• 81
    oyunumuz elbet bir gün ritmini bulacaktır, buna inancım tam, lakin o maçın bu maç olmasına dair umudum da çok yok açıkçası.
    bunu trabzonspor'un da uzun zamandır iyi ve dominant bir oyun oynayamayışından bağımsız olarak yazıyorum.

    gördüğüm şu ana dek (aslında birkaç yıllık bir durum) genel anlamda rakibinin defolarını kolay kolay işleyebilen, üretkenliğe dönüştüren bir takım olamadığımız gibi, tam tersi alt lig - üst lig farketmeksizin karşılaştığımız herhangi bir takımın bizim açıklarımızı çok rahatlıkla değerlendirmesi, olmadı bireysel hatalar ile olmayan ataklardan net pozisyonlar vermemiz.
    örneğin bu akşam uğurcan'ın oynamayacağı haberleri var ortalıkta, maalesef bunu avantaja çevirecek aksiyonları bir türlü göremiyoruz sahada, tersine örnek verirsek bize biraz ön alan baskısı yapan her takım bunun neticesini bir şekilde alıyor, oyuncularımız sağolsun 1-2 ikramı mutlaka yapıyor, rakip gol atamasa dahi bunu üretkenliğe çevirebiliyor.

    hadi yukarıdaki düşüncelerim yanlış olsun.
    peki durulup durulup şu maça atanan palabıyık faktörüne ne demek lazım, biraz umutlanmak isteyenin de hevesini kursağında bırakacak bir karar, ancak ne var ki yönetimimizden herhangi bir tepki, onu geçtim dikkati çekme tipi bir aksiyon yok, sanırım maç kaybedilip atı alan üsküdar'ı geçtiğinde güzel! bir açıklama gelir.

    ez cümle, oyun durumumuz, bireysel oyuncu performanlarımız, palabıyık faktörü ve uzun lig maratonunda olaya stratejik de bakma adına "alalım 1 puanımızı, ağzımızın tadı kaçmasın ali rıza bey" noktasındayım...
App Store'dan indirin Google Play'den alın