7
gelin bir de bu bayrak dikme hikayesinin arka planını bayrağın sahibi "flamacı uğur" lakaplı tribün ağabeylerinden uğur iris'den dinleyelim:
24 nisan'ın galatasaray tribünleri için özel bir hatırası vardır..
benim baş rollerden birinde olduğum gurur verici bir gündü, bir gün önceden arkadaşım mehmet kızılay ile planladığımız şekilde, kafileyle stada girdik, ben kararsızdım aslında bu girişimde, mehmet'in ısrarı sayesinde ikna oldum, iyi ki de ısrar etmiş! o devir sallama bayrağı hepten yasak, hatta o gün fener tribününde hiç yoktu sallama bayrak, yanımızda 3 bayrak ve 3 sopa vardı, takım girişinden geçişimiz kolay oldu, beklenmiyordu çünkü, mehmet soyunma odasına girdi, ben hızlı adımlarla çıkış tünelinden sahaya girdim, elimde 3 dev demir sopa ve torbadaki bayraklar dikkat çekmeye başladı anında, arkamdan bağrışmalar oldu ben hızlandım, koşarak bizim tribüne ulaştım, sopalar ve bayrakları fırlattım, ardından kollarımı uzattım beni çektiler yukarı, haldun'u arif'i hayal meyal hatırlıyorum çekenler arasında, arkadan da stad görevlileri koştu yetişemediler, planımız bayraklı güzel bir galatasaray tribünü idi, stada bayrağın dikilmesi hiç yoktu aklımızda, doğaçlama oldu, 3 dev bayrak vardı tribünde, fotoda kareli olan en büyüğü idi, bende o vardı, bir yanımda dikilen bayrak, diğeri kimde tam hatırlamıyorum, maç sonu kaptan bülent gelip istedi bayrağı benden, ne olacağını hayal edemediğim için kareliye kıyamadım, dikişi zor diye, kaybolsun istemedim, yanımdaki diğer bayrağı, şeritliyi verdirdim, sanırım küçük mehmet'e ya da taner'e tam hatırlayamıyorum diğer bayrağı vermesini işaret ettim, kaptan'a ulaştı bayrak , ondan da souness aldı, o dönem souness ve o gün golü atan saunders ile çok iyi tanışıyorduk, yeşilköy'de türkçe dersleri veriyordum onlara, sahada anlaşabilecekleri kadar, souness bayrağı alıp saha ortasına koşmaya başladığında dikkatle izliyordum ama ne olabileceğini hala anlayamamıştım, souness o muhteşem karizmasıyla sahanın ortasına bayrağı dikince bir an stadda müthiş bir sessizlik oldu, ardından uğultular, sahaya atlamaya kalkanlar, ben de yılların flamacı uğur'u olarak , o güne kadar hiç bayrak kaptırmamışım, bu sefer bayrağı nasıl geri alırım derdindeyim, hakan şükür sayesinde oldu o da, bayrağa koşan fenerlilerin arasından alıp tribüne getirdi bayrağı, teslim aldım, epey bir süre sonra staddan kafileyle çıkıp cemiyet'e gelmiştik mehmet'le, bayrak elden ele dolaştı hepimize gurur dolu bir hatıra yaşattı...
24 nisan'ın galatasaray tribünleri için özel bir hatırası vardır..
benim baş rollerden birinde olduğum gurur verici bir gündü, bir gün önceden arkadaşım mehmet kızılay ile planladığımız şekilde, kafileyle stada girdik, ben kararsızdım aslında bu girişimde, mehmet'in ısrarı sayesinde ikna oldum, iyi ki de ısrar etmiş! o devir sallama bayrağı hepten yasak, hatta o gün fener tribününde hiç yoktu sallama bayrak, yanımızda 3 bayrak ve 3 sopa vardı, takım girişinden geçişimiz kolay oldu, beklenmiyordu çünkü, mehmet soyunma odasına girdi, ben hızlı adımlarla çıkış tünelinden sahaya girdim, elimde 3 dev demir sopa ve torbadaki bayraklar dikkat çekmeye başladı anında, arkamdan bağrışmalar oldu ben hızlandım, koşarak bizim tribüne ulaştım, sopalar ve bayrakları fırlattım, ardından kollarımı uzattım beni çektiler yukarı, haldun'u arif'i hayal meyal hatırlıyorum çekenler arasında, arkadan da stad görevlileri koştu yetişemediler, planımız bayraklı güzel bir galatasaray tribünü idi, stada bayrağın dikilmesi hiç yoktu aklımızda, doğaçlama oldu, 3 dev bayrak vardı tribünde, fotoda kareli olan en büyüğü idi, bende o vardı, bir yanımda dikilen bayrak, diğeri kimde tam hatırlamıyorum, maç sonu kaptan bülent gelip istedi bayrağı benden, ne olacağını hayal edemediğim için kareliye kıyamadım, dikişi zor diye, kaybolsun istemedim, yanımdaki diğer bayrağı, şeritliyi verdirdim, sanırım küçük mehmet'e ya da taner'e tam hatırlayamıyorum diğer bayrağı vermesini işaret ettim, kaptan'a ulaştı bayrak , ondan da souness aldı, o dönem souness ve o gün golü atan saunders ile çok iyi tanışıyorduk, yeşilköy'de türkçe dersleri veriyordum onlara, sahada anlaşabilecekleri kadar, souness bayrağı alıp saha ortasına koşmaya başladığında dikkatle izliyordum ama ne olabileceğini hala anlayamamıştım, souness o muhteşem karizmasıyla sahanın ortasına bayrağı dikince bir an stadda müthiş bir sessizlik oldu, ardından uğultular, sahaya atlamaya kalkanlar, ben de yılların flamacı uğur'u olarak , o güne kadar hiç bayrak kaptırmamışım, bu sefer bayrağı nasıl geri alırım derdindeyim, hakan şükür sayesinde oldu o da, bayrağa koşan fenerlilerin arasından alıp tribüne getirdi bayrağı, teslim aldım, epey bir süre sonra staddan kafileyle çıkıp cemiyet'e gelmiştik mehmet'le, bayrak elden ele dolaştı hepimize gurur dolu bir hatıra yaşattı...