163
lucas neill'in gelişiyle derin bir nefes almıştır ve bu, savunma yükünün lucas neill'in üstüne yıkılmasıyla falan olmamıştır. galatasaray defansı, zannedildiği kadar kötü futbolculardan oluşmaz. ama bir takımın defansı da, en az hücumu kadar organize olmalıdır. taktik defans yapmayı bilen birinin* liderdiğinde organize oldukları zaman, başarılı olurlar.
lucas neill'in savunmaya tek katkısı, doğru zamanlamayla müdahale ederek top çalmak, etkili ortaları uzaklaştırmaktan ibaret değildir; dikkatli izleyen bir göz fark eder ki, tek müdahaleyle çalınamayacak toplarda ya da az adamla yakalandığında, lucas neill, hamle yapmadan önce rakibini tartar. topa ayağını sokmaz ama rakibinin hareketlerini simetrik olarak karşılar ve topu ayağından çıkartmasına izin vermez; arkadaşlarına yerleşmek için zaman kazandırır. rakibinin güçlü ayağına doğru yüklenir ve topu zayıf ayağıyla, kötü kullanmasını sağlar.
rakip hızlı hücum yaparken savunma oyuncusunun topa yaptığı hamle(o, sözlüğümüze "hamleli stoper" diye geçen savunmacılardan bile olsa); savunmacının %60 oyundan düşmesine sebep olur. bu gibi durumlarda da akıllı, taktik defans yapan stoperin, rakibini oyalaması gerekir. servet çetin gibi bir adam, 2007-2008 sezonundaki o futbolu nasıl oynadı sanıyorsunuz; anlamıyorum ki. yanında rigobert song, emre güngör, lucas neill gibi çabuk biri olunca oluyor; olmayınca olmuyor. fernando meira ya da gökhan zan'ın yanında servet çetin oynadığında olanları görüyorsun işte.
hasılı; galatasaray defansına getirilen çözüm, öyle "bir kişinin üstüne yükü boca etmek" falan değildir. puzzle'ın eksik parçası(ki çok önemli bir parçadır o!) tamamlanmıştır, o kadar. neden hala gol yendiğine gelince:
sanırım milyon defa söyledim/söylendi, fakat "ya bırak; sözlüğü sen mi kurtaracan?!" nidalarına rağmen, inadına tekrarlıyoruz!
ferdinand - puyol ikilisini de savunmaya monte etseniz fark etmez. eğer orta sahayı hızlı geçebilen + top kullanabilen, yaratıcı oyuncuları olan bir rakibe karşı, ilk aktif direnişinizi ceza yayının 5 metre önünde, stoperlerinizle gösteriyorsanız; kocaelispor'dan "minimum" 1 gol yersiniz! dünyanın en iyileri bile hata yapar; chelsea savunmasının üstüne de ilk yarı boyunca 5 defa top sürsen, vasatın hafif üstünde futbolcularla en az bir kere geçersin ve kaleciyle karşı karşıya kalırsın. insan bu çünkü...
chelsea de onu bildiği için, sana göbekten öyle kolay kolay top sürdürmez; stoperlerinin önüne bir essien ya da obi mikel koyar, feleğini şaşarsın. barış ve mustafa ikilisinin bu yalandan presi ile; ligdeki top sürebilen her vasat hücumcu, bize karşı oynadığı maçlarda en az 1-2 kez orta yuvarlaktan ceza yayı üstüne kadar "hiç rahatsız edilmeden" topu taşıyabilir. stoperlerden ne istediğinizin farkında mısınız? orta sahada top çalan her rakip ceza sahasına dayanacak ve galatasaray, o maçı gol yemeden kapatacak?
isteyenin istediği gibi geçtiği ve rakibin kolay pozisyon bulmasına sebebiyet veren, sorunlu bir "otoban gibi" mevki arıyorsanız; orta sahaya, ön liberoya bakın...
oldu mu canım sözlüğüm?
lucas neill'in savunmaya tek katkısı, doğru zamanlamayla müdahale ederek top çalmak, etkili ortaları uzaklaştırmaktan ibaret değildir; dikkatli izleyen bir göz fark eder ki, tek müdahaleyle çalınamayacak toplarda ya da az adamla yakalandığında, lucas neill, hamle yapmadan önce rakibini tartar. topa ayağını sokmaz ama rakibinin hareketlerini simetrik olarak karşılar ve topu ayağından çıkartmasına izin vermez; arkadaşlarına yerleşmek için zaman kazandırır. rakibinin güçlü ayağına doğru yüklenir ve topu zayıf ayağıyla, kötü kullanmasını sağlar.
rakip hızlı hücum yaparken savunma oyuncusunun topa yaptığı hamle(o, sözlüğümüze "hamleli stoper" diye geçen savunmacılardan bile olsa); savunmacının %60 oyundan düşmesine sebep olur. bu gibi durumlarda da akıllı, taktik defans yapan stoperin, rakibini oyalaması gerekir. servet çetin gibi bir adam, 2007-2008 sezonundaki o futbolu nasıl oynadı sanıyorsunuz; anlamıyorum ki. yanında rigobert song, emre güngör, lucas neill gibi çabuk biri olunca oluyor; olmayınca olmuyor. fernando meira ya da gökhan zan'ın yanında servet çetin oynadığında olanları görüyorsun işte.
hasılı; galatasaray defansına getirilen çözüm, öyle "bir kişinin üstüne yükü boca etmek" falan değildir. puzzle'ın eksik parçası(ki çok önemli bir parçadır o!) tamamlanmıştır, o kadar. neden hala gol yendiğine gelince:
sanırım milyon defa söyledim/söylendi, fakat "ya bırak; sözlüğü sen mi kurtaracan?!" nidalarına rağmen, inadına tekrarlıyoruz!
ferdinand - puyol ikilisini de savunmaya monte etseniz fark etmez. eğer orta sahayı hızlı geçebilen + top kullanabilen, yaratıcı oyuncuları olan bir rakibe karşı, ilk aktif direnişinizi ceza yayının 5 metre önünde, stoperlerinizle gösteriyorsanız; kocaelispor'dan "minimum" 1 gol yersiniz! dünyanın en iyileri bile hata yapar; chelsea savunmasının üstüne de ilk yarı boyunca 5 defa top sürsen, vasatın hafif üstünde futbolcularla en az bir kere geçersin ve kaleciyle karşı karşıya kalırsın. insan bu çünkü...
chelsea de onu bildiği için, sana göbekten öyle kolay kolay top sürdürmez; stoperlerinin önüne bir essien ya da obi mikel koyar, feleğini şaşarsın. barış ve mustafa ikilisinin bu yalandan presi ile; ligdeki top sürebilen her vasat hücumcu, bize karşı oynadığı maçlarda en az 1-2 kez orta yuvarlaktan ceza yayı üstüne kadar "hiç rahatsız edilmeden" topu taşıyabilir. stoperlerden ne istediğinizin farkında mısınız? orta sahada top çalan her rakip ceza sahasına dayanacak ve galatasaray, o maçı gol yemeden kapatacak?
isteyenin istediği gibi geçtiği ve rakibin kolay pozisyon bulmasına sebebiyet veren, sorunlu bir "otoban gibi" mevki arıyorsanız; orta sahaya, ön liberoya bakın...
oldu mu canım sözlüğüm?