17
yakın tarihin en olaylı transferini anlatan güzel belgesel. beklediğimi buldum açıkçası.
--- hafif spoiler ---
belgesel transfer sürecine doğal olarak fazla yoğunlaşmış ve biraz uzatmaları oynamış. açıkçası oralar bana biraz sıkıcı geldi. bunun dışında taraflar olayın üzerinden yıllar geçse de tüm gerçekliğiyle yaşananları anlatmıyorlar. bu da belgesel yapımcılarının dikkatini çekmiş ve herkesin görüşünü olduğu gibi yansıtarak izleyiciye "hangisi doğru, buyrun siz karar verin" demişler. benim şahsi görüşüm bu olayın figo'nun karakteriyle ilgili çıkmış olması. kesinlikle bir art niyeti yok, ayrılma gibi düşüncesi de yok. ama sürekli ilgi istiyor. kime benzetebiliriz? cristiano ronaldo gibi, david beckham gibi. çok iyi futbolcu, çok iyi profesyonel ama ne istediğini bilmiyor. belli bir noktadan sonra figo artık soğukkanlılığını, basiretini ve karar alabilme yetisini de kaybediyor. ve sonuç olarak, menajerinin yaptığı küçük oyunlar ileride futbolu değiştirecek adam olan florentino peres'in hırslarıyla birleşince futbol tarihinin en tartışmalı transferi ortaya çıkmış. belgeselin en garip anı figo'nun madrid'e geldiği ve kameralar önünde formayla poz verdiği andı. çünkü figo o anda kesinlikle kendinde değil. acayip pişman ama geri dönüşü olmayan bir insan görünüyor orada. tabi zaman her şeyin ilacı. o günleri de atlatmış. açıkçası real madrid forması da barça formasından daha çok yakışmış. ben luis figo olayının nefret boyutunu o dönemde nou camp'ta sahaya atılan domuz kafasıyla hatırlıyorum. ama belgeselde bahsi bile geçmemiş, bu da bana garip geldi. barça taraftarını da tepkisinde abartılı buluyorum. çünkü bu adam portekizli, la masia çıkışlı değil, katalan hiç değil, sizden biri de değil, sadece çok iyi futbolcu. messi'nin real madrid'e gitmesi gibi bir şey olamaz bu. eksik mi fazla mı bilemem ama izlenebilir bir yapım ortaya çıkmış kesinlikle.
--- hafif spoiler ---
--- hafif spoiler ---
belgesel transfer sürecine doğal olarak fazla yoğunlaşmış ve biraz uzatmaları oynamış. açıkçası oralar bana biraz sıkıcı geldi. bunun dışında taraflar olayın üzerinden yıllar geçse de tüm gerçekliğiyle yaşananları anlatmıyorlar. bu da belgesel yapımcılarının dikkatini çekmiş ve herkesin görüşünü olduğu gibi yansıtarak izleyiciye "hangisi doğru, buyrun siz karar verin" demişler. benim şahsi görüşüm bu olayın figo'nun karakteriyle ilgili çıkmış olması. kesinlikle bir art niyeti yok, ayrılma gibi düşüncesi de yok. ama sürekli ilgi istiyor. kime benzetebiliriz? cristiano ronaldo gibi, david beckham gibi. çok iyi futbolcu, çok iyi profesyonel ama ne istediğini bilmiyor. belli bir noktadan sonra figo artık soğukkanlılığını, basiretini ve karar alabilme yetisini de kaybediyor. ve sonuç olarak, menajerinin yaptığı küçük oyunlar ileride futbolu değiştirecek adam olan florentino peres'in hırslarıyla birleşince futbol tarihinin en tartışmalı transferi ortaya çıkmış. belgeselin en garip anı figo'nun madrid'e geldiği ve kameralar önünde formayla poz verdiği andı. çünkü figo o anda kesinlikle kendinde değil. acayip pişman ama geri dönüşü olmayan bir insan görünüyor orada. tabi zaman her şeyin ilacı. o günleri de atlatmış. açıkçası real madrid forması da barça formasından daha çok yakışmış. ben luis figo olayının nefret boyutunu o dönemde nou camp'ta sahaya atılan domuz kafasıyla hatırlıyorum. ama belgeselde bahsi bile geçmemiş, bu da bana garip geldi. barça taraftarını da tepkisinde abartılı buluyorum. çünkü bu adam portekizli, la masia çıkışlı değil, katalan hiç değil, sizden biri de değil, sadece çok iyi futbolcu. messi'nin real madrid'e gitmesi gibi bir şey olamaz bu. eksik mi fazla mı bilemem ama izlenebilir bir yapım ortaya çıkmış kesinlikle.
--- hafif spoiler ---