• 1704
    tam bir asır evvel bu saatlerde kocatepe'de sadece gecenin karanlığını değil, türk'ün yıllarca karartılan benliğini aydınlatacak o kutlu taarruz emrini veren, ulus aydınlanmamızın yüce önderi, hayattaki en önemli ilham kaynağımız.

    --- alıntı ---
    saat beşe beş var.

    dağlar aydınlanıyor.
    bir yerlerde bir şeyler yanıyor.
    gün ağardı ağaracak.
    kokusu tütmeğe başladı :
    anadolu toprağı uyanıyor.
    ve bu anda, kalbi bir şahan gibi göklere salıp
    ve pırıltılar görüp
    ve çok uzak
    çok uzak bir yerlere çağıran sesler duyarak
    bir müthiş ve mukaddes mâcereda,
    ön safta, en ön sırada,
    şahlanıp ölesi geliyordu insanın.

    topçu evvel mülâzımı hasan'ın
    yaşı yirmi birdi.
    kumral başını gökyüzüne çevirdi,
    kalktı ayağa.
    baktı, yıldızları ağaran muazzam karanlığa.
    şimdi bir hamlede o kadar büyük,
    öyle şöhretli işler yapmak istiyordu ki
    bütün ömrünü ve hâtırasını
    ve yedi buçukluk bataryasını
    ağlanacak kadar küçük buluyordu.

    yüzbaşı sordu :
    - saat kaç?
    - beş.
    - yarım saat sonra demek...

    98956 tüfek
    ve şoför ahmet'in üç numrolu kamyonetinden
    yedi buçukluk şnayderlere, on beşlik obüslere kadar,
    bütün âletleriyle
    ve vatan uğrunda,
    yani, toprak ve hürriyet için ölebilmek kabiliyetleriyle
    birinci ve ikinci ordular
    baskına hazırdılar.

    alaca karanlıkta, bir çınar dibinde,
    beygirinin yanında duran
    sarkık, siyah bıyıklı süvari
    kısa çizmeleriyle atladı atına.
    nurettin eşfak
    baktı saatına :
    - beş otuz...
    ve başladı topçu ateşiyle
    ve fecirle birlikte büyük taarruz...
    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın