40
2022-23 sezonu 2020-21 sezonunun kopyası gibi. o dönem beşiktaş ne yaşıyorsa benzeri bu sezon fb adına oluyor.
bunları sıralamak gerekirse en başta hakemlerin olağanüstü tolerans göstermesi. varda lehine pozisyonların nerdeyse hiç kaçırılmaması. buna mukabil bizim sahada ali palabıyık, yaşar kemal uğurlu, varda alper ulusoy gibi tiplerle uğraşmamız.
saha dışında pfdk tarafından verilen cezalar. fikstür bile 11 hafta geçti tam 7 hafta deplasmanda oynadık. çok acayip.
yine saha içine dönersek rakip takım stoperleri ve kalecilerin garip garip hareketleri, yaptırdıkları penaltılar, halı sahada maç yapar gibi laubali takılmaları.
tüm bunlara rağmen halen yarıştayız. üstelik hakemler eliyle çalınan puanlara rağmen. gerçekten çok zor bir sezon bizi bekliyor. hani derler ya her maç final öyle bir ortamdayız. ne kendi ciddiyetsizliğimizden ne de hakemler eliyle kaybedilecek 1 puanımız bile yok. en ufak operasyonda tüm gücümüzle tepki vererek herkesin işini doğru dürüst yapmasını sağlamalıyız.
adil bir ortamda son haftalarda kadar potada kalırız. sonra da nasipse şampiyonluğa ulaşırız. yeter ki zamanında önlem alıp hakkımızı yedirmeyelim.
şu çok övülen fenerbahçe'den daha iyi olduğumuza eminim ama gel de artık bizim sırtımızda kambur olduğunu düşünmeye başladığım sosyal medya taraftarlarına bunu anlat.
bu arada geçtiğimiz günlerde inan kıraç'ın "ali küçüğümüzün önünü açtılar." sözleri ve şenol güneş'in de gelir gelmez basın toplantısında fb'yi hedef alması perde arkasında bizim bilmediğimiz bazı anlaşmaların olduğunu net gösteriyor.
eğer buna boyun eğersek ensemize vurup lokmamızı alırlar. teknolojinin bu kadar güçlü olduğu ortamda adaleti sağlamak eskisinden daha kolay. eğer göz göre göre hakkımız yedirmezsek rakiplerin işleri oldukça zorlaşacak.
bunları sıralamak gerekirse en başta hakemlerin olağanüstü tolerans göstermesi. varda lehine pozisyonların nerdeyse hiç kaçırılmaması. buna mukabil bizim sahada ali palabıyık, yaşar kemal uğurlu, varda alper ulusoy gibi tiplerle uğraşmamız.
saha dışında pfdk tarafından verilen cezalar. fikstür bile 11 hafta geçti tam 7 hafta deplasmanda oynadık. çok acayip.
yine saha içine dönersek rakip takım stoperleri ve kalecilerin garip garip hareketleri, yaptırdıkları penaltılar, halı sahada maç yapar gibi laubali takılmaları.
tüm bunlara rağmen halen yarıştayız. üstelik hakemler eliyle çalınan puanlara rağmen. gerçekten çok zor bir sezon bizi bekliyor. hani derler ya her maç final öyle bir ortamdayız. ne kendi ciddiyetsizliğimizden ne de hakemler eliyle kaybedilecek 1 puanımız bile yok. en ufak operasyonda tüm gücümüzle tepki vererek herkesin işini doğru dürüst yapmasını sağlamalıyız.
adil bir ortamda son haftalarda kadar potada kalırız. sonra da nasipse şampiyonluğa ulaşırız. yeter ki zamanında önlem alıp hakkımızı yedirmeyelim.
şu çok övülen fenerbahçe'den daha iyi olduğumuza eminim ama gel de artık bizim sırtımızda kambur olduğunu düşünmeye başladığım sosyal medya taraftarlarına bunu anlat.
bu arada geçtiğimiz günlerde inan kıraç'ın "ali küçüğümüzün önünü açtılar." sözleri ve şenol güneş'in de gelir gelmez basın toplantısında fb'yi hedef alması perde arkasında bizim bilmediğimiz bazı anlaşmaların olduğunu net gösteriyor.
eğer buna boyun eğersek ensemize vurup lokmamızı alırlar. teknolojinin bu kadar güçlü olduğu ortamda adaleti sağlamak eskisinden daha kolay. eğer göz göre göre hakkımız yedirmezsek rakiplerin işleri oldukça zorlaşacak.