5453
galatasaray'a geldiği zaman kendisinden daha doğru bir seçeneğin olmadığı teknikdirektör.
fatih terim'in apar topar galatasaray'dan uzaklaştırılması operasyonunun tamamlanmasıyla ortada dolaşan bir çok isim vardı. bunlar arasında benim tek istediğim kendisinin gelmesiydi. ancak her ne kadar takımın başındayken bir şeyler söylemesem, hatta olabildiğince galatasaray'ın doğal teknikdirektörünün fatih terim olduğunu düşünsem de. her daim kendisini savunmüş, ultraslanın ünal aysal'a yöneltmeleri gereken tepkileri mancini'ye yöneltmelerini saçma bulmuştum.
şimdi geriye dönüp bakınca hatırlıyorum.
gidişi ve giderken tek kuruş para istememesi çok büyük bir artı. bunu galatasarayda yapacak teknikdirektör sayısı bir elin parmağını geçmez. galatasaray taraftarının ahını almadan gittiği için de başarılı bir teknikdirektör olarak hayatına devam etti ve euro2024'ü italya ile kazandı.
olumlu olarak galatasaray kendi evinde gerçekten oynaması gerektiği gibi oynuyordu. lig'de 6'ya mukabil skorların arka arkaya gelmesi çok güzeldi.
ancak olumsuz yönlere gelmek gerekirse ciddi can sıkıcı şeyleri hatırlıyorum.
deplasmanlarda puan çıkartamayan bir galatasaray mesela. bu çok büyük sorundu.
kendisinin teknik direktörlüğü döneminde fenerbahçe'nin son şampiyonluğunu alması, ve bunu nisaan ayında ilan etmesi başka bir teknikdirektör olsa doğrudan problem sebebiyken kendisinin şansı şampiyonlar ligi'ne doğrudan katılım hakkının bizde olması oldu.
şampiyonlar ligi'nde juventus deplasmanından 1 puan, akabinde içerde juventus galibiyetiyle üst tur çok epik bir hikayeydi. ancak chelsi karşılaşması tam bir fiyaskoydu. ilk maç içeride 1-1 berabere sonuçlanan maç var. deplasmanda ise hiç pozisyona giremeyen galatasaray. hayatımda galatasaray'ın yenildiği çok maç hatırlıyorum. buna efsane kadronun 5 yediği bursa maçı dahil ancak bu kadar mücadelesiz hatırladığım ilk maçtı bu.
tabi sonrasında prandelli'nin geleneden geçenden 4 yediği, tudor'un bütün hedef maçlarda rakibi tek kale oynatığı maçlar daha yaşanmamıştı.
ama insan düşünüyor işte londrada mücadele eden bir galatasaray 2-2 ya da kendisine lazım olan başka bir sonucu alsa bu gün her şey daha farklı olmaz mıydı?
fatih terim'in apar topar galatasaray'dan uzaklaştırılması operasyonunun tamamlanmasıyla ortada dolaşan bir çok isim vardı. bunlar arasında benim tek istediğim kendisinin gelmesiydi. ancak her ne kadar takımın başındayken bir şeyler söylemesem, hatta olabildiğince galatasaray'ın doğal teknikdirektörünün fatih terim olduğunu düşünsem de. her daim kendisini savunmüş, ultraslanın ünal aysal'a yöneltmeleri gereken tepkileri mancini'ye yöneltmelerini saçma bulmuştum.
şimdi geriye dönüp bakınca hatırlıyorum.
gidişi ve giderken tek kuruş para istememesi çok büyük bir artı. bunu galatasarayda yapacak teknikdirektör sayısı bir elin parmağını geçmez. galatasaray taraftarının ahını almadan gittiği için de başarılı bir teknikdirektör olarak hayatına devam etti ve euro2024'ü italya ile kazandı.
olumlu olarak galatasaray kendi evinde gerçekten oynaması gerektiği gibi oynuyordu. lig'de 6'ya mukabil skorların arka arkaya gelmesi çok güzeldi.
ancak olumsuz yönlere gelmek gerekirse ciddi can sıkıcı şeyleri hatırlıyorum.
deplasmanlarda puan çıkartamayan bir galatasaray mesela. bu çok büyük sorundu.
kendisinin teknik direktörlüğü döneminde fenerbahçe'nin son şampiyonluğunu alması, ve bunu nisaan ayında ilan etmesi başka bir teknikdirektör olsa doğrudan problem sebebiyken kendisinin şansı şampiyonlar ligi'ne doğrudan katılım hakkının bizde olması oldu.
şampiyonlar ligi'nde juventus deplasmanından 1 puan, akabinde içerde juventus galibiyetiyle üst tur çok epik bir hikayeydi. ancak chelsi karşılaşması tam bir fiyaskoydu. ilk maç içeride 1-1 berabere sonuçlanan maç var. deplasmanda ise hiç pozisyona giremeyen galatasaray. hayatımda galatasaray'ın yenildiği çok maç hatırlıyorum. buna efsane kadronun 5 yediği bursa maçı dahil ancak bu kadar mücadelesiz hatırladığım ilk maçtı bu.
tabi sonrasında prandelli'nin geleneden geçenden 4 yediği, tudor'un bütün hedef maçlarda rakibi tek kale oynatığı maçlar daha yaşanmamıştı.
ama insan düşünüyor işte londrada mücadele eden bir galatasaray 2-2 ya da kendisine lazım olan başka bir sonucu alsa bu gün her şey daha farklı olmaz mıydı?