321
çok sevdiğim, güvendiğim, herkes ve hatta okan hoca gibi hem yabancı sınırını çok rahatlatmaları, hem genç olmaları ve ileride bonservis kazandırma potansiyelleri nedeniyle aşırı umutlu olduğum ama şu ana kadarki form durumları, performansları ve ruh halleriyle hayal kırıklığı yaratan ikili.
yunus sezona nispeten daha iyi, özgüvenli ve formda başlayandı. adana'da yaptıklarına benzer şeyler göstermedi değil ilk maçlarda ama her maç katkı veremedikçe azar azar özgüvenini yitirdi. skora katkısı ve formu beklentinin altında kaldıkça morali düştü, ardından refleks olarak kendini ispatlama derdine kapıldı ve her saniye "dur bir gol atayım da kendimi göstereyim" modunu açtı, bu durumda katkısı daha da azaldı. kendisi böyle böyle sonsuz bir döngüde diplere doğru ilerliyor, gene de bu gencolardan birisini ilk 11 seç deseler yunus derim, onun problemleri nispeten daha kolay yönetilebilir durumda.
kerem'in durumun analizini yapmak hem kolay hem zor, kulüp tarihin en berbat sezonlarından birinde az biraz yüzümüzü güldüren varsa o da kerem ve ilginç performansıydı malum. koca bir sene onun şapkadan tavşan çıkarmasına mahkumduk, bu durumda da her maç avagadro sayısı kadar top kaybetmesine de, defansı umursamamasına da, her duran topa atlamasına da en kötüsü de mıy mıy triplerine de kredi verdi bu takım ve taraftar, el mahkum. ancak yeni galatasaray'da artık kerem'den beklentiler bambaşka; artık farklı şapkalar ve daha iyi tavşanlar var ve neredeyse hepsi kerem'den kaliteli fakat kerem bunu hazmedemedi gibi duruyor.
galatasaray geçen senenin berbat kadrosunu her transfer dönemi 1-2 oyuncu ile yavaş yavaş düzeltseydi, kerem bu geçişe alışabilirdi belki, ama sadece 1-2 aylık bir transfer döneminde takımın şımarık ama yetenekli olan tek assolistliğinden, iyi kurulmuş bir orkestranın ortalama üstü bir sazcısına düşünce zaten zayıf olan mental özellikleri dibe vurdu. belki yazın beklediği transfer teklifleri gelmedi, belki taraftarın bir anda yeni yıldızların gazıyla kendisini silip attığını sanıyor, belki de acı gerçeği kabul edemiyor egosunu yenemiyor. sonuçta her geçen maç kerem'i daha da kaybediyoruz geri döndürmek de yunus'a göre daha zor.
sırf bu ikiliyi rehabilite edememe ihtimali yüzünden bile okan hoca'nın yerinde olmak istemezdim, bu 8+3 saçmalığında sırf kerem ya da yunus'u yedeğe çekmek adına defansta tüm taşları yerinden mı oynatırdım, yoksa yıllar sonra oh be dedirten orta saha kurgusunu berkan ile troller miydim, kulüp efsaneliğine giden muslera'yı mı küstürürdüm, bilemiyorum. belli ki okan hoca da bilemiyor ama adı fatih terim olmadığı için ne böyle bir challange'ı kaldırabilecek bir tecrübesi ne de deneme yanılma yapabilecek kredisi de var bu taraftarda.
hem bizim hem de bu ikilinin sonu hayrolsun.
yunus sezona nispeten daha iyi, özgüvenli ve formda başlayandı. adana'da yaptıklarına benzer şeyler göstermedi değil ilk maçlarda ama her maç katkı veremedikçe azar azar özgüvenini yitirdi. skora katkısı ve formu beklentinin altında kaldıkça morali düştü, ardından refleks olarak kendini ispatlama derdine kapıldı ve her saniye "dur bir gol atayım da kendimi göstereyim" modunu açtı, bu durumda katkısı daha da azaldı. kendisi böyle böyle sonsuz bir döngüde diplere doğru ilerliyor, gene de bu gencolardan birisini ilk 11 seç deseler yunus derim, onun problemleri nispeten daha kolay yönetilebilir durumda.
kerem'in durumun analizini yapmak hem kolay hem zor, kulüp tarihin en berbat sezonlarından birinde az biraz yüzümüzü güldüren varsa o da kerem ve ilginç performansıydı malum. koca bir sene onun şapkadan tavşan çıkarmasına mahkumduk, bu durumda da her maç avagadro sayısı kadar top kaybetmesine de, defansı umursamamasına da, her duran topa atlamasına da en kötüsü de mıy mıy triplerine de kredi verdi bu takım ve taraftar, el mahkum. ancak yeni galatasaray'da artık kerem'den beklentiler bambaşka; artık farklı şapkalar ve daha iyi tavşanlar var ve neredeyse hepsi kerem'den kaliteli fakat kerem bunu hazmedemedi gibi duruyor.
galatasaray geçen senenin berbat kadrosunu her transfer dönemi 1-2 oyuncu ile yavaş yavaş düzeltseydi, kerem bu geçişe alışabilirdi belki, ama sadece 1-2 aylık bir transfer döneminde takımın şımarık ama yetenekli olan tek assolistliğinden, iyi kurulmuş bir orkestranın ortalama üstü bir sazcısına düşünce zaten zayıf olan mental özellikleri dibe vurdu. belki yazın beklediği transfer teklifleri gelmedi, belki taraftarın bir anda yeni yıldızların gazıyla kendisini silip attığını sanıyor, belki de acı gerçeği kabul edemiyor egosunu yenemiyor. sonuçta her geçen maç kerem'i daha da kaybediyoruz geri döndürmek de yunus'a göre daha zor.
sırf bu ikiliyi rehabilite edememe ihtimali yüzünden bile okan hoca'nın yerinde olmak istemezdim, bu 8+3 saçmalığında sırf kerem ya da yunus'u yedeğe çekmek adına defansta tüm taşları yerinden mı oynatırdım, yoksa yıllar sonra oh be dedirten orta saha kurgusunu berkan ile troller miydim, kulüp efsaneliğine giden muslera'yı mı küstürürdüm, bilemiyorum. belli ki okan hoca da bilemiyor ama adı fatih terim olmadığı için ne böyle bir challange'ı kaldırabilecek bir tecrübesi ne de deneme yanılma yapabilecek kredisi de var bu taraftarda.
hem bizim hem de bu ikilinin sonu hayrolsun.