5159
hayat süprizlerle dolu, gün geliyor insana belözişko savunduruyor.
kendisi toplantıyı şu ya da bu sebeple terk edebilir, buna hakkı vardır. kaldı ki kalkarken gayet kibar şekilde "ben anlamadım telefon hala çalıyor" diyor. en öndeki, kimliğini çok merak ettiğim kişinin "abartmayın" demesi ayıp, 1 metreden telefonu çekip videoya alması dümdüz tahriktir. buna rağmen "neden çekiyorsun" diye de soruyor.
belözoğlu baya sakinleşmiş, olgunlaşmış bence. eskiden olsa o telefonu adama bir şekilde monte ederdi, allahı var.
bu arada sen/siz kouşmalarına takılanlar olmuş. türkçenin gereksiz bir zenginliği olan hitap konusu bu. adam kürsüde, diğerleri de gazeteci. sen diye hitap edebilir, hiçbir gazeteci buna alınmaz. ben yaptığım iş gereği günde 50-60 kişiyle sizli bizli konuşuyorum ve çok yorucu. her cümleye fazladan en az bir hece ekleniyor. bazen de pratik düşünün.
kendisi toplantıyı şu ya da bu sebeple terk edebilir, buna hakkı vardır. kaldı ki kalkarken gayet kibar şekilde "ben anlamadım telefon hala çalıyor" diyor. en öndeki, kimliğini çok merak ettiğim kişinin "abartmayın" demesi ayıp, 1 metreden telefonu çekip videoya alması dümdüz tahriktir. buna rağmen "neden çekiyorsun" diye de soruyor.
belözoğlu baya sakinleşmiş, olgunlaşmış bence. eskiden olsa o telefonu adama bir şekilde monte ederdi, allahı var.
bu arada sen/siz kouşmalarına takılanlar olmuş. türkçenin gereksiz bir zenginliği olan hitap konusu bu. adam kürsüde, diğerleri de gazeteci. sen diye hitap edebilir, hiçbir gazeteci buna alınmaz. ben yaptığım iş gereği günde 50-60 kişiyle sizli bizli konuşuyorum ve çok yorucu. her cümleye fazladan en az bir hece ekleniyor. bazen de pratik düşünün.