6056
fenerbahçe önceki maçlarda sürekli ön alan presi yaparak sonuca giden bir takımdı. fenerbahçe karşısında geriden oyun kurulamayacağını bir bebek bile bilirken, bazı teknik direktörler ısrarla bilmek istemedi. e tabi bu da fenerbahçe'nin ekmeğine yağ sürdüğü için bol gollü galibiyetler geldi ve taraftarları da gerçek anlamda bir uzay takımının oluştuğunu düşündü.
beşiktaş maçıyla* birlikte, geriden oyun kurmayan takımlar karşısında fenerbahçe'nin hali net bir şekilde görüldü. evet, beşiktaş da yeri geldi pasla çıkmaya çalıştı ama maçın genelinde weghorst'a at taktiği yaparak fenerbahçe'nin hücum etkinliğini ciddi derecede düşürdüler. savunmada ise takım boyunu kısaltan ve stoperlerini neredeyse orta sahaya kadar çeken bir fenerbahçe vardı. bu diziliş ofsayt taktiğiyle de birleşince oyun iyice kısır bir hal aldı. bunun tek nedeni de, beşiktaş takımının hücum hattıydı. eğer az biraz akıllı oynasalardı bu maçtan galibiyet dışında herhangi bir sonuçla ayrılma ihtimalleri yoktu. ghezzal'in son 20 dakika oynaması ve nkoudou'nun da sakat olması fenerbahçe'yi kurtaran bir diğer etkendi. yani fenerbahçe, mümkün olduğunca geriden oyun kurmayan ve ortalama bir forvet+hızlı kanat oyuncusuna sahip bir takım karşısında istisnasız her maçta çok zorlanır. ümraniyespor'la bu yüzden berabere kaldılar. adana demirspor maçında iyi bir hakem yönetimi olsaydı, o maçta da puan kaybederlerdi. avrupa liginde rennes ile oynadıkları maçta bir dünya pozisyon verdiler. hatta fark attıkları alanyaspor maçının ilk dakikalarında bile kalelerinde birçok pozisyon gördüler. avrupa liginde oynadıkları 3 maçta 7 puan yerine mesela 4 puan alsalardı, jesus başta olmak üzere birçok kişi büyük eleştiriler alırdı. avrupa ligi performansları, ligdeki performanslarına makyaj oldu. geçen sezon* bizde tıpkı böyle olmuştuk. tabi bizim grubumuzda lazio, marsilya gibi çok büyük takımlar varken bizler grup lideri olmuştuk. fenerbahçe'nin rakipleri ise austria wien, aek larnaca ve rennes!
bu arada şunu da söylemek gerekirse, ligde oynadığı 7 maçta 4 galibiyet, 1 mağlubiyet ve 2 beraberlik alan bir takımın uzay takımı olma ihtimali yoktur. gelecek hafta evinde oynayacağı maçla birlikte 8 maçın 5'ini evinde oynayan bir takımın uzay takımı statüsüne erişmesi için çok daha fazla puanlar alması gerekirdi. deplasmanlarda zaten çok kötüler çünkü alınabilecek 9 puandan sadece 4'ünü alabildiler. yani taraftalarının ve bizim taraftarlarımızın çok küçük bir kısmının gaza gelip "fener çok iyi abii yaa" demesini gerektirecek bir performans ortada yok. bizim gibi 9 maçın 6'sını deplasmanda oynasalardı, tersten görürlerdi o uzayı.*
beşiktaş maçıyla* birlikte, geriden oyun kurmayan takımlar karşısında fenerbahçe'nin hali net bir şekilde görüldü. evet, beşiktaş da yeri geldi pasla çıkmaya çalıştı ama maçın genelinde weghorst'a at taktiği yaparak fenerbahçe'nin hücum etkinliğini ciddi derecede düşürdüler. savunmada ise takım boyunu kısaltan ve stoperlerini neredeyse orta sahaya kadar çeken bir fenerbahçe vardı. bu diziliş ofsayt taktiğiyle de birleşince oyun iyice kısır bir hal aldı. bunun tek nedeni de, beşiktaş takımının hücum hattıydı. eğer az biraz akıllı oynasalardı bu maçtan galibiyet dışında herhangi bir sonuçla ayrılma ihtimalleri yoktu. ghezzal'in son 20 dakika oynaması ve nkoudou'nun da sakat olması fenerbahçe'yi kurtaran bir diğer etkendi. yani fenerbahçe, mümkün olduğunca geriden oyun kurmayan ve ortalama bir forvet+hızlı kanat oyuncusuna sahip bir takım karşısında istisnasız her maçta çok zorlanır. ümraniyespor'la bu yüzden berabere kaldılar. adana demirspor maçında iyi bir hakem yönetimi olsaydı, o maçta da puan kaybederlerdi. avrupa liginde rennes ile oynadıkları maçta bir dünya pozisyon verdiler. hatta fark attıkları alanyaspor maçının ilk dakikalarında bile kalelerinde birçok pozisyon gördüler. avrupa liginde oynadıkları 3 maçta 7 puan yerine mesela 4 puan alsalardı, jesus başta olmak üzere birçok kişi büyük eleştiriler alırdı. avrupa ligi performansları, ligdeki performanslarına makyaj oldu. geçen sezon* bizde tıpkı böyle olmuştuk. tabi bizim grubumuzda lazio, marsilya gibi çok büyük takımlar varken bizler grup lideri olmuştuk. fenerbahçe'nin rakipleri ise austria wien, aek larnaca ve rennes!
bu arada şunu da söylemek gerekirse, ligde oynadığı 7 maçta 4 galibiyet, 1 mağlubiyet ve 2 beraberlik alan bir takımın uzay takımı olma ihtimali yoktur. gelecek hafta evinde oynayacağı maçla birlikte 8 maçın 5'ini evinde oynayan bir takımın uzay takımı statüsüne erişmesi için çok daha fazla puanlar alması gerekirdi. deplasmanlarda zaten çok kötüler çünkü alınabilecek 9 puandan sadece 4'ünü alabildiler. yani taraftalarının ve bizim taraftarlarımızın çok küçük bir kısmının gaza gelip "fener çok iyi abii yaa" demesini gerektirecek bir performans ortada yok. bizim gibi 9 maçın 6'sını deplasmanda oynasalardı, tersten görürlerdi o uzayı.*