108
60 lı yıllarda sinema salonlarının türkiye'nin en ücra taşralarına bile girmesiyle, o sihirli dünya birçok genç kızın rüyalarını süsler oldu, artist olmayı kafaya koyanlar evlerinden kaçıp, soluğu istanbulda almaya başladılar. o vakte kadar ülkede fuhuş genelde gayrimüslüm türk tebalı yada yabancı kadınlar tarafından ifa ediliyordu. bu bilinçsiz istanbula akın baronların iştahını kabarttı, kızları avlayıp kötü yola düşürmek için özel timler kurdular. yakışıklı, gösterişli gençler seçildi, onlara son model arabalar alındı, en iyi kıyafetler, kokular, ceplerine bolca para. yıllar boyu bu avcılar, kızların geliş noktalarında avlandılar, bunların görevi kızları kötü yola düşürdüğünde bitiyordu ve sonra yeni kurbanlar peşinde koşuyorlardı. kızların iyileri randevuevine, kötüleri genelevine, bazıları direkt yurt dışına postalanıyordu, buna da beyaz kadın ticareti deniyordu. birçok roman yazıldı, film çekildi bu konu ile ilgili. şimdi de filizlenen genç futbolcuların aynı yöntemle kandırılarak bu arkadaş ve türevleri tarafından sonu belli olmayan bir yola sürüklendiğini düşünüyorum. taktikler aynı, renkli bir gelecek vaadi, sonra bilinmeze yolculuk, gençler aklınızı toplayın, bunların peşinden gidip kendinize yazık etmeyin, sizi dert edip roman yazacak kimse de yok, filminizi çekecek yeşilçam da mevcut değil.