3
başarıdan kastın ne olduğuna göre değişir. misal boey sezon başı 1 milyon euro’ya yollansa “verdiğimizi kurtardık” denilip başarı sayılacaktı. ilk maçlar sonunda 8-9 milyon euro’lar konuşulurken herkes “yeniden deliye bağlamadan sat sat” modundaydı. o an bonservisi verilse yine başarılı denecekti. boey istikrarını koruyunca şimdi 16 milyon euro’luk teklife “yok 20 olmazsa olmaz, yok %50 de pay isteyelim” şımarıklığı türedi. düz 15 milyona verse yönetim muhtemelen topa tutulacak. halbuki 15 milyon euro’ya boey’i satmak türkiye futbol tarihinin en büyük başarılarından biri olur. çünkü türkiye gibi futbolun temposuz oynandığı, yatırımın ana ölçekte hücumcular ve plase olarak dos-stoper mevkiine yapıldığını düşünürsek, bek oyuncusunu premier lige aldığının 15 katına satmak kârın âlâsıdır.
yeter ki sattığımız oyuncunun yerine ikamesini bulalım.
yeter ki sattığımız oyuncunun yerine ikamesini bulalım.