2
söylenilenin aksine, türkiye'deki futbol takımlarının 3-4 tanesinin amacıdır.
diğer anadolu kulüplerinin öncelikli amacı, öncelikle lige tutunma, sonra mümkünse kendi yağında kavrulmadır. kulüp başkanları o kadar namusludur ki, o kulüplerden rant sağlama, şike ve bahisten kazanç elde etme, mafya bağlantılarıyla kulüp vasıtasıyla kara para aklama gibi olaylara girmezler. çok da başarılı olmalarına gerek yoktur,zaten az biraz başarılı olmaları durumunda, büyük kulüpler ellerindeki oyuncuları alacak, daha sonra o oyuncuların yerleri doldurulamayacak, yeniden ligde kalma mücadelesi verilecektir; aksiyona hiç gerek yoktur.
sistem, altyapı olaylarına girilmez. ülke ekonomisine katkıları olabilecek gibi değildir. her sene altyapıdan oyuncu çıkarıp dışarıya satmak, satılan oyuncunun yerine altyapıdan monte yapmak yorucudur. evliya çelebi'ler yeter onlara.
şimdi düşündüm de, niye var ki böyle takımlar?
şu diğer büyüklere gelince, biri gider sekiz yer, biri gider sıfır çeker, dünyanın oyuncusunu alıp tek bir oyuncu satmazlar, biri 2. lig brezilya takımı, diğeri antep b takımı olur, hâla daha büyüktürler ama..
bize gelince, avrupa fatihi'yiz ya hani, yok işte kaç yıldır. neredeyiz? trömsö'ye eleniriz, bükreş'e eleniriz, hamburg'a eleniriz, leverkusen'den beş yeriz... bizim de öyle namuslu başkanlarımız oldu ki, tam avrupa'da varız, ekonomiyi de düzeltiyoruz, ohh dediğimiz anda soyup sıçıp sıvayıp bırakıp gittiler.. ama gün gelecek, devran dönecek işte.
türkiye ligi şampiyonluğu da onun için önemli, devranın dönmesi için. biz avrupa'da dik durmayı öğrettik dün, onu hedeflemeyi.. yarın altyapıyı öğreteceğiz, üretip satmayı.. işte bu türkiye'de şampiyon olarak başlıyor, ilk adımı o! para, para, para. vizyon ve şampiyonluk bir araya gelecek, sistem oluşak, istikrar olacak.
sabır, umut.
diğer anadolu kulüplerinin öncelikli amacı, öncelikle lige tutunma, sonra mümkünse kendi yağında kavrulmadır. kulüp başkanları o kadar namusludur ki, o kulüplerden rant sağlama, şike ve bahisten kazanç elde etme, mafya bağlantılarıyla kulüp vasıtasıyla kara para aklama gibi olaylara girmezler. çok da başarılı olmalarına gerek yoktur,zaten az biraz başarılı olmaları durumunda, büyük kulüpler ellerindeki oyuncuları alacak, daha sonra o oyuncuların yerleri doldurulamayacak, yeniden ligde kalma mücadelesi verilecektir; aksiyona hiç gerek yoktur.
sistem, altyapı olaylarına girilmez. ülke ekonomisine katkıları olabilecek gibi değildir. her sene altyapıdan oyuncu çıkarıp dışarıya satmak, satılan oyuncunun yerine altyapıdan monte yapmak yorucudur. evliya çelebi'ler yeter onlara.
şimdi düşündüm de, niye var ki böyle takımlar?
şu diğer büyüklere gelince, biri gider sekiz yer, biri gider sıfır çeker, dünyanın oyuncusunu alıp tek bir oyuncu satmazlar, biri 2. lig brezilya takımı, diğeri antep b takımı olur, hâla daha büyüktürler ama..
bize gelince, avrupa fatihi'yiz ya hani, yok işte kaç yıldır. neredeyiz? trömsö'ye eleniriz, bükreş'e eleniriz, hamburg'a eleniriz, leverkusen'den beş yeriz... bizim de öyle namuslu başkanlarımız oldu ki, tam avrupa'da varız, ekonomiyi de düzeltiyoruz, ohh dediğimiz anda soyup sıçıp sıvayıp bırakıp gittiler.. ama gün gelecek, devran dönecek işte.
türkiye ligi şampiyonluğu da onun için önemli, devranın dönmesi için. biz avrupa'da dik durmayı öğrettik dün, onu hedeflemeyi.. yarın altyapıyı öğreteceğiz, üretip satmayı.. işte bu türkiye'de şampiyon olarak başlıyor, ilk adımı o! para, para, para. vizyon ve şampiyonluk bir araya gelecek, sistem oluşak, istikrar olacak.
sabır, umut.