çevreden kopuk, gerekirse fanatiği oldukları kurumu kabullendirebilmek adına bilinçdışı düzeyde tavırlar takınmak, kendilerine ' siz ' denilmesinden haz duyup, diyalog esnasında ' sen ' demek ile küçültücü olduklarına inanmak, çevrelerine sürekli ben, ben, ben, ben diye direktifler yağdırmaya çalışmak ve evrensel bir büyüklük algısı yaratma çabası ile yanıp tutuşmak ve nice ruhsal problem ile harmanlanmış davranış. ben kendilerini ve futbol takımı teknik direktörlerini sabaha dek tanımlarım, hiç dert değil lakin ne bu sözlükte rakip takım değerlerine bu denli mesai harcayacak kadar boş vakti olan yazarlar var, ne de onların bu halinden keyif alacak kadar aciz insanlar. umuyorum kendilerini bir an önce toparlar, bizimle rekabet edebilecek düzeyde insanlar ve organizasyon ile karşımıza çıkarlar.
