• 12
    para kazanmadan, zevk için yapılan aktivitedir. tabii yersen.*

    birkaç sene olmuştur amatör futbolcu olalı. artık sağlık muayenesine kendin gitmen gerekmez. kulüp senden resim ister, senin yerine sağlık ocağına gidip mührü, imzayı alır. artık kendin gitmiyorsan sağlık ocağına, kulüp sana önem veriyor demektir.

    genellikle genç takımdan da alt yaş gruplarında kendin gidersin sağlık raporu almaya. sağlık muayenesine kendin gidince de zor bir şey yoktur aslında. gider sağlık ocağında sırada beklersin, elinde lisansın. sonra bazen doktor içeri çağırır, bazen odacıyı çağırıp imzalar gönderir. odacıya da illa sorar, çocuk nasıl, gözü mözü görüyor mu, topal falan değil di mi diye. seni odasına çağırdığında da sorar : bir rahatsızlığın var mı, diye. bir keresinde zıplamamı istemişti doktor.

    eğer çok iyi bir oyuncuysan, genç takıma yaşın tutsa bile a takımla idmanlara, maçlara çıkmaya başlarsın. azar azar para da verirler futbolcusuna, ellerinde tutmak isterler.
    bizim zamanımızda kulüp izin vermedikçe kıpırdayamazdın bir yere. hatta başıma da gelmişti öyle bir şey. yardımcı hoca 6 mikasa top getir, lisansını vereyim demişti de. a takımın başına geçen metin kurt bırakmamıştı. o zamanlar bölge dışı yapılınca, yani il dışında bir yere gideceksen lisansını alabiliyordun. ben de öyle yapmıştım, bir sene gidip edirne’de oynamış, sonra istanbul’a geri dönmüşütm.

    artık a takımda da kendini gösterdiysen, başkanla para konuşmaya başlarsın. başka kulüple anlaştığında da yeni kulüp eskisine para öder. bunların hiç biri yasal değildir. sadece sözlerle yürür işler. amatör futbolda para olmaz zannedilir, ama ne paralar döner bilinmez uzaktan.
    bizim zamanımızda büyük paralar yoktu. ama 5-6 ay süren amatör lig için kazandığın parayla bütün yıl geçinilebilirdi öğrencilikte. bazen tv, çamaşır makinası bile verilirdi yıllık ücret yerine.

    para konuşmalarında en çok karşılaşılan sözler: "sen bizim mahallenin çocuğusun". ya da "sen bizim eski topçumuzsun, kaptanımızsın !" tamamen başkanların pazarlığa yönelik sözleri. "bize anlayış göster, durumumuzu biliyorsun, sana az para verelim" demekti bu. ama dışarıdan bir topçuya senin 3 katını ödeyebiliyorlardı.
    başıma geldi de oradan biliyorum. hem semtimin takımı, hem de kaptanlığını yaptığım kulüp, bana böyle demişti bir sezon başında. ben de başkana “ bana daha fazla vermeniz lazım, ben dışarıdan gelen adam gibi satmam, bırakıp gitmem takımı” demiştim de işe yaramamıştı.
    sonra tanıdığım bir topçuya bana önerdiklerinin 3 katını vermeye hazırlandıklarını öğrenince, başkana selam göndermiş, çok az bir paraya okulumun kulübüne transfer yapmıştım. o sezon aynı gruba düşünce de cezalarını kesmiştim, sahada. sonra çok yalvardılar “seneye bizdesin” diye ama iş işten geçmişti.
App Store'dan indirin Google Play'den alın