500
türk-yabancı ayrımı tabanlı yazılarından, konuşmalarından gına gelmiş kişidir. yok umut türk oyuncularında demeler, yok abilerine yapılanı görünce yerliler sindi demeler. çok sıkıldım harbiden ben bu kısır döngüden. ne bitmez çilemiz varmış sizden yana. biriniz bitiyor diğeriniz başlıyor.
hakikaten yeter ya! bir zamanlar sevdik sizi biz, çok sevdik. zerre bile önemi olmadığını bilmeme rağmen yazıyorum sevdik yahu! yeter ne olur. kalmadı sevgi mevgi, yaktınız bak. yandı bitti kül oldu yeter!
ayrımcılığınızdan, popülist söylemlerinizden, bu takım her sendelediğinde 'biz olsak böyle olmazdı, yabancılar geçici' naraları atışınızdan, bir cenazede bile galatasaray'a laf atmaktan gocunmayışınızdan, bu takımı kutuplaşmaya çekmeye çalışmanızdan, her fırsatta yabancılara yukardan bakıp aynı yükseklikten kafalarına taş atmanızdan gına geldi!
duyuyor musunuz ya? yeter, bitti! tamam anladık takım içindeyken kıskanıyordunuz yabancının parasını, gösterilen sevgiyi. ama bakın bitti artık takımda değilsiniz. yeter!
bir zamanlar hagi ile, popescu ile zilyon tane yabancı ile yan yana oynayan siz miydiniz hakikaten diye gecelerce düşünüyorum biliyor musunuz? nasıl yan yana oynadınız o adamlarla? onlar da yabancıydı. hangisi geldi geçti. tabii onlar geldi geçti her şeyi size borçluyuz zaten. siz kalıcı oldunuz doğru. onlar sessiz sedasız adam gibi çekti gitti günü gelince çünkü. ama siz kalıcı oldunuz koca egonuz ve koca çenenizle. yazık bize. ve yazık be bu takımın içine ektiğiniz şu yerli-yabancı ayrımını barındıran zihniyete yazık...
ektiniz büyüdü sarmaşık oldu, bari koparalım izin verin. her defasında gelip sulamayın şunu. hala konuşuyorsunuz takılmış plak gibi.
uzak durun allah aşkına! bu takımdan da onun oyuncularından da! karanlığınızla bu takımın aydınlık gençlerini de karartmayın. yetti gayrı attığı golden sonra bir çocuk gibi lincoln'e koşup sarılan ardalardan, lincoln'e cephe alan ardaları yarattığınız. yetti gayrı çocukluğumuzu, saflığımızı toz edip yere çaldığınız. yetti gayrı sizden gelen zarar. siz ki utanmadan takım kaptanıyken birlik olamadık diyebilenler, siz ki kişisel kininizden başkasını sevmeyenler, siz ki takımdaki gençlere abilik yaptığını sanıp ağalık öğretenler, siz ki daha yatak odası* sırlarının anlatılmayacağını bile bilmeyenler, siz ki dedikoduyla fesatlıkla yürüttüğü adımları olanlar, yok onun parası yok onun kafasını yıkadığı suyun derdinde olanlar, siz ki takım otobüsünde hep arka koltuklarda oturmayı sevenler, siz ki siz işte varsa yoksa siz...
çekin elinizi bizden. en azından benim galatasaray'ımdan ya! benim gözümden sakındığım galatasaray'ımdan..
bir zamanlar takım içinden medyaya uçurduğunuz haberlerinizi de alın gidin!
*
hakikaten yeter ya! bir zamanlar sevdik sizi biz, çok sevdik. zerre bile önemi olmadığını bilmeme rağmen yazıyorum sevdik yahu! yeter ne olur. kalmadı sevgi mevgi, yaktınız bak. yandı bitti kül oldu yeter!
ayrımcılığınızdan, popülist söylemlerinizden, bu takım her sendelediğinde 'biz olsak böyle olmazdı, yabancılar geçici' naraları atışınızdan, bir cenazede bile galatasaray'a laf atmaktan gocunmayışınızdan, bu takımı kutuplaşmaya çekmeye çalışmanızdan, her fırsatta yabancılara yukardan bakıp aynı yükseklikten kafalarına taş atmanızdan gına geldi!
duyuyor musunuz ya? yeter, bitti! tamam anladık takım içindeyken kıskanıyordunuz yabancının parasını, gösterilen sevgiyi. ama bakın bitti artık takımda değilsiniz. yeter!
bir zamanlar hagi ile, popescu ile zilyon tane yabancı ile yan yana oynayan siz miydiniz hakikaten diye gecelerce düşünüyorum biliyor musunuz? nasıl yan yana oynadınız o adamlarla? onlar da yabancıydı. hangisi geldi geçti. tabii onlar geldi geçti her şeyi size borçluyuz zaten. siz kalıcı oldunuz doğru. onlar sessiz sedasız adam gibi çekti gitti günü gelince çünkü. ama siz kalıcı oldunuz koca egonuz ve koca çenenizle. yazık bize. ve yazık be bu takımın içine ektiğiniz şu yerli-yabancı ayrımını barındıran zihniyete yazık...
ektiniz büyüdü sarmaşık oldu, bari koparalım izin verin. her defasında gelip sulamayın şunu. hala konuşuyorsunuz takılmış plak gibi.
uzak durun allah aşkına! bu takımdan da onun oyuncularından da! karanlığınızla bu takımın aydınlık gençlerini de karartmayın. yetti gayrı attığı golden sonra bir çocuk gibi lincoln'e koşup sarılan ardalardan, lincoln'e cephe alan ardaları yarattığınız. yetti gayrı çocukluğumuzu, saflığımızı toz edip yere çaldığınız. yetti gayrı sizden gelen zarar. siz ki utanmadan takım kaptanıyken birlik olamadık diyebilenler, siz ki kişisel kininizden başkasını sevmeyenler, siz ki takımdaki gençlere abilik yaptığını sanıp ağalık öğretenler, siz ki daha yatak odası* sırlarının anlatılmayacağını bile bilmeyenler, siz ki dedikoduyla fesatlıkla yürüttüğü adımları olanlar, yok onun parası yok onun kafasını yıkadığı suyun derdinde olanlar, siz ki takım otobüsünde hep arka koltuklarda oturmayı sevenler, siz ki siz işte varsa yoksa siz...
çekin elinizi bizden. en azından benim galatasaray'ımdan ya! benim gözümden sakındığım galatasaray'ımdan..
bir zamanlar takım içinden medyaya uçurduğunuz haberlerinizi de alın gidin!
*