315
2022-23 sezonunda transfer bilançosu +75.5 milyon avro olan kulüp.
geçen sezonuki stoper ikilisi 23 yaşındaki jules koundé'yi barselona'ya 50 milyon avroya, 29 yaşındaki diego carlos'u ise 31 milyon avroya aston villa'ya sattılar.
karşılığında ise geçen sezon uefa avrupa ligi'nde yılın on birinde olan 26 yaşındaki marcao'yu 12 milyon avroya aldılar. marcao'nun partneri danimarka milli takımı stoperi 23 yaşındaki victor nelsson'u da muhtemelen marcao tarifesiyle almaya çalışıyorlar. ha diyelim nelsson'u 25 milyon avroluk serbest kalma bedelini ödeyerek alsalar bile yine her türlü büyük kârdalar. 81 milyon avroya satış yaptıkları stoper hattını, maksimum 37 milyona daha iyileriyle ikame etmiş olacaklar.
adamların neden 6 uefa avrupa ligi kupası sahibi oldukları açık. -ki ilk uefa kupalarını da galatasaray'dan sonra kazandılar. transfer işlerini çok iyi yapıyorlar, mevcut oyuncularını parlatmayı, değer kazandırmayı ve uzun yıllardır sürdürdükleri sisteme adapte etmeyi elit seviyede beceriyorlar. muhtemelen galatasaray'dan aldıkları marcao'nun değerini hemen bir sonraki sezon ikiye, ondan sonraki sezon da üçe katlarlar.
taraftarları hiçbir zaman bir oyuncuyu transfer etmesi için kulübüne yalvarmıyor, tek bir oyuncu için ortalığı ayağa kaldırdıp var olma-yok olma nidaları atmıyor. çünkü biliyorlar ki alabilecekleri en iyi oyuncuları, en uygun fiyata getirebilecek bir yönetim stratejieri var ve futbol tek bir oyuncunun, tek bir mevkinin iyi olmasıyla başarılı olacağınız bir spor değil. ve asla bir oyuncularını kötülemiyor, onun itibarını ve kendine olan güvenini düşürmüyorlar. bunun kendilerine yarar değil, zarar vereceğinin farkında olacak kadar sağduyu sahibiler. bu güven ortamı, akla, liyakate ve sistemlerine olan sadakatleri dolayısıyla sevilla gibi toplam nüfusu 1.7 milyon olan bir şehrin futbol takımına son 20 yılda 7 avrupa kupası kazandırdı. şampiyonlar ligi'nden sonraki en büyük kupayı ortalama üç yılda bir kazanıyorlar.
saygı duymamak elde değil böyle yönetilen bir kulübe.
geçen sezonuki stoper ikilisi 23 yaşındaki jules koundé'yi barselona'ya 50 milyon avroya, 29 yaşındaki diego carlos'u ise 31 milyon avroya aston villa'ya sattılar.
karşılığında ise geçen sezon uefa avrupa ligi'nde yılın on birinde olan 26 yaşındaki marcao'yu 12 milyon avroya aldılar. marcao'nun partneri danimarka milli takımı stoperi 23 yaşındaki victor nelsson'u da muhtemelen marcao tarifesiyle almaya çalışıyorlar. ha diyelim nelsson'u 25 milyon avroluk serbest kalma bedelini ödeyerek alsalar bile yine her türlü büyük kârdalar. 81 milyon avroya satış yaptıkları stoper hattını, maksimum 37 milyona daha iyileriyle ikame etmiş olacaklar.
adamların neden 6 uefa avrupa ligi kupası sahibi oldukları açık. -ki ilk uefa kupalarını da galatasaray'dan sonra kazandılar. transfer işlerini çok iyi yapıyorlar, mevcut oyuncularını parlatmayı, değer kazandırmayı ve uzun yıllardır sürdürdükleri sisteme adapte etmeyi elit seviyede beceriyorlar. muhtemelen galatasaray'dan aldıkları marcao'nun değerini hemen bir sonraki sezon ikiye, ondan sonraki sezon da üçe katlarlar.
taraftarları hiçbir zaman bir oyuncuyu transfer etmesi için kulübüne yalvarmıyor, tek bir oyuncu için ortalığı ayağa kaldırdıp var olma-yok olma nidaları atmıyor. çünkü biliyorlar ki alabilecekleri en iyi oyuncuları, en uygun fiyata getirebilecek bir yönetim stratejieri var ve futbol tek bir oyuncunun, tek bir mevkinin iyi olmasıyla başarılı olacağınız bir spor değil. ve asla bir oyuncularını kötülemiyor, onun itibarını ve kendine olan güvenini düşürmüyorlar. bunun kendilerine yarar değil, zarar vereceğinin farkında olacak kadar sağduyu sahibiler. bu güven ortamı, akla, liyakate ve sistemlerine olan sadakatleri dolayısıyla sevilla gibi toplam nüfusu 1.7 milyon olan bir şehrin futbol takımına son 20 yılda 7 avrupa kupası kazandırdı. şampiyonlar ligi'nden sonraki en büyük kupayı ortalama üç yılda bir kazanıyorlar.
saygı duymamak elde değil böyle yönetilen bir kulübe.
