122
maçı komple izledim.
rakip analizi ilk başta her zaman önemlidir.
ancak hangi takımın bize rakip olacağını tam kestiremedim.
jorge ya ligi çok küçümsedi ya da ilk maç rakibini.
nasıl olsa iç sahadayız basar geçerim diye düşündü sanırım.
ancak ligimiz kalitesiz olsa da bazı dinamiklere sahip.
bir kere fenerbahçe aldığı hiçbir oyuncudan verim alamadı bu maç özelinde.
arao dediler hamleleri müthiş hantal, pozisyon bilgisi yerlerde. bir de tek libero oynadı. güler misin ağlar mısın?
gustavo henrique stoper diye gelmiş ancak çok ağır ve gereksiz agresif. serdar formayı alır bundan.
emre mor bildiğimiz gibi. topu ayağına alınca çok iyi, son kararlarda sıkıntı var. pas mı atayım şut mu çekeyim sürekli kafasında sorular soruyor top ayağındayken. onu elit seviyeden uzaklaştıran bu. bizde de böyleydi hala böyle. oyun içi topsuz oyunda yok.
luan peres sol bek için çok ağır. pişmaniye gibi dağıtırlar bu oyun şablonuyla onu.
asıl takıldığım şu lincoln.
ilk defa izledim. sözlükte beğeneni çok olmuştu. dün arao'nun yanında hatta bir tık önünde başladı.
ne defansif ne ofansif katkısı olmadı.
bir faul kullandı bir de korner sanırım. yoksa unutuldu saha içinde. adam topu alacağı yeri bilmiyor. belki istediği yerde, bildiği yerde oynamıyordur.
maç birinci saniyesinden itibaren komple git gele döndü.
hatta ümraniye daha organize göründü.
fener bir adet set hücumu gösteremedi.
çünkü ileri ucu ve orta sahası çok bireysel.
topu alan kafayı eğip koşuyor ileri.
kimse gideyim ikiye bir yapayım, boşa kaçan adamı göreyim, dur top bende içeri kıvrılayım bek bindirsin gibi düşünce içinde değildi.
organize atak yok. oyuna akıl koyacak, yönlendirecek adam yok.
ferdi zaten ligin en iyi beki! yersen.
uzun lafın kısası tavuk sersemken.
bu kadar organize olamamış ekibe karşı biz olabildiğince puan alıp rakibin önünde seyretmeliyiz ki dağılsınlar paramparça olsunlar.
bu kadar yazdım bir çift söz de maçın orta hakemine olacak.
ya hiç mi futbol bilgisi olmaz bir hakemde. bir hakemin yüzü hiç mi gülmez.
maç içinde ben olsam hoca hayırdır dövecek misin derdim.
yüzünde sürekli bir kin, öke, acı hissi var.
inşallah bir avrupa maçında izleme fırsatım olur suratsız yaşar kemal'i. bakalım orada yüzü nasıl olacak.
kararlarına gelirsek baştan sona hemen hemen hepsi hatalıydı.
ilk penaltı kararı doğruydu, ancak sonra şirazesi kaydı.
ümraniye'nin net bir penaltısı yendi.
üstüne ümraniye'nin aldığı penaltı bana göre ilk müdahale dışarıda olduğu için fauldü. ancak verdiği kart komple yanlıştı.
luan peres net kırmızı kart ile oyun dışı kalmalıydı. yani penaltı verdiyse dahi kırmızı olmalıydı. gole giden adamı düşürmenin cezası sarı olamaz. hem penaltı hem sarı kart olayları bambaşka. yanlış anlamış bunu da.
küçük ufak hatalarına girmiyorum bile.
rakip analizi ilk başta her zaman önemlidir.
ancak hangi takımın bize rakip olacağını tam kestiremedim.
jorge ya ligi çok küçümsedi ya da ilk maç rakibini.
nasıl olsa iç sahadayız basar geçerim diye düşündü sanırım.
ancak ligimiz kalitesiz olsa da bazı dinamiklere sahip.
bir kere fenerbahçe aldığı hiçbir oyuncudan verim alamadı bu maç özelinde.
arao dediler hamleleri müthiş hantal, pozisyon bilgisi yerlerde. bir de tek libero oynadı. güler misin ağlar mısın?
gustavo henrique stoper diye gelmiş ancak çok ağır ve gereksiz agresif. serdar formayı alır bundan.
emre mor bildiğimiz gibi. topu ayağına alınca çok iyi, son kararlarda sıkıntı var. pas mı atayım şut mu çekeyim sürekli kafasında sorular soruyor top ayağındayken. onu elit seviyeden uzaklaştıran bu. bizde de böyleydi hala böyle. oyun içi topsuz oyunda yok.
luan peres sol bek için çok ağır. pişmaniye gibi dağıtırlar bu oyun şablonuyla onu.
asıl takıldığım şu lincoln.
ilk defa izledim. sözlükte beğeneni çok olmuştu. dün arao'nun yanında hatta bir tık önünde başladı.
ne defansif ne ofansif katkısı olmadı.
bir faul kullandı bir de korner sanırım. yoksa unutuldu saha içinde. adam topu alacağı yeri bilmiyor. belki istediği yerde, bildiği yerde oynamıyordur.
maç birinci saniyesinden itibaren komple git gele döndü.
hatta ümraniye daha organize göründü.
fener bir adet set hücumu gösteremedi.
çünkü ileri ucu ve orta sahası çok bireysel.
topu alan kafayı eğip koşuyor ileri.
kimse gideyim ikiye bir yapayım, boşa kaçan adamı göreyim, dur top bende içeri kıvrılayım bek bindirsin gibi düşünce içinde değildi.
organize atak yok. oyuna akıl koyacak, yönlendirecek adam yok.
ferdi zaten ligin en iyi beki! yersen.
uzun lafın kısası tavuk sersemken.
bu kadar organize olamamış ekibe karşı biz olabildiğince puan alıp rakibin önünde seyretmeliyiz ki dağılsınlar paramparça olsunlar.
bu kadar yazdım bir çift söz de maçın orta hakemine olacak.
ya hiç mi futbol bilgisi olmaz bir hakemde. bir hakemin yüzü hiç mi gülmez.
maç içinde ben olsam hoca hayırdır dövecek misin derdim.
yüzünde sürekli bir kin, öke, acı hissi var.
inşallah bir avrupa maçında izleme fırsatım olur suratsız yaşar kemal'i. bakalım orada yüzü nasıl olacak.
kararlarına gelirsek baştan sona hemen hemen hepsi hatalıydı.
ilk penaltı kararı doğruydu, ancak sonra şirazesi kaydı.
ümraniye'nin net bir penaltısı yendi.
üstüne ümraniye'nin aldığı penaltı bana göre ilk müdahale dışarıda olduğu için fauldü. ancak verdiği kart komple yanlıştı.
luan peres net kırmızı kart ile oyun dışı kalmalıydı. yani penaltı verdiyse dahi kırmızı olmalıydı. gole giden adamı düşürmenin cezası sarı olamaz. hem penaltı hem sarı kart olayları bambaşka. yanlış anlamış bunu da.
küçük ufak hatalarına girmiyorum bile.