3993
bir kulüp başkanının, özellikle kitleler üzerinde etkisi çok büyük olan galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş gibi kulüplerin başkanlarının, her koşulda akıl ve mantık çerçevesinde hareket etmesi gerekir. ben 2005 yılından beri galatasaray'ın maçlarına maçlara aktif/düzenli bir şekilde gidiyorum ve fenerbahçe'den nefret ederim. beşiktaş'tan da, hatta trabzonspor'dan da. ama galatasaray'da yönetim kurulu veya sportif a.ş. üyesi olsam veya galatasaray kulübünün profesyonel bir çalışanı olsam, özellikle galatasaray'ın rakipleri hakkında söylediklerime/yazdıklarıma azami özeni gösteriririm. bin düşünür, bir hareket ederim.
ali koç fenerbahçe kulübünün başkanı. temsildeki bir numarası. cumartesi günü fenerbahçe kurulu divan kurulunda önce sözleşmeli teknik direktörüne "elin portekizlisi" diye hitap etti. sonra da konuşmasının içerisinde defalarca bize sataştı. yönetim düzeyinde sataştı, hakem kararları üzerinden sataştı, geçmiş yıllara dair sataştı, hatta hürriyet gazetesinin galatasaray muhabirini hedef gösterek bile sataştı. saldırdı da saldırdı özetle. galatasaray'ın kendi sahasında, 50 bin taraftarı önünde beşiktaş'la oynayacağı bir maç günü fenerbahçe başkanı kafayı bize taktı ve dikkatleri üzerine çekti. öğlen bütün bunlar olurken, 5-6 saat sonra "elin portekizlisi" diye tabir edilen fenerbahçe teknik direktörü galatasaray'ın stadında, en kaliteli localardan birinde misafir edildi kulübümüzce. ali koç'un öğlen öfke ve nefret kustuğu galatasaray, aynı günün akşamında fenerbahçe teknik direktörünü ağırlamakla meşguldü. üstelik en kurumsal ve en üst düzey şekilde. ali koç veya erol bilecik, büyük bir kısmı galatasaray'la ilgili ve danışmanları tarafından bilinçli hazırlanmış konuşma metinlerini okurken, aynı günün akşamında jorge jesus'un bizim stadımıza geleceğini bilmiyorlar olabilirler mi? bilmiyor olmalarının zerre ihtimali yok. bu tarz bir ağır misafire loca tahsisi için (iki ezeli rakip maç yapıyor ve rekabatteki diğer takımın teknik direktörü o maçı ev sahibinin stadında izlemek istiyor), galatasaray'ın ve fenerbahçe'nin mutlaka maçın en az 2-3 gün öncesinde iletişime geçmiş olması lazım. fenerbahçe'den resmi bir istek gelmiş olması lazım, bizim de bu isteğe olumlu cevap verip yer ayarlamış olmamız lazım. bütün bunlardan hiç bahsetti mi konuşmasında fenerbahçe başkanı veya başkan vekili? galatasaray'a teşekkür etti mi? hayır. tam tersine, başta da belirttiğim gibi, galatasaray'a öfke kustu. büyüklük tasladı. teknik direktörlerini 50 bin galatasaraylının yanına gönderirken ve galatasaray'dan teknik direktörleri için gerekli ihtimamı ve özeni göstermesini beklerken dahi, burunlarından kıl aldırmadılar. nezaketi bir kenara bıraktım, ortalığı germek için her yola başvurdular (özellikle de ali koç). neden böyle yaptılar/yapıyorlar? çünkü istediler ki maç esnasında çevre localardan biri jesus'a sataşsın. veya alt taraftaki tribün jesus'a veya fenerbahçe'ye yönelik küfürlü tezahürat yapsın. ortam gerilsin statta; biz ceza alalım, onlar da mağdur konumuna düşsün. akşamına resmi sitelerinden en az 5 paragraflık duyar ve büyüklük kokulu bir açıklama yapılabilsin. bu kadar nezaketten ve iyi niyetten uzak; böyle bir durumdan dahi kazanım bekleyen bir başkan ve bir camia var karşımızda.
işte bu yüzden, fenerbahçe ile iletişimde çok dikkatli olmak gerekir. galatasaray'ın kendisine yakışanı yaptığını düşünmekle birlikte; mevcut fenerbahçe'nin başkanından en alt düzeydeki maaşlı elemanına, ne kadar galatasaray nefretiyle akıl ve mantıktan uzaklaşmış bir kulüp olduğunu bildiğimden dolayı, ben yetkili/karar mercii olsam aynı olgunluk düzeyinde bir karar veremeyebilirdim. fenerbahçe belli başlı konularda tabiri caizse aklını başına toplayana kadar, galatasaray o camiayla iletişimini asgari düzeyde tutmalı. fenerbahçe görüşmek mi istiyor? bir konuda bir araya mı gelmek istiyor ali koç galatasaray yönetimiyle? galatasaray birçok şart sunmalı öncelikle koç'a. olmazsa olmaz şartımız da şu 28 şampiyonluk safsatasından derhal vazgeçmeleri olmalı. fenerbahçe ulusal düzeyde 19 şampiyonluğu olduğunu kabul edecek ve bir daha bu konuda asla saçmalamayacak. ali koç bunun garantisini verecek galatasaray'a. gerçeklerle yüzleşecekler. biz nasıl 1996'da onları karşı şampiyonluk sayısında 13'e 10 gerideyken 4 senelik bir seri yakalalayıp 14'e 13 öne geçtiysek, onlar da bu tarz bir hakiki başarının ve gerçek hegemonyanın peşindenin koşacaklar. bu hedeflerini açıkça ifade edecekler. meydan okuyabilirler ama doğrularla, dürüst bir şekilde, mertçe, adilce. ondan sonra galatasaray'dan bir şey isteyebilirler, kapımız açık. ama önce bizim isteklerimiz. bu isteklerimiz olduktan sonra ali koç'la da, diğerleriyle de otur konuşururuz ancak. doğrusu bence budur.
