1645
oldum olası nefret ettiğim takım. diktatör franco döneminde nasıl kayrıldığı, barcelona’nın nasıl ezildiği, di stefano’yu barcelona’nın transfer etmiş olmasına rağmen diktatör zoruyla hiçbir sebep yokken ilk başta her iki takımda da forma giymesine -saçmalığa gel- karar verildiği fakat ne hikmetse barcelona forması giyemeden kariyerini real’de devam ettirdiğini ve bu kulübün efsanesi olduğunu, yine kazandıkları 13 şampiyonlar ligi’nin 5’ini diktatör franco döneminde kazandığını tarihe az biraz meraklı olanlar bilecektir. bünyesinde kroos, modric, benzema gibi çok sevdiğim futbolcuları barındırsa da sevemedim, tarihi kara lekelerle ve türlü aleni kayrılmalarla dolu bu takımı sevemedim. mevcut başkanları ayrı bir dünya. son olarak mbappe için teklif ettikleri bol sıfırlı teklifin psg tarafından reddedilmesini delilik olarak gördüğünü söyleyip ağlamıştı. haspama bak, sen 6 ay sonra sözleşmesi bitecek futbolcuya bol sıfırlı teklif yap delilik olmasın, reddedilince delilik. ağam alışmış parayı bastırıp almaya tabii, kendinden daha zengini çıkınca ağlıyor. belki sezon sonu mbappe bonservissiz real’e gider, bilemem. ama bu şımarıkların teklifini psg kaale bile almadı ya, nasıl içimin yağları eridi anlatamam. her kaybettiğinde de içimin yağları eriyor. dilerim rövanş maçında rezil kepaze olarak elenirler.
(bkz: 26 nisan 2022 manchester city real madrid maçı)
(bkz: 26 nisan 2022 manchester city real madrid maçı)