272
öncelikle tanım: turkcell super lig 27. hafta maçı. özel tanım: derbi...
maç öncesinde galatasaray'ın 53, fenerbahçe'nin ise 52 puanı var. iki takım içinde çok ama çok önemli bir karşılaşma. hani derler ya 6 puanlık maç; işte onun kelime karşılığı. maçı kazanan taraf galatasaray olursa, şampiyonluğa doğru kocaman bir adım atar; fenerbahçe olursa liderle farkı 3 puana indirir ve şampiyonluk inancı çok fazla artar. "kaybetmek" şıkkını yazmıyorum bile...
+ muhtemel on birleri yazalım önce:
galatasaray'da büyük ihtimalle kalede leo franco oynar, savunmada sabri, neill, servet ve hakan balta, ön libero da mustafa sarp, mehmet topal (ayhan), onların bir tık önünde elano, sağ forvet keita, sol forvet arda (gio), en uçta jo...
fenerbahçe cephesine geçelim.. kalede volkan, savunmada gökhan gönül, bilica, lugano, andre santos, orta sahada selçuk, deniz (emre), sağda mehmet topuz, solda özer, forvet arkası alex, onun önünde guiza...
+ küçük küçük değerlendirmelere geçersek:
sağ bekte sabri, sürekli bindirme yapan bir stile sahip. yani sürekli keita'ya yardıma giden; onun işini kolaylaştıran ve takıma coşku katan bir futbolcu. zaten keita'nın da performansı buna bağlı olarak artıyor. bu ikiliyi karşılayacaklar kimler? andre santos - özer ikilisi. özer'in savunmaya çok da yardıma geldiği söylenemez. bu yüzden genel anlamda, santos - keita eşleşmesini göreceğiz, ilginç olacağı muhakkak. ancak keita şahsımca bir adım önde. gelelim sol bekimize hakan balta. bindirmeleri çok nadir yapan bir bek. onun önünde oynayan kim? arda ya da gio. aslında çok sık defansa yardıma gelen oyuncular değil. ancak bu maçın bir derbi olduğunu göz önüne alırsak, normal maçlardan farklı olarak daha çok destek vereceklerdir hakan'a. peki, fenerbahçe'nin sağ kanadında kimler var? gökhan gönül - mehmet topuz. gökhan gönül, bizim sabri'miz gibi. sürekli bindirme yapan, takımı ateşleyen bir yapısı var. zaman zaman keita'yı onun karşısına çekip, gökhan'ın o çıkışlarını engelleyebiliriz. ön liberolarda eğer oynarsa emre ve elano kapışması olacaktır. ikisi de takımlarının çok önemli oyuncuları. oyunu kuran, yönlendiren özelliklere sahipler. özellikle fenerbahçe'de emre; olmazsa olmaz bir oyuncu takımı için. ileride jo; lugano - bilica'ya karşı oynayacak. çokta birşey söyleyemeyiz; allah yardımcısı olsun. onların forvet hattında alex - guiza ikilisi var. bizde onları karşılayacak oyuncularımız ise servet ve neill. bir de extra olarak belki mustafa sarp ya da mehmet topal'ı sayabiliriz. alex'in durdurulmasının aslında o kadar da zor bir şey olmadığı görmüştük. bunu yapan adam mehmet topal'dı. eğer oynarsa, yine tekrarlıyabilir. umarız ki tekrarlar... guiza ise stoperlerimiz için ters gelebilecek bir forvet. araya koşular yapan, savunma arkasına iyi sarkan bir oyuncu. önlemimizi almalıyız ona karşı...
elbette, bu tip maçlarda sahaya çıkınca teknik - taktik cart curt kalmaz. ancak her ne olursa olsun, bütün maç boyunca sakin olmalıyız. hem taraftar olarak biz; yani staddakiler hem de saha içindeki futbolcular. lakin bu sakinlik, uyuşukluk olarak algılanmasın. yine coşkulu oynamalıyız, kazanma hırsıyla oynamalıyız ama dozunda. aşırıya kaçmamalı hiçbir şey. taşkınlık yapmamalıyız. bunun sonuçlarını çok ağır bir biçimde ödemek zorunda kalabiliriz...
biz burada yazarız, çizeriz. kolay işler bunlar. zor olan onlarınki. allah yardımcıları olsun...
maç öncesinde galatasaray'ın 53, fenerbahçe'nin ise 52 puanı var. iki takım içinde çok ama çok önemli bir karşılaşma. hani derler ya 6 puanlık maç; işte onun kelime karşılığı. maçı kazanan taraf galatasaray olursa, şampiyonluğa doğru kocaman bir adım atar; fenerbahçe olursa liderle farkı 3 puana indirir ve şampiyonluk inancı çok fazla artar. "kaybetmek" şıkkını yazmıyorum bile...