ali koç fenerbahçe kulübünün başkanı. temsildeki bir numarası. cumartesi günü fenerbahçe kurulu divan kurulunda önce sözleşmeli teknik direktörüne "elin portekizlisi" diye hitap etti. sonra da konuşmasının içerisinde defalarca bize sataştı. yönetim düzeyinde sataştı, hakem kararları üzerinden sataştı, geçmiş yıllara dair sataştı, hatta hürriyet gazetesinin galatasaray muhabirini hedef gösterek bile sataştı. saldırdı da saldırdı özetle. galatasaray'ın kendi sahasında, 50 bin taraftarı önünde beşiktaş'la oynayacağı bir maç günü fenerbahçe başkanı kafayı bize taktı ve dikkatleri üzerine çekti. öğlen bütün bunlar olurken, 5-6 saat sonra "elin portekizlisi" diye tabir edilen fenerbahçe teknik direktörü galatasaray'ın stadında, en kaliteli localardan birinde misafir edildi kulübümüzce. ali koç'un öğlen öfke ve nefret kustuğu galatasaray, aynı günün akşamında fenerbahçe teknik direktörünü ağırlamakla meşguldü. üstelik en kurumsal ve en üst düzey şekilde. ali koç veya erol bilecik, büyük bir kısmı galatasaray'la ilgili ve danışmanları tarafından bilinçli hazırlanmış konuşma metinlerini okurken, aynı günün akşamında jorge jesus'un bizim stadımıza geleceğini bilmiyorlar olabilirler mi? bilmiyor olmalarının zerre ihtimali yok. bu tarz bir ağır misafire loca tahsisi için (iki ezeli rakip maç yapıyor ve rekabatteki diğer takımın teknik direktörü o maçı ev sahibinin stadında izlemek istiyor), galatasaray'ın ve fenerbahçe'nin mutlaka maçın en az 2-3 gün öncesinde iletişime geçmiş olması lazım. fenerbahçe'den resmi bir istek gelmiş olması lazım, bizim de bu isteğe olumlu cevap verip yer ayarlamış olmamız lazım. bütün bunlardan hiç bahsetti mi konuşmasında fenerbahçe başkanı veya başkan vekili? galatasaray'a teşekkür etti mi? hayır. tam tersine, başta da belirttiğim gibi, galatasaray'a öfke kustu. büyüklük tasladı. teknik direktörlerini 50 bin galatasaraylının yanına gönderirken ve galatasaray'dan teknik direktörleri için gerekli ihtimamı ve özeni göstermesini beklerken dahi, burunlarından kıl aldırmadılar. nezaketi bir kenara bıraktım, ortalığı germek için her yola başvurdular (özellikle de ali koç). neden böyle yaptılar/yapıyorlar? çünkü istediler ki maç esnasında çevre localardan biri jesus'a sataşsın. veya alt taraftaki tribün jesus'a veya fenerbahçe'ye yönelik küfürlü tezahürat yapsın. ortam gerilsin statta; biz ceza alalım, onlar da mağdur konumuna düşsün. akşamına resmi sitelerinden en az 5 paragraflık duyar ve büyüklük kokulu bir açıklama yapılabilsin. bu kadar nezaketten ve iyi niyetten uzak; böyle bir durumdan dahi kazanım bekleyen bir başkan ve bir camia var karşımızda.
işte bu yüzden, fenerbahçe ile iletişimde çok dikkatli olmak gerekir. galatasaray'ın kendisine yakışanı yaptığını düşünmekle birlikte; mevcut fenerbahçe'nin başkanından en alt düzeydeki maaşlı elemanına, ne kadar galatasaray nefretiyle akıl ve mantıktan uzaklaşmış bir kulüp olduğunu bildiğimden dolayı, ben yetkili/karar mercii olsam aynı olgunluk düzeyinde bir karar veremeyebilirdim. fenerbahçe belli başlı konularda tabiri caizse aklını başına toplayana kadar, galatasaray o camiayla iletişimini asgari düzeyde tutmalı. fenerbahçe görüşmek mi istiyor? bir konuda bir araya mı gelmek istiyor ali koç galatasaray yönetimiyle? galatasaray birçok şart sunmalı öncelikle koç'a. olmazsa olmaz şartımız da şu 28 şampiyonluk safsatasından derhal vazgeçmeleri olmalı. fenerbahçe ulusal düzeyde 19 şampiyonluğu olduğunu kabul edecek ve bir daha bu konuda asla saçmalamayacak. ali koç bunun garantisini verecek galatasaray'a. gerçeklerle yüzleşecekler. biz nasıl 1996'da onları karşı şampiyonluk sayısında 13'e 10 gerideyken 4 senelik bir seri yakalalayıp 14'e 13 öne geçtiysek, onlar da bu tarz bir hakiki başarının ve gerçek hegemonyanın peşindenin koşacaklar. bu hedeflerini açıkça ifade edecekler. meydan okuyabilirler ama doğrularla, dürüst bir şekilde, mertçe, adilce. ondan sonra galatasaray'dan bir şey isteyebilirler, kapımız açık. ama önce bizim isteklerimiz. bu isteklerimiz olduktan sonra ali koç'la da, diğerleriyle de otur konuşururuz ancak. doğrusu bence budur.