106
burada fenerbahçe'ye son 4 sezondur sıkıntı çıkarttığı için hafif bir trabzonspor sempatisi yaşamaya başlayan galatasaraylılara trabzonspor'un 2011-2019 yılları arası fenerbahçe maçları istatistiklerine bakmalarını öneririm öncelikle. fenerbahçe karşısında kazandıkları da kaybettikleri de onları ilgilendirir, 2010-2011 sezonunda trabzonspor'un da masum olmadığına inan biri olarak söylüyorum bunu. o sezon işlenen bir suç varsa, o suçun bir ömür boyu takipçisi olmalı galatasaray ama o sezonunun şampiyonu kimin olduğu galatasaray'ın konusu asla değil. bunu 2011-2012 sezonundan beri her ortamda dile getiriyorum. aralık 2012'de trabzon'da oynanan maçta burak yılmaz'a yerdeyken torpil atan, maç içerisinde kale arkaları karşılıklı "avrupa fatihiymiş galatasaray" tezahüratı yapan adamları, mayıs 2013'te "2010-2011 sezonu şampiyonu trabzonspor, arena'ya hoşgeldin" pankartıyla karşıladı galatasaray'ın taraftar grubu. selçuk inan ve tolga zengin işblrliğiyle iki takım beraber tribünlere gitti. bunun karşılığı ne oldu aradan geçen 10 yıllık süreçte, bunu bütün galatasaraylılar iyi düşünmeli. muslera'yı, uğur demirok'u, olcay şahan'ı, beyoğlu'nda 2019 yılında yapılanı, galatasaray'a trabzon'da edilen küfürleri, kurucumuz ali sami yen' ve fatih terim'e kendi stadımızda edilen küfürleri...daha da yazarım ama uzatmak istemiyorum.
galatasaray'ın daha doğrusu galatasaray tribününe egemen insanların 1990'ların ikinci yarısından beri istanbul'daki trabzonspor maçlarında trabzon taraftarına karşı gösterdiği bir hoşgörü var. peki bunun karşılığı ne? ben nisan 2008'de galatasaray taraftarıyla beraber stadın bir alt sokağında yiyip içip, "size küfür edilmeyecek, bizim derdimiz fenerle" diyen adamların içeri girer girmez "... cimbombom olamazsın şampiyon" diye bağırdığını kendi gözlerimle gördüm. yaşadım. üstelik bizim fenerbahçe ile yarıştığımız bir sezonda. akabinde devam eden sezonlarda da trabzon taraftarının bu tutumu değişmedi. istanbul'da dışarıda başka, stadın içerisinde başka. trabzon şehrinde oynanan maçlarda ise bambaşka. istanbul'daki anlayış ve hoşgörü galatasaraylılar özelinde 2017 yılında kırılmıştı aslında. 2017-2018 ve 2018-2019 sezonlarında trabzonspor taraftarı arena'da hak etttiğini yaşamıştı. ama bu sezon biraz çekiniyorum. neden çekiniyorum; trabzon'un bir alt şubesi olan ofspor arena'da pankartla karşılandı 3 ay kadar önce. iki takım beraber tribüne çağrıldı. o ofspor'u tribüne çağıran taraftar grubumumuza of tribünü yarım saate yakın küfür ettiği halde üstelik. trabzonspor taraftarı, geldikleri takdirde, arena'da pazar günü ne yapacak? oflular ne yaptıysa daha önce, çok daha kalabalık olarak bir benzerini yapacaklar. galatasaray'a küfür edecekler, galatasaraylılara küfür edecekler, kurucumuza küfür edecekler. onların ne yapacağını biliyoruz. önemli olan, bizim ne yapacağımız. ultraslan'ın liderlerinden kim akçabatlı kim oflu biliyorum ama stada girdiğim zaman bu beni zerre ilgilendirmiyor. doğu tribünü ve güney tribününde de genel olarak bu doğrultuda düşünen insanlar hakim olduğu için, ultraslan'ın trabzon'a yönelik tepkisizliği stadın geneline yayılmayacaktır. trabzon taraftarı inşallah gerek tribün olarak gerek skor olarak hak ettiği akşamı yaşayacaktır.
maça gelirsek. galatasaray'ı kariyeri boyunca çalıştıramamanın verdiği haset duygusu abdullah avcı'da egemen. son 12-13 senedir bu böyle. her galatasaray deplasmanı abdullah avcı için bilinçaltında barındırdığı kıskançlık ve keşke duygusu sebebiyle farklı bir anlam taşır. bakmayın bizimle alakalı karnından yaptığı konuşmalara; başkan adnan polat'a "zamanı geldiğinde galatasaray'ı çalıştırmak için öldüğünü" söyleyen birisidir kendisi 2008'de. trabzonsporlu futbolculardan bir çekincem yok ama abdullah avcı bize karşı dersini iyi çalışan bir teknik adam. okan buruk hocayı da iyi tanır kendisi; avcı'nın milli takımda yardımcılığını yaptığı için "benim tedrisatımdan geçti" demişliği de var okan hakkında. biz de avcı'nın oyun anlayışına ve sahip olduğu kibire karşı iyi çalışmalıyız. iyi çalışırsak kazanır, seriyi devam ettiririz. ama şundan emin olalım ki karşımızda son 4 deplasmanındaki gibi oynayan bir trabzonspor olmayacak. mutlaka bize karşı farklı bir oyun üstünde çalışacaklardır. hatta tuzak kurmak isteyeceklerdir sahada. biz de dersimize iyi çalışmalıyız florya'da. sahada da dikkatli olursak, gereken neticeyi alırız. öyle de olacak umarım.
galatasaray'ın daha doğrusu galatasaray tribününe egemen insanların 1990'ların ikinci yarısından beri istanbul'daki trabzonspor maçlarında trabzon taraftarına karşı gösterdiği bir hoşgörü var. peki bunun karşılığı ne? ben nisan 2008'de galatasaray taraftarıyla beraber stadın bir alt sokağında yiyip içip, "size küfür edilmeyecek, bizim derdimiz fenerle" diyen adamların içeri girer girmez "... cimbombom olamazsın şampiyon" diye bağırdığını kendi gözlerimle gördüm. yaşadım. üstelik bizim fenerbahçe ile yarıştığımız bir sezonda. akabinde devam eden sezonlarda da trabzon taraftarının bu tutumu değişmedi. istanbul'da dışarıda başka, stadın içerisinde başka. trabzon şehrinde oynanan maçlarda ise bambaşka. istanbul'daki anlayış ve hoşgörü galatasaraylılar özelinde 2017 yılında kırılmıştı aslında. 2017-2018 ve 2018-2019 sezonlarında trabzonspor taraftarı arena'da hak etttiğini yaşamıştı. ama bu sezon biraz çekiniyorum. neden çekiniyorum; trabzon'un bir alt şubesi olan ofspor arena'da pankartla karşılandı 3 ay kadar önce. iki takım beraber tribüne çağrıldı. o ofspor'u tribüne çağıran taraftar grubumumuza of tribünü yarım saate yakın küfür ettiği halde üstelik. trabzonspor taraftarı, geldikleri takdirde, arena'da pazar günü ne yapacak? oflular ne yaptıysa daha önce, çok daha kalabalık olarak bir benzerini yapacaklar. galatasaray'a küfür edecekler, galatasaraylılara küfür edecekler, kurucumuza küfür edecekler. onların ne yapacağını biliyoruz. önemli olan, bizim ne yapacağımız. ultraslan'ın liderlerinden kim akçabatlı kim oflu biliyorum ama stada girdiğim zaman bu beni zerre ilgilendirmiyor. doğu tribünü ve güney tribününde de genel olarak bu doğrultuda düşünen insanlar hakim olduğu için, ultraslan'ın trabzon'a yönelik tepkisizliği stadın geneline yayılmayacaktır. trabzon taraftarı inşallah gerek tribün olarak gerek skor olarak hak ettiği akşamı yaşayacaktır.
maça gelirsek. galatasaray'ı kariyeri boyunca çalıştıramamanın verdiği haset duygusu abdullah avcı'da egemen. son 12-13 senedir bu böyle. her galatasaray deplasmanı abdullah avcı için bilinçaltında barındırdığı kıskançlık ve keşke duygusu sebebiyle farklı bir anlam taşır. bakmayın bizimle alakalı karnından yaptığı konuşmalara; başkan adnan polat'a "zamanı geldiğinde galatasaray'ı çalıştırmak için öldüğünü" söyleyen birisidir kendisi 2008'de. trabzonsporlu futbolculardan bir çekincem yok ama abdullah avcı bize karşı dersini iyi çalışan bir teknik adam. okan buruk hocayı da iyi tanır kendisi; avcı'nın milli takımda yardımcılığını yaptığı için "benim tedrisatımdan geçti" demişliği de var okan hakkında. biz de avcı'nın oyun anlayışına ve sahip olduğu kibire karşı iyi çalışmalıyız. iyi çalışırsak kazanır, seriyi devam ettiririz. ama şundan emin olalım ki karşımızda son 4 deplasmanındaki gibi oynayan bir trabzonspor olmayacak. mutlaka bize karşı farklı bir oyun üstünde çalışacaklardır. hatta tuzak kurmak isteyeceklerdir sahada. biz de dersimize iyi çalışmalıyız florya'da. sahada da dikkatli olursak, gereken neticeyi alırız. öyle de olacak umarım.
