1541
galatasaray futbol takımının bu seneki en büyük sürprizi denilebilir. daha önceki selefleri gibi, takımın yediği gollerde günah keçisi seçilecek, her büyük takımda olduğu gibi takım kötü gidiyorsa ayağına top gelince yuhalanacak yerli oyuncu kontenjanını doldurması beklenirken, hem de daha 2. haftada yaptığı hata ile bir anda "acaba" dedirtirken, her şeyi geri döndürdü ve marcao'yu zerre aratmadı, hatta ondan daha beğendiğim bir özelliği var, marcao topla birlikte çıkarken orta sahaya kadar gelip pas denemeleri yapıyor ama bunların önemli bölümünde hatalı paslar yapabiliyordu. abdülkerim ise daha çok kenarlara toplu koşular yapıyor ve orada kısa paslarla arkadaşlarına duvar olmaya, onları çizgiye indirmeye, hatta bazen kendisi inmeye çalışıyor, ya da ümraniyespor maçında olduğu gibi adrese teslim ortalar yapıyor.
ülke futbolunda bugüne kadar hep iyi yabancı stoperin, yerli stoperi yücelttiğini gördük, belki de nelsson giderse yerine alınacak yabancı oyuncuda (2 yerli ile oynayacağımızı sanmıyorum pek, bu ross olur başkası olur bilemem) bunun tersini yaşarız ve belki de bir ilk olur. o kadar iyi oynuyor ki bu aralar, umarım kendisi 2 seneye bir yurt dışı transferi yapar ve biz ilk kez, genç değil, 30larına gelmiş bir stoperi üst düzey avrupa takımına yollama gururu yaşarız. alpay özalan, aston villa fc'ye gittiğinde 27 yaşındaydı hatırladığım en yaşlı/üst düzey lig stoper transferi o.
ülke futbolunda bugüne kadar hep iyi yabancı stoperin, yerli stoperi yücelttiğini gördük, belki de nelsson giderse yerine alınacak yabancı oyuncuda (2 yerli ile oynayacağımızı sanmıyorum pek, bu ross olur başkası olur bilemem) bunun tersini yaşarız ve belki de bir ilk olur. o kadar iyi oynuyor ki bu aralar, umarım kendisi 2 seneye bir yurt dışı transferi yapar ve biz ilk kez, genç değil, 30larına gelmiş bir stoperi üst düzey avrupa takımına yollama gururu yaşarız. alpay özalan, aston villa fc'ye gittiğinde 27 yaşındaydı hatırladığım en yaşlı/üst düzey lig stoper transferi o.