1347
futbolu takip edenler ve sosyal medyada futbol konuşanlar olarak formun kölesi olduğumuzu gösteren bir örnek daha.
geçen gün bir soru vardı. hangisi daha iyi futbolcu benzema mı lewandowski mi diye. bu iki oyuncunun en az 15'er yıllık kariyerleri var. ama bu sorunun cevabı, hangisinin son maçı iyi geçtiyse onun lehine çıkıyor. çünkü büyük çoğunluğumuz formun kölesiyiz. o an formda olanı hemen kral yapmamızın yanı sıra, biraz formu düşeni de öncesine sonrasına bakmadan çöp yapıveriyoruz.
nuri şahin algısı ise bu durumun artık fenomen noktasında olduğunu gösteriyor. nuri şahin'e dair bir yorumum yok onu baştan söyleyeyim. belki de ileride türk futbol tarihinin en büyüğü olacak, bilemem. kendisini iyi ifade eden, saygılı, çok iyi bir futbol kariyeri olan bir insan. kendi adıma ötesini söyleyemem. antalya'nın maçlarını da 90 dakika izlemedim. ama esas sorun da burada, kaçımız izledi ki? son 8 haftada 7 galibiyet alan nuri şahin, bir anda taraftarın sevgilisi, kaçırılmaması gereken bir asset, galatasaray camiasının mutlaka yakalaması gereken bir balık oldu çoğu kişiye göre.
adamın geçmişi ve karakterini düşününce umut vaat edici bulmayı ve takıma yakıştırmayı anlarım ama sırf 8 maçtan 7'sini kazandığı için, nasıl kazandığı bile çoğumuz için belirsizken bu kadar yükselmeyi anlamıyorum. bugün başkan adaylarından biri dahi katıldığı programda nuri şahin sorusuna "taraftarın isteği bizim için önemli" temalı cevap veriyor. nuri şahin belki de gerçekten bizim için doğru isim, ama bu yöntem çok yanlış. maçlar izlenmemiş, oynanan oyun etüt edilmemiş ise sadece mevcut form durumuna bakarak gelecek planı yapmak çok kaygı verici. yarın antalya art arda 3-4 maç kaybedebilir. daha önce formuyla övülen ve beklenmedik seriler yakalayan okan buruk, ömer erdoğan, ilhan palut, emre belözoğlu isimlerin hepsi sonradan düşüşler de yaşadı. nuri şahin bundan sonraki maçlarda da böyle devam edip gelecek sene antalyaspor'u 90 puanla şampiyon yapacak mı zannediyoruz? elbet o da düşecek. formsuz dönem yaşayacak. bu kez ne diyeceğiz, "o da bozdu", "iyi ki almamışız" ya da en kötüsü: "nuri şahin balonu da patladı."
bu tabiri hiç sevmiyorum ama, eğer bir balon varsa, bu balonu şişiren bizleriz. nedenine nasılına bakmadan sadece sonuca göre yapılan çıkarımlar büyük isteklere, tezahüratlara, baskılara dönüşürse; yönetimler de etraflıca düşünmeden bu baskılara boyun eğerse galatasaray'ın geleceği şansa kalmış demektir. sonunda iyi olabiliriz ama bu bir etraflıca düşünülmüş bir hamlenin değil, forma aldanıp yapılan hamlelerin es kaza doğru çıkmasının sonucu olur.
nuri şahin hoca, kariyeri ve son dönemdeki formuyla dikkatle takip edilmeyi hak ediyor. ama sadece bu skorları dikkate alıp bizim adımıza vazgeçilmez olarak görenler kendisine ve galatasaray'a haksızlık ediyor.
geçen gün bir soru vardı. hangisi daha iyi futbolcu benzema mı lewandowski mi diye. bu iki oyuncunun en az 15'er yıllık kariyerleri var. ama bu sorunun cevabı, hangisinin son maçı iyi geçtiyse onun lehine çıkıyor. çünkü büyük çoğunluğumuz formun kölesiyiz. o an formda olanı hemen kral yapmamızın yanı sıra, biraz formu düşeni de öncesine sonrasına bakmadan çöp yapıveriyoruz.
nuri şahin algısı ise bu durumun artık fenomen noktasında olduğunu gösteriyor. nuri şahin'e dair bir yorumum yok onu baştan söyleyeyim. belki de ileride türk futbol tarihinin en büyüğü olacak, bilemem. kendisini iyi ifade eden, saygılı, çok iyi bir futbol kariyeri olan bir insan. kendi adıma ötesini söyleyemem. antalya'nın maçlarını da 90 dakika izlemedim. ama esas sorun da burada, kaçımız izledi ki? son 8 haftada 7 galibiyet alan nuri şahin, bir anda taraftarın sevgilisi, kaçırılmaması gereken bir asset, galatasaray camiasının mutlaka yakalaması gereken bir balık oldu çoğu kişiye göre.
adamın geçmişi ve karakterini düşününce umut vaat edici bulmayı ve takıma yakıştırmayı anlarım ama sırf 8 maçtan 7'sini kazandığı için, nasıl kazandığı bile çoğumuz için belirsizken bu kadar yükselmeyi anlamıyorum. bugün başkan adaylarından biri dahi katıldığı programda nuri şahin sorusuna "taraftarın isteği bizim için önemli" temalı cevap veriyor. nuri şahin belki de gerçekten bizim için doğru isim, ama bu yöntem çok yanlış. maçlar izlenmemiş, oynanan oyun etüt edilmemiş ise sadece mevcut form durumuna bakarak gelecek planı yapmak çok kaygı verici. yarın antalya art arda 3-4 maç kaybedebilir. daha önce formuyla övülen ve beklenmedik seriler yakalayan okan buruk, ömer erdoğan, ilhan palut, emre belözoğlu isimlerin hepsi sonradan düşüşler de yaşadı. nuri şahin bundan sonraki maçlarda da böyle devam edip gelecek sene antalyaspor'u 90 puanla şampiyon yapacak mı zannediyoruz? elbet o da düşecek. formsuz dönem yaşayacak. bu kez ne diyeceğiz, "o da bozdu", "iyi ki almamışız" ya da en kötüsü: "nuri şahin balonu da patladı."
bu tabiri hiç sevmiyorum ama, eğer bir balon varsa, bu balonu şişiren bizleriz. nedenine nasılına bakmadan sadece sonuca göre yapılan çıkarımlar büyük isteklere, tezahüratlara, baskılara dönüşürse; yönetimler de etraflıca düşünmeden bu baskılara boyun eğerse galatasaray'ın geleceği şansa kalmış demektir. sonunda iyi olabiliriz ama bu bir etraflıca düşünülmüş bir hamlenin değil, forma aldanıp yapılan hamlelerin es kaza doğru çıkmasının sonucu olur.
nuri şahin hoca, kariyeri ve son dönemdeki formuyla dikkatle takip edilmeyi hak ediyor. ama sadece bu skorları dikkate alıp bizim adımıza vazgeçilmez olarak görenler kendisine ve galatasaray'a haksızlık ediyor.