resim
Domènec Torrent Font
Görev:Teknik Direktör
Takım:San Luis
Yaş:61
Uyruk:İspanya
  • 2547
    real madrid'i, ispanya milli takımını çalıştıran del bosque'nin "yeniköy kasabı" olarak yaftalandığı avrupa'nın 15. sıradaki futbol ülkesinde "çaycı" olarak bahsedilen teknik direktör.

    kendisi şu an aktif teknik direktörler içinde en fazla üst düzey kupa kazanan pep guardiola ile birlikte barselona, bayern münih ve manchester city'nin prime zamanlarında çalışmıştır. kendisine çaycı diyenler, üstüne bir de taktik bilmiyor diyor. önceki satırı tekrar okuyalım: "barselona, bayern münih ve manchester city'de çalışmıştır; taktik bilmiyor"

    geçen gün adnan öztürk'ün röportajını dinledim bir süre, şöyle diyor: "sosyal medya galatasaray'a yaramadı!" o kadar doğru bir tespit ki... 96-2000 yıllarına dönüyorum ve şimdi sürekli twitter'da teknik direktör ve futbolcu linçleyen zihniyeti düşünüyorum, o yıllarda olsalardı ne galatasaray 4 sene üst üste şampiyon olabilirdi, ne de uefa kupası ve süper kupa gelirdi. fatih terim muhtemelen galatasaray'a geldiği ilk sezon ya kovulurdu, ya da istifa etmek zorunda kalırdı... ya da bugün efsane olarak adlandırdığımız çoğu futbolcu oyun oynayamayacak hâle getirilirdi kendilerine yapılan hakaret ve saldırılardan dolayı. dünyada twitter'ı bu denli linç aracı olarak kullanan muhtemelen tek ülke türkiye.. bu da sosyolojik ve antropolojik bir inceleme konusu, ama bizim konumuz domenec torrent...

    en başta yazıya başladığım noktadan devam edeyim. galatasaray torrent'i enkaz bir dönemde, küme düşme potasının hemen bir adım üzerinde göreve getirdi ve kendisi tek bir futbolcu bile aldırmadı. adamın teknik direktör olarak olmasa da, antrenör olarak geçmişi gerçekten çok sağlam. içinde bulunduğu ekiplerin kazandığı kupaları şu an türkiye'deki tüm teknik direktörler toplansa rüyasında bile göremez. yani bu adama futbolu bilmiyor demek komik, aslında kendi cehaletini görmemek demek. türkiye avrupa'da 15. sıraya gerilemiş, işte tam da bu akılsız fikirler yüzünden. her şeyi bir anda göklere çıkarıp, bir anda yerin dibine sokanlar yüzünden. domenec torrent değil, bugün guardiola'nın kendisi gelse bu ortamda bir yil dayanamaz. örneği var çünkü: rijkaard geldi, adamı futboldan soğuttular. barselona'yı elit seviye tekrar çıkaran birinci adamdı rijkaard. ama bizim çok bilmişlere fark etmez. klavye başında mısır patlağı ve çerez yerken her gün birini linçlemek adeta mastürbasyon etkisi yaratıyor bünyelerinde. onun için bugün torrent'i linç edecekler, yarın yeni biri gelecek iki defa kötü sonuç alınca ufak ufak onu ısırmaya başlayacaklar. olacak olan bu.

    domenec torrent doğru tercih miydi, değil miydi, o bambaşka bir konu. ancak, bütün bu olanlarda torrent futbol cahili demek, çaycı demek bambaşka bir konu. ülkedeki bu ölçüsüz tapınma ve nefretle linç etme ayarsızlığı değişmedikçe türkiye 15. değil 20. sıraya doğru gidecek bu gidişle.

    şimdi de neden altyapıdan oyuncu oynatmıyor diye eleştiriliyor. ya hu seçim öncesi iki başkan adayı da geriye kalan bütün maçları kazanması lazım dedi. -bilhassa eşref hamamcıoğlu tff'den gelen galibiyet ödemelerini çok önemsediğini söyledi- torrent tabii ki maçları kazanmak için elindeki inandığı en iyi 11'i oynatacak. taylan - berkan milli takıma seçiliyor, en iyi iki yerli orta sahan bunlar işte... ve kerem'den sonra en hazır kanat oyuncusu babel.

    barça'ya karşı bireysel iki hatadan kaybedilen avrupa maçı sonrası bile "fatih terim babam" diyenler torrent'i eleştirdi. o barça gidip deplasmanda real madrid'i 0-4 yendi aynı hafta. adama çok kısıtlı sürede hem maç kazan deyip, hem de bir anda altyapı oyuncusu neden oynatmıyorsun diye baskı kurmak, göndermek için bahane aramaktır. kurdun niyeti kuzuyu yemek olunca binbir bahane ararmış misali...

    yazı torrent'i savunuyor gibi algılanacak olsa da, mesele torrent değil. avrupa'nın 15. futbol ülkesinde herkesin barça, manchester city ve bayern münih'te çalışmış bir adamdan kendini daha iyi futbolu biliyor sanması.
    türkiye'deki ortalama bir futbol izleyicisi şu soruyu soruyor mu: burada çalışan bir teknik direktörün kulüpleri avrupa seviyesine çıkarması için gerekli ortam var mı?

    aslında olay çok basit. ülkedeki futbol ortamı kaostan beslendiği için hiç kimsenin sistem oturtmakla, taktik çalışmakla, oyuncu kazanmakla gerçekten ilgilendiği yok. bilinçaltında tükettiği kadar tatmin olan bir toplum var. -şeker bağımlısı gibi-. bugün torrent afiyetle yenecek, yarın başka birisi.

    seni de yiyecekler belli ki!
    şimdiden geçmiş olsun torrent.
    yolun açık olsun...

    düzenleme: tyard, sağolsun uyardı, 15. değil, 20. sıraya gerilemiş takım bazında türkiye! https://www.uefa.com/...gs/country/#/yr/2022
App Store'dan indirin Google Play'den alın