+ muhtemel on birleri yazalım önce:
galatasaray'da büyük ihtimalle kalede leo franco oynar, savunmada sabri, neill, servet ve hakan balta, ön libero da mustafa sarp, mehmet topal (ayhan), onların bir tık önünde elano, sağ forvet keita, sol forvet arda (gio), en uçta jo...
fenerbahçe cephesine geçelim.. kalede volkan, savunmada gökhan gönül, bilica, lugano, andre santos, orta sahada selçuk, deniz (emre), sağda mehmet topuz, solda özer, forvet arkası alex, onun önünde guiza...
+ küçük küçük değerlendirmelere geçersek:
sağ bekte sabri, sürekli bindirme yapan bir stile sahip. yani sürekli keita'ya yardıma giden; onun işini kolaylaştıran ve takıma coşku katan bir futbolcu. zaten keita'nın da performansı buna bağlı olarak artıyor. bu ikiliyi karşılayacaklar kimler? andre santos - özer ikilisi. özer'in savunmaya çok da yardıma geldiği söylenemez. bu yüzden genel anlamda, santos - keita eşleşmesini göreceğiz, ilginç olacağı muhakkak. ancak keita şahsımca bir adım önde. gelelim sol bekimize hakan balta. bindirmeleri çok nadir yapan bir bek. onun önünde oynayan kim? arda ya da gio. aslında çok sık defansa yardıma gelen oyuncular değil. ancak bu maçın bir derbi olduğunu göz önüne alırsak, normal maçlardan farklı olarak daha çok destek vereceklerdir hakan'a. peki, fenerbahçe'nin sağ kanadında kimler var? gökhan gönül - mehmet topuz. gökhan gönül, bizim sabri'miz gibi. sürekli bindirme yapan, takımı ateşleyen bir yapısı var. zaman zaman keita'yı onun karşısına çekip, gökhan'ın o çıkışlarını engelleyebiliriz. ön liberolarda eğer oynarsa emre ve elano kapışması olacaktır. ikisi de takımlarının çok önemli oyuncuları. oyunu kuran, yönlendiren özelliklere sahipler. özellikle fenerbahçe'de emre; olmazsa olmaz bir oyuncu takımı için. ileride jo; lugano - bilica'ya karşı oynayacak. çokta birşey söyleyemeyiz; allah yardımcısı olsun. onların forvet hattında alex - guiza ikilisi var. bizde onları karşılayacak oyuncularımız ise servet ve neill. bir de extra olarak belki mustafa sarp ya da mehmet topal'ı sayabiliriz. alex'in durdurulmasının aslında o kadar da zor bir şey olmadığı görmüştük. bunu yapan adam mehmet topal'dı. eğer oynarsa, yine tekrarlıyabilir. umarız ki tekrarlar... guiza ise stoperlerimiz için ters gelebilecek bir forvet. araya koşular yapan, savunma arkasına iyi sarkan bir oyuncu. önlemimizi almalıyız ona karşı...
elbette, bu tip maçlarda sahaya çıkınca teknik - taktik cart curt kalmaz. ancak her ne olursa olsun, bütün maç boyunca sakin olmalıyız. hem taraftar olarak biz; yani staddakiler hem de saha içindeki futbolcular. lakin bu sakinlik, uyuşukluk olarak algılanmasın. yine coşkulu oynamalıyız, kazanma hırsıyla oynamalıyız ama dozunda. aşırıya kaçmamalı hiçbir şey. taşkınlık yapmamalıyız. bunun sonuçlarını çok ağır bir biçimde ödemek zorunda kalabiliriz...
biz burada yazarız, çizeriz. kolay işler bunlar. zor olan onlarınki. allah yardımcıları olsun...