53
son döneminde alenen kendisiyle uğraşan bir örgütle mücadele etti. sahaya kafasını verse birileri ısrarla üzerine oynadı. cevap vermediyse sahada hakemle doğrandı. küfür veya hakaret etmediği maç sonu toplantılarıyla cezalar aldı. herkes 4. hakeme söver sayarken kendisi ağzını açsa kart gördü, cezalar aldı. kendine ayrılan çizgileri geçtiği an hakemler tarafından müdahaleye uğradı. açın bakın jorge jesus hiç o çizgilere uyuyor mu? gördünüz mü yanında hakem falan? uyarı aldı mı, kart gördü mü? karşı takım kenar yönetime artist artist hareketler yaptı, ceza aldı mı?
futbolun doğasında olan ikili mücadele, temaslı oyun vs. gibi unsurları oyuncuları sahada yapabildi mı? aynı pozisyonlarda aynı maçlarda bile farklı kararlarla doğranmadı mı?
birkaç örnek vereyim:
* diagne beşiktaşlı oyuncuya ayağının ucuyla dokundu, direkt kırmızı. babacar lyundama'yı biçti, kaşı açıldı. yeterince tehlikeli değil diye sarı kart gördü babacar!!!!????
* rakip ceza sahasında her ne hikmetse her ele gelen top çarpma, bizim vücuttan seken top bile penaltı!
* arda soyunma odasında bir şeyler söyledi, ceza aldı. irfancan da benzer şekilde yakalandı, işlem olmadı.
* bu sezon kırmızı kartlar galatasaray'ın gördüğü ve görmediği kartlar diye tartışılır oldu. çünkü bizim kadar kolay kart gören ve bizim kadar kolay kart verilen başka takım olmadı.
maalesef rezil bir dönem yaşadı. fatih'i gönderin, sizi rahat bırakalım tehdidiyle gönderildi. sonra bir yönetici çıkıp hâlâ devam ediyorlar bizimle uğraşmaya dedi.
özetle kim ne derse desin ülke futbolunun çehresini değiştirdi. günahlarıyla sevaplarıyla türk futbolunun kilit taşı oldu. galatasaraylı fatih olması hepimizin şansıydı. bir ocak akşamı kurban edildi. biz sisteme karşı koyamadığımız için ona karşı koyduk. gittiğine sevindim diyenler bile aslında hiçbir şeyin değişmeyeceğini biliyordu. bu saatten sonra türk futbolunu battığı bokta bırakıp güzel bir emeklilik hayatı geçirsin.
futbolun doğasında olan ikili mücadele, temaslı oyun vs. gibi unsurları oyuncuları sahada yapabildi mı? aynı pozisyonlarda aynı maçlarda bile farklı kararlarla doğranmadı mı?
birkaç örnek vereyim:
* diagne beşiktaşlı oyuncuya ayağının ucuyla dokundu, direkt kırmızı. babacar lyundama'yı biçti, kaşı açıldı. yeterince tehlikeli değil diye sarı kart gördü babacar!!!!????
* rakip ceza sahasında her ne hikmetse her ele gelen top çarpma, bizim vücuttan seken top bile penaltı!
* arda soyunma odasında bir şeyler söyledi, ceza aldı. irfancan da benzer şekilde yakalandı, işlem olmadı.
* bu sezon kırmızı kartlar galatasaray'ın gördüğü ve görmediği kartlar diye tartışılır oldu. çünkü bizim kadar kolay kart gören ve bizim kadar kolay kart verilen başka takım olmadı.
maalesef rezil bir dönem yaşadı. fatih'i gönderin, sizi rahat bırakalım tehdidiyle gönderildi. sonra bir yönetici çıkıp hâlâ devam ediyorlar bizimle uğraşmaya dedi.
özetle kim ne derse desin ülke futbolunun çehresini değiştirdi. günahlarıyla sevaplarıyla türk futbolunun kilit taşı oldu. galatasaraylı fatih olması hepimizin şansıydı. bir ocak akşamı kurban edildi. biz sisteme karşı koyamadığımız için ona karşı koyduk. gittiğine sevindim diyenler bile aslında hiçbir şeyin değişmeyeceğini biliyordu. bu saatten sonra türk futbolunu battığı bokta bırakıp güzel bir emeklilik hayatı geçirsin.