2
galatasaray yönetimlerince becerilemeyen ama galatasaray taraftarınca da çok yanlış anlaşılan eylem.
bizim yönetimler genelde futbolcu satışı konusunda sınıfta kalır. birkaç iyi örnek dışında tarihimizde genelde kötü örnekler vardır. bazen futbolcuları ederinden ucuza bazen de ederine olmasına karşın zamansız satar, sezonun kalanını yerini dolduramadan aç bitap geçiririz.
fakat benim vurgulamak istediğim nokta işin taraftar kısmı. kim nasıl zehirlediyse bizim taraftarı, 15 milyon euro teklif gelen stoperini veya bek futbolcusunu satmamak için binbir motivasyon üretiyor. insanların bu kurda 15 milyon euronun ne demek olduğundan haberi vardır umarım…
örneğin nelsson konusunda 25’ten bir euro aşağı satan haindir yorumları var. neden baba? adamı 7 milyon euro civarına almışım, diyelim ki planlamamı yapıp 15 milyon euroya sattım ve yerine 3 iyi futbolcu ekledim. ne var bunda şimdi? size bir işe girerken yüzde 100 kâr edeceksin deseler o işe balıklama dalmaz mısınız? borsada millet yüzde 10 kârla hisse satınca halay çekiyor. bu müşkülpesentliği anlamıyorum. marcao’yu sattık yerine üçte biri fiyatına abdülkerim aldık, 8-9 milyon euro da cebimizde kaldı veya yusuf demir gibi transferlere harcandı. marcao da birkaç aydır sakat malum. hani kazıklamışlardı bizi? taraftara kalsa yönetimi asıp kesiyorduk her yerde. monchi her aldığı topçuyu sanki 3 katı fiyatına satıyor. fiyaskolarına da bir bakalım bence.
ben transfer işlerinde satış sonrası planlamaya bakıyorum. sen 2 birim fiyata aldığın sacha boey’i çift haneli bir rakam görünce satmak zorundasın. bizim bek topçusuna gelen bu teklifi reddedecek kadar şımarık bir mali tablomuz yok. devre arası değil sezon sonu verirsin o başka mesele. devre arası ille de satalım demiyorum elbette.
şu an galatasaray’da makul ölçüde teklif gelen herkes satılabilir. satanlar da hain değil. yerine planlama yapamazlarsa o vakit kalkalım yerden yere vuralım, kabul. gürcü wonderkid kvaratşelya 10 milyon euroya gitti. bizim elimizde kvaratşelya gibi yıldız olsa 20 altına satan haindir muhabbetini anlardım da stoperin var, bekin var ve bu topçular da aşırı özel değiller. senden almazlar gider başkasından benzer kaliteyi bulurlar.
şımarıklık yapacak futbolcumuz yok maalesef, keşke olsa da burada “x topçu 150 milyon len” diye takılsak. bizim ayaklarımız beklenti kısmında yere basmalı öncelikle.
esas soru, bu gelen parayı nasıl maksimum verimde harcarım sorusu olmalı. sportif aklı iyi olan kulüpler bu satış işlerinden hep kârlı çıkarlar. biz her satışta matem havasına giriyoruz.
bizim yönetimler genelde futbolcu satışı konusunda sınıfta kalır. birkaç iyi örnek dışında tarihimizde genelde kötü örnekler vardır. bazen futbolcuları ederinden ucuza bazen de ederine olmasına karşın zamansız satar, sezonun kalanını yerini dolduramadan aç bitap geçiririz.
fakat benim vurgulamak istediğim nokta işin taraftar kısmı. kim nasıl zehirlediyse bizim taraftarı, 15 milyon euro teklif gelen stoperini veya bek futbolcusunu satmamak için binbir motivasyon üretiyor. insanların bu kurda 15 milyon euronun ne demek olduğundan haberi vardır umarım…
örneğin nelsson konusunda 25’ten bir euro aşağı satan haindir yorumları var. neden baba? adamı 7 milyon euro civarına almışım, diyelim ki planlamamı yapıp 15 milyon euroya sattım ve yerine 3 iyi futbolcu ekledim. ne var bunda şimdi? size bir işe girerken yüzde 100 kâr edeceksin deseler o işe balıklama dalmaz mısınız? borsada millet yüzde 10 kârla hisse satınca halay çekiyor. bu müşkülpesentliği anlamıyorum. marcao’yu sattık yerine üçte biri fiyatına abdülkerim aldık, 8-9 milyon euro da cebimizde kaldı veya yusuf demir gibi transferlere harcandı. marcao da birkaç aydır sakat malum. hani kazıklamışlardı bizi? taraftara kalsa yönetimi asıp kesiyorduk her yerde. monchi her aldığı topçuyu sanki 3 katı fiyatına satıyor. fiyaskolarına da bir bakalım bence.
ben transfer işlerinde satış sonrası planlamaya bakıyorum. sen 2 birim fiyata aldığın sacha boey’i çift haneli bir rakam görünce satmak zorundasın. bizim bek topçusuna gelen bu teklifi reddedecek kadar şımarık bir mali tablomuz yok. devre arası değil sezon sonu verirsin o başka mesele. devre arası ille de satalım demiyorum elbette.
şu an galatasaray’da makul ölçüde teklif gelen herkes satılabilir. satanlar da hain değil. yerine planlama yapamazlarsa o vakit kalkalım yerden yere vuralım, kabul. gürcü wonderkid kvaratşelya 10 milyon euroya gitti. bizim elimizde kvaratşelya gibi yıldız olsa 20 altına satan haindir muhabbetini anlardım da stoperin var, bekin var ve bu topçular da aşırı özel değiller. senden almazlar gider başkasından benzer kaliteyi bulurlar.
şımarıklık yapacak futbolcumuz yok maalesef, keşke olsa da burada “x topçu 150 milyon len” diye takılsak. bizim ayaklarımız beklenti kısmında yere basmalı öncelikle.
esas soru, bu gelen parayı nasıl maksimum verimde harcarım sorusu olmalı. sportif aklı iyi olan kulüpler bu satış işlerinden hep kârlı çıkarlar. biz her satışta matem havasına giriyoruz.