• 456
    ilk yarı ve ikinci yarı resmen gece ile gündüz kadar farklıydı. ilk yarı rakibi resmen boğan bir takım vardı. tabi burada mitşö ve torreira faktörü var. ikisi de ısıran ve pres zamanlamasını doğru yapan oyuncular. nitekim bu yoğun pres sonucunda torreira'nın ciğeri çıktı resmen. oyun adına yanlış hamlelerin getirdiği gerilik ikinci yarı başladı. mesela ben mata ve yusuf'u aynı anda sahaya atmam. fuleli değiller, defans arkası koşu atmazlar, topu ayağa isterler. bunu sağlamak için sergio'nun mutlaka oyunda olması lazım. o da yoksa bu oyun sıkışır. kerem ve mertens bir tık formsuz olunca da ikinci yarı istanbul daha çok topla oynadı ve kalemize geldi.
    mesela ben kazımcan sakatlanınca emin bayram girsin istedim. emin ve aanholt aynı anda girse üçlü bir savunma kurgusuyla yeri gelince beşli blok yaparak tam bir duvar örmüş olurduk diye düşünmekteyim. zaten rakibinin ofansif gücü belli. geleceği ve yapacağı organizasyon yerleri belli. adamlarda robben ve ribery yok. sol kanatta oynayan bir fink var söz misal. atıyorlar fink'e top yapsın, yaratıcılık konuştursun da pozisyon bulalım diye. koy önüne aanholt ve abdulkerim defansını kademeli, kitle maçı.
    öyle ya da böyle maçı aldık ve lider olduk. bunun değerini bilmeliyiz. okan hoca şu ana kadar yaptığı hatalardan ders alan bir profil çizdi. inşallah oyunu maç bittikten sonra bir daha izler ve iyi okur. olmayacak şeylere de bir daha amin demez.
App Store'dan indirin Google Play'den alın