44
diagne’ye 10+ milyon euro verip transfer etmiş olmamız muleka’nın suçu değil, bizim sorunumuzdur. türkiye’ye gelip iyi performans veren, övgüyle bahsedilen her futbolcu tartışılırken diagne örneğini fırlatarak bir yere varamayız.
kaldı ki kendisinden övgüyle bahseden insanlar arasında, “haydi gidip kasımpaşa’ya 8 milyon euro bayılıp muleka’yı alalım” diyen herhangi bir kişi görmedim. şahsen ben, biz en ucuz transferimizi 4 milyon euro’ya yaparken, anadolu kulüplerinin bonservissiz oyuncularla bu dandik ligi domine edebildiklerini, bizi perişan edebildiklerini görüyor ve buna imreniyorum, birçok kişi açısından da durumun bundan ibaret olduğunu düşünüyorum.
bu futbolcular “küçük takım futbolcusu”, “açık alan futbolcusu” filan diye de etiketlenmesin. ligde çatır çatır futbol oynayan konyaspor’un en önemli üç oyuncusu bytyqi, rahmanovic ve hadziahmetovic’e ödediği bonservis turarı 800 bin euro. bu tip örnekler, o çok sık kullandığımız “vasata alışmak”, “galatasaray seviyesi” vs gibi kavramları bence taca çıkarıyor. valla keşke öyle bir vasatımız olsa da ben alışsam, kusura bakmayın.
muleka iyi futbolcu, bu çok net. kendisi belçika’da tutturamamış, burada tutturdu, gayet doğaldır. belçika’da takımında kim vardı bilmiyorum, ama burada arkasında onu çok iyi besleyebilen kaliteli oyuncular var. onun yapısına uygun bir oyun anlayışı var. sonuçta burada kale direği muamelesi gören michael frey de belçika’da 22 gol attı bu sene. çok fazla değişken var bu işin içinde. o yüzden tek bir kötü örneği alıp her fırsatta aynı şekilde kullanmak kolaya kaçmak oluyor, peşin hükümlülük ve önyargıya sebebiyet veriyor, sonra da bu tip oyuncular takıma katıldığında bu önyargıların kurbanı oluyorlar.
kaldı ki kendisinden övgüyle bahseden insanlar arasında, “haydi gidip kasımpaşa’ya 8 milyon euro bayılıp muleka’yı alalım” diyen herhangi bir kişi görmedim. şahsen ben, biz en ucuz transferimizi 4 milyon euro’ya yaparken, anadolu kulüplerinin bonservissiz oyuncularla bu dandik ligi domine edebildiklerini, bizi perişan edebildiklerini görüyor ve buna imreniyorum, birçok kişi açısından da durumun bundan ibaret olduğunu düşünüyorum.
bu futbolcular “küçük takım futbolcusu”, “açık alan futbolcusu” filan diye de etiketlenmesin. ligde çatır çatır futbol oynayan konyaspor’un en önemli üç oyuncusu bytyqi, rahmanovic ve hadziahmetovic’e ödediği bonservis turarı 800 bin euro. bu tip örnekler, o çok sık kullandığımız “vasata alışmak”, “galatasaray seviyesi” vs gibi kavramları bence taca çıkarıyor. valla keşke öyle bir vasatımız olsa da ben alışsam, kusura bakmayın.
muleka iyi futbolcu, bu çok net. kendisi belçika’da tutturamamış, burada tutturdu, gayet doğaldır. belçika’da takımında kim vardı bilmiyorum, ama burada arkasında onu çok iyi besleyebilen kaliteli oyuncular var. onun yapısına uygun bir oyun anlayışı var. sonuçta burada kale direği muamelesi gören michael frey de belçika’da 22 gol attı bu sene. çok fazla değişken var bu işin içinde. o yüzden tek bir kötü örneği alıp her fırsatta aynı şekilde kullanmak kolaya kaçmak oluyor, peşin hükümlülük ve önyargıya sebebiyet veriyor, sonra da bu tip oyuncular takıma katıldığında bu önyargıların kurbanı oluyorlar.