96
iki farklı görüş var adnan öztürk ile ilgili. birincisi canaydın zihniyetinin devamı olduğunu savunanlar, diğeri de kariyerinin, vizyonunun başkanlığı kaldırabilecek kapasitede olduğunu düşünenler.
benim ise tek kriterim var; başkanlığı hak edip, hak etmediği.
ilk olarak belirtelim, adnan öztürk'e doktor nazım durak muamelesi yapmak yakışık almıyor. sadece peter kanyon ismi bile vizyonunun ne kadar geniş bir adam olduğunu ortaya koyuyor. kimsenin galatasaraylılığını tartışmak da haddimiz değil. bir de bu insan az kişiye nasip olan kariyerini bir kenara bırakıp, galatasaray'a tüm zamanını ayırmayı göze alıyorsa.
ancak kariyeri galatasaray başkanlığını haketmesini doğuruyor mu? bence hayır. kulüp bazında kısa süren bir yöneticilik geçmişi var. tabi yönetici olmadığı zamanda da bu kulübe katkıları olmuş. eyvallah, hiçbir itirazım yok. ancak benim için yeterli bir kriter değil. bana göre galatasaray başkanı o koltuğu sonuna kadar haketmeli, şirket yöneticiliğinin dışında kulüp yöneticiliğinde de oldukça tecrübeye sahip olmalı. çekirdekten yetişme diye bir tabir vardır ya, sanırım en iyi o kalıp anlatıyor demek istediğimi.
şimdi 2 örnek verelim. ilki haliyle adnan polat; 4 senesi asbaşkanlık, 2 senesi futbol şubesinde, futbol komitesinde ve diğer görevlerle beraber yaklaşık 9-10 sene çalıştıktan sonra başkan olmuştur. ve bana göre de layikıyla yapmakta o görevi. kulübün bütün dinamiklerini adı gibi biliyor. ekibiyle beraber birçok projenin ortaya çıkmasında, gelişimde, sonuçlanmasında ve şu günlerde de sonuca yaklaşılmasında büyük pay sahibi.
ikincisi alp yalman; yönetim kurulu üyeliği, asbaşkanlık, başkan yardımcılığı, futbol şubesi derken neredeyse 10 sene yönetici olduktan sonra başkan olmuş ve o koltuğu sonuna kadar hakettiğini zamanında bizlere göstermiştir.
işte budur benim başkan adayımda olması gereken en önemli özellik. polat her şekilde hakediyor o koltuğu. öztürk'e gelince; umarım tam manasında hakettiği gün o başkanlığa oturur ve biz de bir keyif sigarası içeriz.
benim ise tek kriterim var; başkanlığı hak edip, hak etmediği.
ilk olarak belirtelim, adnan öztürk'e doktor nazım durak muamelesi yapmak yakışık almıyor. sadece peter kanyon ismi bile vizyonunun ne kadar geniş bir adam olduğunu ortaya koyuyor. kimsenin galatasaraylılığını tartışmak da haddimiz değil. bir de bu insan az kişiye nasip olan kariyerini bir kenara bırakıp, galatasaray'a tüm zamanını ayırmayı göze alıyorsa.
ancak kariyeri galatasaray başkanlığını haketmesini doğuruyor mu? bence hayır. kulüp bazında kısa süren bir yöneticilik geçmişi var. tabi yönetici olmadığı zamanda da bu kulübe katkıları olmuş. eyvallah, hiçbir itirazım yok. ancak benim için yeterli bir kriter değil. bana göre galatasaray başkanı o koltuğu sonuna kadar haketmeli, şirket yöneticiliğinin dışında kulüp yöneticiliğinde de oldukça tecrübeye sahip olmalı. çekirdekten yetişme diye bir tabir vardır ya, sanırım en iyi o kalıp anlatıyor demek istediğimi.
şimdi 2 örnek verelim. ilki haliyle adnan polat; 4 senesi asbaşkanlık, 2 senesi futbol şubesinde, futbol komitesinde ve diğer görevlerle beraber yaklaşık 9-10 sene çalıştıktan sonra başkan olmuştur. ve bana göre de layikıyla yapmakta o görevi. kulübün bütün dinamiklerini adı gibi biliyor. ekibiyle beraber birçok projenin ortaya çıkmasında, gelişimde, sonuçlanmasında ve şu günlerde de sonuca yaklaşılmasında büyük pay sahibi.
ikincisi alp yalman; yönetim kurulu üyeliği, asbaşkanlık, başkan yardımcılığı, futbol şubesi derken neredeyse 10 sene yönetici olduktan sonra başkan olmuş ve o koltuğu sonuna kadar hakettiğini zamanında bizlere göstermiştir.
işte budur benim başkan adayımda olması gereken en önemli özellik. polat her şekilde hakediyor o koltuğu. öztürk'e gelince; umarım tam manasında hakettiği gün o başkanlığa oturur ve biz de bir keyif sigarası içeriz.
