3220
dönemi ile ilgili birçok şey söylenebilir. günahını da sevabını da yazan yazıyor * zaten ama benim açımdan en inanılmaz olanı, seçilmeden önce "iletişim" diyerek yer göğü inletmelerine ve birçok kişiden kurumsal iletişime değer vermelerinden dolayı takdir toplamalarına rağmen arka arkaya imza attıkları iletişim faciaları. ilk günden itibaren; yaz ve devre arası transfer sezonlarından tff ile olan ilişkilere, fatih terim'in gönderiliş sürecinden ışıtan gün mevzusuna, vaadedilen projelerden ekonomi ve sponsorlara, taraftarlarla olan ilişkilerden medyaya kadar akla zarar iletişim krizleri yaşattılar, yaşadık. haklı oldukları konuları bile anlatamadılar.
sosyal medya çağında bu iletişimsizlik sonunuz olur her alanda ki oldu. ortada sportif olarak başarısız bir dönem varken üstüne bu kadar iletişim hataları yapmanız ölümcüldür. üstelik zor bela seçilmiş ve galatasaray gibi muhalefeti sert bir kulüpteyseniz. burak elmas başta, yönetim bunun ya yeni farkına vardı ya da varacak ama iş işten geçti artık. dursun özbek ve mustafa cengiz dönemleri aslında ciddi örneklerdi iletişimin değerini anlamak için ama zaten erken dağılan bu yönetim kadrosu krizi kavrayamadı. bu açıdan oldukça şaşkınım kendi açımdan. bu noktaya nasıl geldiklerini hep merak edeceğim.
sosyal medya çağında bu iletişimsizlik sonunuz olur her alanda ki oldu. ortada sportif olarak başarısız bir dönem varken üstüne bu kadar iletişim hataları yapmanız ölümcüldür. üstelik zor bela seçilmiş ve galatasaray gibi muhalefeti sert bir kulüpteyseniz. burak elmas başta, yönetim bunun ya yeni farkına vardı ya da varacak ama iş işten geçti artık. dursun özbek ve mustafa cengiz dönemleri aslında ciddi örneklerdi iletişimin değerini anlamak için ama zaten erken dağılan bu yönetim kadrosu krizi kavrayamadı. bu açıdan oldukça şaşkınım kendi açımdan. bu noktaya nasıl geldiklerini hep merak edeceğim.
